BAKARA-44

Anasayfa » BAKARA Suresi » BAKARA-44
share on facebook  tweet  share on google  print  

BAKARA-44

"BAKARA Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<2/BAKARA-44>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ

E te’murûnen nâse bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlûnel kitâb(kitâbe) e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

İnsanlara birr’i (tezkiye ve teslim olmayı) emrediyorsunuz da siz kendinizi unutuyor musunuz? Ve siz, Kitab’ı okuduğunuz halde hâlâ akıl etmiyor musunuz? 
1. e : mi
2. te'murûne : emrediyorsunuz
3. en nâse : insanlar
4. bi el birri : birr'i, ebrar olmayı, maddî-manevî
5. ve tensevne : ve unutuyorsunuz
6. enfuse-kum : kendi nefsleriniz, kendiniz
7. ve entum : ve siz
8. tetlûne : okuyorsunuz
9. el kitâbe : kitap
10. e fe lâ ta'kılûne : o halde, hâlâ akıl etmiyor musunuz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Birr müessesesine bakıldığında insanların ikiye ayrıldığı görülür.

Ebrar, birrin sahipleri olarak, füccar da bütün negatif faktörlerin sahipleri olarak geçer. Bir başka ayırım da Kur'ân-ı Kerim'de, cennete gidecek olanların ebrar, cehenneme gidecek olanların da füccar adını almasıdır.

83/MUTAFFİFÎN-7: Kellâ inne kitâbel fuccâri le fî siccîn(siccînin).

Hayır, muhakkak ki, füccarın (şeytanın fücuruna tâbî olan kâfirlerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette siccîndedir (zemin kattan 7 kat aşağıda olan zülmanî kader hücrelerindedir).

83/MUTAFFİFÎN-18: Kellâ inne kitâbel ebrâri lefî illiyyîn(illiyyîne).

Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin'dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).

Cennetin bütün katları, 3. basamaktan 28. basamağın sonuna kadar olan bütün kademeler, ebrarı ihata etmektedir. 1. ve 2. basamakta olanlar ise 7 kat cehenneme gidecek olanlardır. Allahû Tealâ'nın birr tarifi, Bakara-177'de verilmektedir:

2/BAKARA-177: Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrar kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah'a, yevm'il âhire (Allah'a ulaşılan sonraki güne, hidayet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab'a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine) yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah'a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır).

Bir kişinin kazancında 7 grup insanın hakkı vardır. Sadece zekât vermekle kalmayıp zekâtın ötesinde onlara da haklarını vermelidir. Birr, kurtuluşun bütününü ifade eden bir kelimedir. Bütün cennete gidenler ebrardır ve muhtevası takvayla oluşur. Bütün cehenneme gidenler füccardır ve muhtevası da füccurla oluşur.

91/ŞEMS-8: Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ.

Sonra ona (nefse) fücurunu ve takvasını ilham etti.

91/ŞEMS-9: Kad efleha men zekkâhâ.

Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.

Bu takvanın muhtevasında tezkiye olmak vardır. Allah'a ulaşmayı dilemek birrin başlangıcıdır. Ve 7 safha 4 teslim, birrin bütününü ihtiva eder. Böylece Şems Suresinin 8. âyeti kerimesiyle Mutaffifin 7 ile 18 arası ilişki açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ebrar, Allah'tan gelen takva standartlarına sahip olanlardır. BİRR'in emredilmesi demek takvanın emredilmesi demektir. BİRR kurtuluşa ulaştıracak bütün herşeyi içine alan bir muhtevadır.

Allahû Tealâ insanların kalplerinde bulunan ekinneti, idraki önleyen müesseseyi alır, onların kalplerine 7. basamakta idrak etmeyi sağlayan ihbat koyar. Kişinin kavramları kendisine mal etmesini sağlayan müessese ihbattır. Kur'ân-ı Kerim'de Allahû Tealâ buna akıl etmek diyor:

67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).

(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.

67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).

Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”

67/MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).

Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.

Tevrat'ta olsun Kur'ân'da olsun asıl olan teslim olmaktır. Ruhun da fizik vücudun da nefsin de iradenin de Allah'a teslim edilmesi esastır.

Allahû Tealâ Kur'ân'da: "hâlâ akıl etmez misiniz?" buyurmaktadır.


2/BAKARA-44

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : İnsanlara birr'i (tezkiye ve teslim olmayı) emrediyorsunuz da siz kendinizi unutuyor musunuz? Ve siz, Kitab'ı okuduğunuz halde hâlâ akıl etmiyor musunuz?
Diyanet İşleri : Siz Kitab’ı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?
Abdulbaki Gölpınarlı : İnsanlara iyilik etmelerini emrediyorsunuz da kendinizi unutuyor musunuz? Ve kitabı okumaktasınız siz. Aklınız mı yok, düşünmez misiniz?
Adem Uğur : (Ey bilginler!) Sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Ahmed Hulusi : İnsanlara Birr'i (Allâh Esmâ'sının sizde oluşturduğu güzelliği yaşamayı) tavsiye ederken, kendi nefsinizde bunu (hissedip) yaşamayı unutuyor musunuz? Oysa Kitabı (varlığın hakikati bilgisini) okuyorsunuz. . . Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
Ahmet Tekin : Kitabı, Tevrat’ı okuduğunuz halde, içindeki ilâhî hükümleri şahsen uygulamayı bir kenara bırakıp unutarak, insanlara Allah’a itaati, iyiliği, insanlığı ve hayra vesile olacak şeyleri mi emrederek önderlik ediyorsunuz? Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Ahmet Varol : Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip bizzat kendinizi unutuyor musunuz? Akıl etmiyor musunuz?
Ali Bulaç : Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Ali Fikri Yavuz : (Ey Yahûdi’ler), insanlara iyilik emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki Tevrat’ı okuyorsunuz; artık çirkin hareketinizi anlamaz mısınız?
Bekir Sadak : Kitab'i okuyup durdugunuz halde kendinizi unutur da baskalarina mi iyilikle emredersiniz? Dusunmez misiniz?
Celal Yıldırım : Kendi nefslerinizi unutursunuz da insanlara iyilikle mi emredersiniz ?! Halbuki siz Kitap (Tevrat)ı okuyup durursunuz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?
Diyanet İşleri (eski) : Kitap'ı okuyup durduğunuz halde kendinizi unutur da başkalarına mı iyilikle emredersiniz? Düşünmez misiniz?
Diyanet Vakfi : (Ey bilginler!) Sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Edip Yüksel : Halkı iyilik yapmağa çağırıp dururken kendinizi unutuyor musunuz? Üstelik Kitabı da okuyorsunuz? Aklınızı kullanmaz mısınız?
Elmalılı Hamdi Yazır : nasa iyilik emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitap okuyorsunuz, artık akıl etmez misiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kitab (Tevrat)'ı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Artık akıllanmayacak mısınız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitab (Tevrat)ı okuyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Fizilal-il Kuran : Siz kitabı okuduğunuz halde insanlara (başkalarına) iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Bunun yanlış olduğunu düşünemiyor musunuz?
Gültekin Onan : İnsanlara iyiliği (birr) buyururken kendinizi (enfüseküm) unutuyor musunuz? (tensevne) Üstelik kitabı da okuyorsunuz (tetlunelkitab). Akletmez misiniz?
Hasan Basri Çantay : (Ey Yahudi bilginleri) siz, insanlara iyiliği (gerçeği ve peygambere îman etmeği) emredersiniz de kendinizi unutur musunuz? Halbuki Kitab (Tevrat) da okursunuz. Haalâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Hayrat Neşriyat : Siz Kitâbı okuyor olduğunuz hâlde, insanlara iyiliği emredip de kendinizi unutuyor musunuz? Hiç akıl erdirmez misiniz?
İbni Kesir : Siz; insanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitabı da okuyorsunuz, hiç aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Muhammed Esed : Siz kendinizi unutarak diğer insanlara erdemli olmayı mı öğütlüyorsunuz -hem de ilahi kelamı okuyup durduğunuz halde?- Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?
Ömer Nasuhi Bilmen : Nâsa iyilik ile emredersiniz de kendi nefislerinizi unuturmusunuz? Halbuki siz kitabı okursunuz, hiç düşünmez misiniz?
Ömer Öngüt : İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Oysa sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) da okuyorsunuz. Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Şaban Piriş : İnsanlara iyiliği emredersiniz de kendinizi unutur musunuz? Kitabı okuyup durduğunuz halde düşünmez misiniz?
Suat Yıldırım : Halka iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz yoksa? Halbuki siz Tevratı okuyup duruyorsunuz. Artık aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Süleyman Ateş : Siz Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Tefhim-ul Kuran : Siz, insanlara iyiliği emrediyorken, kendinizi mi unutuyorsunuz? Oysa siz kitabı okumaktasınız. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Ümit Şimşek : Yoksa kitabı okuyup durduğunuz halde, insanlara iyiliği öğütleyip de kendinizi unutur musunuz? Aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Yaşar Nuri Öztürk : İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz? Üstelik de Kitap'ı okuyup durmaktasınız. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
136.961