Kütahya Osmanlı Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği okyay derneği

Erken Seçim Kararının Düşündürdükleri

Anasayfa » Güncel Olayların Yorumları » Erken Seçim Kararının Düşündürdükleri
share on facebook  tweet  share on google  print  

Erken Seçim Kararının Düşündürdükleri

"Güncel Olayların Yorumları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar
Erken

Erken Seçim Kararının

Düşündürdükleri

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimleri Kasım 2019 da yapılacaktı. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli bu seçimlerin erkene alınmasının, zorunlu olduğu iddiası ile ortaya çıktı. AKP ve Cumhurbaşkanımız ile yapılan istişareler sonucunda, bu seçimlerin 24 Haziran 2018 tarihinde yapılmasına TBMM de karar verildi. Kararın Devletimize ve milletimize hayırlı olmasını dilerim. Bu yazımızda, seçim kararının gerekçeleri ile Cumhurbaşkanı Adayları hakkında açıklanan bilgileri irdelemek ve bu konudaki düşündüklerimi paylaşmak istiyorum.

Ülkemizde şimdiye kadar uygulanan parlamenter sistem gereği, sık yapılan seçimler yüzünden halkımız politize olmuştu. Bu yüzden olsa gerek, AKP hükümetleri seçimleri on beş seneden beri zamanında yaparak, siyasete ciddiyet ve istikrar kazandırmıştı. Şimdi ne oldu da, Cumhurbaşkanımızın bir buçuk yıl zamanı ve AKP nin meclis çoğunluğu olmasına rağmen erken seçim kabul edildi. Açıklanan gerekçeler ne derece doğrudur. Bilinmeyen başka gerekçeler mi var. Bu konuları irdeleyelim.

Sayın Bahçelinin açıkladığı ve AKP tarafından kabul edilen, gerekçeleri şöyle sıralayabiliriz.  Orta doğuda yaşanan karışıklıklar, ABD ve Batının İran ile nükleer anlaşma itilafları ile ABD-Çin sürtüşmesi, FETÖ’nün ülkemiz aleyhine çalışmaları ile batının, Sayın Erdoğan düşmanlığı etkisi ile Doların değer kazanması erken seçim gerekçeleri olarak sıralanıyor. FETÖ hainlerinin ülkemizin kuyusunu kazması ile batının Türk düşmanlığı yeni değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın batıya karşı dik duruşu, ABD’nin PYD hainlerini desteklemeleri yüzünden, Suriye’de yaşanan sürtüşme de, yeni değildir. Fırat kalkanı ve Afrin başarılarından sonra batının sesi ve soluğu kesildi gibi geliyordu. Şimdi birden ne oldu. Türkiye’yi erken seçime götüren zorunluluk nedir?

Doların değer kazanmasının arkasında FETÖ ve Batının olduğunu bilmeyen yok. Uluslararası alışverişlerde, dolar yerine milli paraların kullanılması ve Türk lirası değerinin Altın fiyatına bağlanması çalışmalarının, döviz bağlantısını önleyeceği düşünülüyordu. Ancak, ABD’nin dolar aleyhine çalışanları af etmediğini biliyoruz. Irak diktatörü Saddam ile Kaddafi’nin başına gelenlerin arkasında, dolar aleyhine faaliyetleri olduğu bir gerçektir. Buna rağmen ABD’nin İran ile sürtüşmeleri masada iken, Türkiye müttefikliğinden vaz geçemeyeceği düşünülüyordu.

Batının erken seçim kararından rahatsız olmaları, erken seçim kararından vaz geçilmesi talepleri, Hükümetimizin doğru karar aldığını ispat ediyor.  Bu sebeple, erken seçim kararında bilinmeyen başka gerekçeler olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan farklı siyasi nitelikteki partilerin bir araya gelip ittifak kurmaları, Avrupa’nın bunları desteklemeleri, hükümetimizin doğru yolda olduklarını düşündürüyor. Onun için Türk düşmanlarına gereken dersin verilmesi için, Cumhurbaşkanı ve hükümetimizin desteklenmesinin gerektiği anlaşılıyor. Her görüşe saygılıyım. Ancak, gelişen olaylar bunu gösteriyor.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, ülkemizi dünya devletleri arasında, ilk ona yükseltme iddiasındaki Cumhurbaşkanımızın adaylığı normal. Diğer siyasi partiler de adaylarını çıkaracaklardır. Cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu olduğu için, bu konuda ittifak yapmaya gerek yok. Seçmenler İkinci turda, bir aday üzerinde zorunlu ittifak yapacak. Baraj problemi olmayan partilerin aynı çizgideki partiler ile ittifakları çok doğal, Ancak, farklı ideolojileri olan siyasilerin ittifakları, siyasetin yozlaştığını gösteriyor. Sayın Erdoğan’ı indirebilmek düşüncesi bunu yaptırıyor.

Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin, siyasi yozlaşmayı önleyeceğini düşünüyorum. Hükümet krizleri, son bulacak. Milletvekillerinin bakan olmak gibi tutkuları bitecek. Onlar, kanunları düzenleme hizmetine yönelecekler. Böylece ülkemizde siyasi farklılıklar kalmayacak. Küçük partiler tasfiye olacak. Bu sistemin en zayıf yanı, Sayın Erdoğan’dan sonra Cumhurbaşkanlığını kazanan partinin meclis çoğunluğunu kazanması halinde diktatörlüğe yöneleme tehlikesi olduğunu düşüyorum. Bu sebeple Cumhurbaşkanlarının seçimden sonra partileri ile ilişkilerinin kesilmesinin iyi olacağını düşünenlerdenim. Ancak, ülkemiz demokrasi yerleşti. Halkımız artık bir diktatöre prim vermez. Özellikle, 15 Temmuz’dan sonra, halkımızın kimseye bu imkânı vermeyeceği çok açık.

Seçim maratonu başlar başlamaz, siyasilerimiz birbirlerini karalamaya başladı. Politikacılarımızın, batılılar gibi kendi proje ve tezlerini ortaya koyup, seçmenlerini ikna etmelerini, ne kadar isterdim. Batının bu olgunluğuna hayranım. Fransa ve Almanya’da yeni seçimler yapıldı. Hiç böyle sürtüşme ve ayrışmalar yaşanmadı. Türlü pisliklerine rağmen, ABD Başkanı seçilen Sayın Trump için bile böyle çirkinlikler olmadı.

Devlet Başkanlığı, devlet tecrübesi gerektiren iştir. TBMM yaşanan siyasi çekişmeler ve politik entrika tecrübeleri bu görev için yeterli değildir. Uluslararası ilişkilerde ülke menfaatinin korunması ve Bakanlıkların yönetiminde tecrübe sahibi olmak gerekir. Seçime katılacak Cumhurbaşkanı adaylarında aranan şartlar içinde, böyle bir madde olmasa da,  adayların özel ve resmi görevlerinde başarı kazanmış kişi olması beklenir. ABD Başkanı Trump özel ticari hayatında çok başarılı bir milyarder. Ancak, Devlet tecrübesi olmadığı için, çok çamlar devirdi. Siyasi tarihlerinde hiç görülmediği kadar, çok başlılık ve çok seslilik iddiaları ile Dünya’nın en büyük devletini rezil ediyor. Yerleşmiş demokrasi terbiyelerine rağmen, resmi kurumlarına tam hâkim olamıyor.

Osmanlıda sultan olacak şehzadelere özel dersler verilir. Devlet tecrübesi kazandırılırdı. Son yıllarında bu hassasiyet kalmadığı için gerilemeye başladılar. Ülkemizde 18 yaşını aşan gençlere seçme hakkı verilmesi doğrudur. Ancak, özel hayatında henüs bir aileyi bile yönetmeyen, hiçbir somut başarısı olmayan gençlere seçilme hakkının verilmesini doğru bulmuyorum. Bu hakkın verilmesi, ucuz politik manevradan başka bir şey değildir. Bu hususu paylaştığım bazı siyasiler, Fatih’in İstanbul’u 18 yaşında fetih ettiğini ileri sürüyor. Akşemsettin gibi hocası olan ve özel eğitim görmüş bir genç için, bu doğaldır. Çağımızda Akşemsettin gibi hocalara artık itibar edilmiyor.  

Seçim maratonunun başındayız. Umarım Adaylar demokratik bir terbiye içinde kendilerini tanıtıp, projelerini anlatır. Müzmin siyasiler haricinde, halkımız politik kamplaşmadan memnun değil. Rakiplerini kötüleyerek oy istemek, artık prim yapmıyor. Bu düşünce ile ana Muhalefetin adayı, tüm kesimleri kucaklayan Cumhurbaşkanı olacağım diye propagandasına başladı. Ancak, kavganın da daniskasını yaparım. Diyerek, kazandığı olumlu puanları başkalarına kaptırdı. Demokratik hakları kötüye kullanarak, bölücülük yapanlar aday bile olamamalıdır.

Milletimiz artık siyasi kavga istemiyor. On beş yıllık istikrarlı yönetimler sayesinde kazanılan eserlerin daha ötesi bekleniyor. Avrupa’nın refah seviyesine ulaşılması isteniyor. Halkımızın kaynaştırılması, birlik ve beraberliğin sağlanması bekleniyor. Bölücü teröre destek veren masum Kürt kardeşlerimizin nasıl kazanılması gerektiği konularında kafa yormak gerekir. AKP hükümetlerinin kardeşlik Projesine muhalefet destek vermedi. Tüm siyasiler destek verseydi, belki barış sağlanırdı. Şimdi terör ile gerçekçi bir mücadele yapılıyor. Buna da muhalefet ediliyor. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi Sünni hepimiz, aynı değerlerin sahibiyiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Çevremizde olduğu gibi bölünenler eziliyor. Irak, Suriye, Filistin, Mısır ve Libya halkları birbirini kırıyor. Batılı dostlarımız siyasi hırsları kamçılayarak, Müslümanları birbirine kırdırıyor. Yer altı zenginlikleri götürülüyor.

Kurtuluş, halklarımızın birlik ve beraberliğindedir. Toplumumuzu ayrıştıran, kin ve nefret pompalayan siyasiler, bu toplumun dostu değildir. Onlara destek verilmemelidir. Birbirimizi sevmeye ve yardımlaşmaya çok ihtiyacımız var. Tüm İslam ülkelerini karıştıran batı ülkeleri, bizi karıştıramadığı için hayıflanıyor. Erdoğan Düşmanlığı bu siyasetin sonucudur. Bir zamanlar sağ-sol kavgası, Laiklik ve laiklik karşıtı iddiaları ile milletimiz bölünmek istendi. Türkiye halkları aynı değerler etrafında birleşerek kaynaşmış, Türk toplumunu meydana getirmiştir.

Siyasi partiler milletimizin bütünlüğü ve halkımızın refah seviyesinin artırılması için sistem geliştiren, proje üreten kurumlar olmalıdır. İnsanlarımızı ayrıştırmak için demokratik hakların kötüye kullanılmasına izin verilmemelidir. Batı ülkeleri toplum aleyhine faaliyetlere asla izin vermez. Hiçbir siyasi, demokratik hakları toplum aleyhine kullanamaz. İngiltere ve İspanya’da bölücülere müsamaha edilmiyor. Ancak, bizim bölücülerin faaliyetlerine müsamahalı davranış gösterilmesi isteniyor. Ülkemize ihanet eden hainler, Avrupa’da korunuyor.

ABD, FETÖ hainlerini koruyup, masum Halk Bankası Genel Müdür yardımcısını tutuklarken, bizim bölücülere destek veren papazlarının serbest bırakılması isteniyor. Yunanistan ülkesine ihanet eden darbecileri korurken sınırlarımızı ihlal eden askerlerinin serbest bırakılmasını istiyor. Bunların demokrasi anlayışı budur. Batılılar birbirlerinin dostudur. Türk ve İslam düşmanlığı bunların iliklerine işlemiştir.

Erken seçim kararından girdik, nerelere geldik. Devletimizin ve ülkemizin gelişmesi ve toplumuzun birlik ve beraberliği için, Oyumuzu kullanırken bu gerçekler göz önünde tutulmalı. Siyasilerin propagandalarını değerlendirilirken, kime hizmet edildiğine dikkat edilmelidir. Hangi parti mensubu olursa olsun. Aynı değerlerin sahibi olan tüm vatandaşlarımız kardeşlerimizdir. Bu duygular ile Okuyucularımızın mübarek ramazanlarını kutlar. Erken seçimin milletimizin birliğine ve ülkemize daha hayırlı hizmetlerin gelmesine vesile olmasını dilerim.

lutfitumturk@hotmail.com                                                                                                         Lütfi TÜMTÜRK

 

 

 

Kaynak : Erken Seçim Kararının Düşündürdükleri
Tür : Diğer Tarih : 27.05.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]
Sayfa Ziyaret Sayacı
23.339