BAKARA-63

Anasayfa » BAKARA Suresi » BAKARA-63
share on facebook  tweet  share on google  print  

BAKARA-63

"BAKARA Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<2/BAKARA-63>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُواْ مَا آتَيْنَاكُم بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Ve iz ehaznâ mîsâkakum ve refa’nâ fevkakumut tûr(tûra) huzû mâ ateynâkum bi kuvvetin vezkurû mâ fîhi leallekum tettekûn(tettekûne).

Sizin misâkinizi (yeminlerinizi) aldığımız zaman Tur Dağı’nı üstünüze kaldırmıştık. Siz verdiğimiz şeyleri kuvvetle alın (sarılın) ve onun içindeki şeyleri zikredin (hatırlayın), umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz. 
1. ve iz : ve olmuştu, olduğu zaman
2. ehaznâ : almıştık
3. mîsâka-kum : sizin misakleriniz, yeminleriniz
4. ve refa'-nâ : ve biz yükselttik, kaldırdık
5. fevka-kum : sizin üstünüze
6. et tûra : Tur
7. huzû : alın, sarılın, kendinize maledin
8. mâ ateynâ-kum : size verdiğimiz şeyler
9. bi kuvvetin : kuvvetle
10. ve uzkurû : ve hatırlayın
11. : şey(ler)
12. fî-hi : onun içinde
13. lealle-kum : umulur ki siz, böylece siz
14. tettekûne : takva sahibi olursunuz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ buyuruyor:

7/A'RÂF-142: Ve vâadnâ mûsâ selâsîne leyleten ve etmemnâhâ bi aşrin fe temme mîkâtu rabbihî erbaîne leyleh(leyleten), ve kâle mûsâ li ahîhi hârûnahlufnî fî kavmî ve aslıh ve lâ tettebi’ sebîlel mufsidîn(mufsidîne).

Musa (A.S)'a otuz gece vaad ettik ve onu on ile tamamladık. Böylece onun Rabbinin kararlaştırdığı zaman, kırk geceye tamamlandı. Ve Musa (A.S), kardeşi Harun'a şöyle dedi: “Kavmimde bana halef ol (benim yerime geç) ve ıslâh et ve müfsidlerin (fesat çıkaranların) yoluna tâbî olma.”

Allahû Tealâ bizlerden yemin, misak ve ahd istemektedir. Bu Allah'ın ahdidir. Ruhun, fizik vücudun, nefsin, iradenin de Allah'a verdiği yemin, Allah'a teslim olmaktır. Bu da bizim Allah'a verdiğimiz yeminlerimizdir.

Allahû Tealâ insanlara verdikleri yemini hatırlatmak üzere yahudi kavminin üzerine Tur dağını kaldırıp tepelerine dikmiştir, onlar fena halde korkmuşlardır. Ve bunun haşyeti altında insanlar Allah'a verdikleri sözü net olarak hatırlamışlardır:

Allahû Tealâ bunu Maide Suresinde misak olarak almaktadır:

5/MÂİDE-7: Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).

Allah'ın, sizin üzerinizdeki ni'metini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah'a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki O, göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir.

13/RA'D-20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka).

Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederler). Ve misaklerini (diğer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah'a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.

Allah'ın ahdi, bütün yeminleri kaplar. Allahû Tealâ "Yemininizi, misakinizi ve ahdinizi hatırlayın ki; böylece takva sahibi olasınız." diyor. Yani ruhunuzu Allah'a ulaştıracaksınız, fizik vücudunuzu, nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edeceksiniz ve böylece takva sahibi olacaksınız. Böyle bir şeye ulaşmak, kişiyi önce evliya kılar. Bu, ruhun teslim olma safhasıdır. Daha sonra fizik vücudunu Allah'a teslim ederek üst seviye evliya olacaktır. Daha sonra nefsini Allah'a teslim ederek daha üst seviye evliya olacaktır. Ve iradesini de teslim ederek en üst seviye evliya olacaktır.

Bakara-63'te Allah'ın söylediği şey, takva sahibi olmakla; yani teslimlerin bütünüyle noktalanır. Ruhlarını, fizik vücutlarını, nefslerini, iradelerini Allah'a teslim etmeleri için Allahû Tealâ insanlardan bütün teslimlere ulaşabilecekleri yemin, misak ve ahd almıştır.


2/BAKARA-63

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Sizin misâkinizi (yeminlerinizi) aldığımız zaman Tur Dağı'nı üstünüze kaldırmıştık. Siz verdiğimiz şeyleri kuvvetle alın (sarılın) ve onun içindeki şeyleri zikredin (hatırlayın), umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.
Diyanet İşleri : Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve “Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” demiştik.
Abdulbaki Gölpınarlı : Gene bir vakit sizden söz almıştık, Tur dağını üstünüze yüceltmiştik. Size verdiğimiz kitabı azimle alın, sakınanlardan olmak için de içindeki emirleri anın demiştik.
Adem Uğur : Sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);
Ahmed Hulusi : Hani sizden söz almıştık ve Tur'u da üstünüze kaldırmıştık (Musa'nın bir mucizesi). Size verdiğimizi (hakikat bilgisini) bir kuvve olarak tutun ve onun içinde olanı zikredip hatırlayın ki korunabilesiniz.
Ahmet Tekin : Bizim, sizin ciddi ve samimi taahhüdünüzü aldığımızı hatırlayın. Tûr’u üstünüze kaldırıp,
'Size verdiğimize, kitaba sıkı sıkı sarılın, sorumluluğuna pürdikkat sahip çıkın. İçindekileri ezberleyin, iyi düşünüp tahlil edin. Umulur ki, Allah’a sığınmanıza, emirlerine yapışmanıza, günahlardan arınıp, azaptan korunmanıza, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmanıza, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmanıza vesile olur.' demiştik.
Ahmet Varol : Hani sizden kesin bir söz almış ve Tur dağını üstünüze yükseltmiştik. 'Size verilen Kitab'a sımsıkı yapışın ve içinde olanları sürekli anın ki, belki böylelikle (fenalıklardan) sakınırsınız.'
Ali Bulaç : Sizden misak almış ve Tur'u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki:) "Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız."
Ali Fikri Yavuz : Bir vakit de, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam söz almıştık; Tûr’u da (söz veresiniz diye tehdîden yerinden sökerek) üstünüze kaldırıb demiştik ki: “- Size verdiğimiz kitabın hükümlerini kuvvetle tutun ve içindekinden gâfil olmayın, onları hatırlayın; gerek ki cehennemden ve isyandan korunursunuz.
Bekir Sadak : Sizden kesin soz almistik. Tur dagini yukselterek tepenize dikmistik. «Allah'a karsi gelmekten sakinanlardan olabilmeniz icin, size verdigimiz Kitab'a kuvvetle sarilin, onda bulunanlari hatirda tutun» demistik.
Celal Yıldırım : Ve hatırlayın ki, sizden (atalaranızdan) (Tevrat ile dosdoğru amel edeceklerine dair) söz almıştık. Tûr'u üstünüze kaldırmış ve koruna-sınız, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye «Size verdiğimiz kitabı kuvvetle (imân ve idrâk ciddiyetiyle) tutun, içinde olan (buyrukları) hatırlayın» demiştik.
Diyanet İşleri (eski) : Sizden kesin söz almıştık. Tur dağını yükselterek tepenize dikmiştik. 'Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olabilmeniz için, size verdiğimiz Kitab'a kuvvetle sarılın, onda bulunanları hatırda tutun' demiştik.
Diyanet Vakfi : Sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);
Edip Yüksel : Sina dağını üzerinize kaldırarak bir zamanlar sizden söz almıştık: 'Size verdiğimize kuvvetle sarılın, içindekileri hatırlayın ki korunasınız,' demiştik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir vakit de misakınızı almıştık, ve Turu üstünüze kaldırıp demiştik ki verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve içindekinden gafil olmayın, gerek ki korunursunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir vakit de sizden söz almıştık ve Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ki: «Verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve içindekilerden gafil olmayın ki, günahtan sakınmış olasınız.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hani bir zamanlar sizden mîsak (sağlam bir söz) almıştık, Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ki; size verdiğimiz kitaba kuvvetle tutunun ve içindekilerden gafil olmayın, gerek ki, korunursunuz.
Fizilal-il Kuran : Hani sizden kesin söz almış ve Tur dağını üstünüze çıkararak «size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekileri hatırlayın ki, takva sahiplerinden olasınız» dedik.
Gültekin Onan : Sina dağını üzerinize kaldırarak sizden söz (misak) almıştık: "Size verdiğimize kuvvetle / sımsıkı sarılın, içindekileri / onda olanı anımsayın ki korunasınız (tettekun)" (demiştik).
Hasan Basri Çantay : Hani sizden (Tevrat ile âmil olacağınıza dâir) sapasağlam söz almışdık, «Tur» u da (tepenize iniverecek bir durumda) üstünüze kaldırmışdık, (ve demişdik ki:) «Size verdiğimiz (Kitab) ı (n hükümlerini) kuvvetle tutun, onda onlar (la amel etmek lüzumun) u hatırlayın. Tâ ki (cehennemden, günahlardan) sakınmış olasınız».
Hayrat Neşriyat : Ve bir zaman sizin sağlam sözünüzü almış, Tûr (dağın)ı da üzerinize (hemen yıkılacak bir vaziyette) kaldırmıştık. 'Size verdiğimiz (Kitâb)ı kuvvetle tutun ve içinde bulunanları (amel ederek) hatırlayın ki, (günahlardan) sakınasınız!' (buyurmuştuk).
İbni Kesir : Hani sizden sapasağlam söz almıştık. Tur'u da üstünüze kaldırmıştık. Size veridğimize sımsıkı sarılın, onda olanları hatırlayın ki sakınmış olasınız.
Muhammed Esed : İşte o zaman, Sina Dağı'nı üzerinize şahit tutarak ciddi ve samimi (görünen) taahhüdünüzü kabul etmiş ve "Size bahşettiğimiz şeye (bütün) gücünüzle sımsıkı sarılın ki Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız!" (demiştik).
Ömer Nasuhi Bilmen : Hani bir vakitte misakınızı almış, Tûr'u da üzerinize kaldırmış, «Size verdiğimizi kuvvetle ahzediniz, onda olanı zikreyleyiniz ki, ittika etmiş olabilesiniz» demiştik.
Ömer Öngüt : Bir zaman da sizden kesin söz almıştık. Tur dağını da, başınıza indirecek gibi bir vaziyette üstünüze kaldırıp: “Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın, içinde olanları hatırda tutun. Belki bu sayede sakınır, korunursunuz. ” demiştik.
Şaban Piriş : Sizden sapa sağlam söz almıştık. Dağı da üzerinize kaldırmış: -Allah’a karşı gelmekten sakınabilmeniz için size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onun içindekileri aklınızda tutun, demiştik.
Suat Yıldırım : Ey İsrail’in evlatları! Bir vakit de Tevratı uygulayacağınıza dair sizden söz almış, sonra bu ahdi bozduğunuz için Dağı üzerinize kaldırarak demiştik ki: «Size verdiğimiz Kitaba kuvvetle sarılın ve muhtevasını iyi inceleyip ders alın ki kötü akıbetten korunasınız.
Süleyman Ateş : Bir zaman da sizin sözünüzü almış, üzerinize dağı kaldırmıştık: "Size verdiğimizi kuvvetle tutun, içinde olanı hatırlayın ki (azâbımızdan) korunasınız," (demiştik).
Tefhim-ul Kuran : Sizden kesin bir söz almış ve Tur dağını üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki:) «Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın: umulur ki sakınırsınız.»
Ümit Şimşek : Yine hatırlayın o zamanı ki, üzerinize Tur Dağını yükselterek sizden söz almış, 'Size verdiğimiz kitaba bütün gücünüzle sarılın; onda olanları hatırlayın ki korunmuş olasınız' demiştik.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, sizden şu şekilde kesin söz almış da Tûr'u üzerinize kaldırmıştık: "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayıp zikredin ki, sakınabilesiniz."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
136.958