ÂLİ İMRÂN-185

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-185
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-185

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-185>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

كُلُّ نَفْسٍ ذَآئِقَةُ الْمَوْتِ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَمَن زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَأُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَما الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ مَتَاعُ الْغُرُورِ

Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve innemâ tuveffevne ucûrekum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), fe men zuhziha anin nâri ve udhılel cennete fe kad fâz(fâze), ve mâl hâyâtud dunyâ illâ metâul gurûr(gurûri).

Her nefs, ölümü tadıcıdır ve lâkin ecirleriniz (amellerinizin karşılığı) kıyamet günü ödenir. O vakit kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa o takdirde o kurtulmuştur. Ve dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. 
1. kullu nefsin : herkes, her nefs
2. zâikatu el mevti : ölümü tadıcıdır
3. ve innemâ : ve lakin, fakat, amma
4. tuveffevne : vefa edilir, ödenir, ödenecek
5. ucûre-kum : sizin ecirleriniz, yaptıklarınızın karşılığı (ücret, mükâfat)
6. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
7. fe men : o zaman, o vakit kim ... ise
8. zuhziha : uzaklaştırılır
9. an en nâri : ateşten
10. ve udhıle el cennete : ve cennete, sokulur, konur
11. fe kad fâze : o zaman, o taktirde kurtulmuştur
12. ve mâ el hayâtu ed dunyâ : ve dünya hayatı değildir
13. illâ : ancak, ...'den başka
14. metâu el gurûri : aldatıcı metadan, geçici faydalanma

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Fizik vücut ölecektir ama o ölümü tadan nefsler hayatta olacaktır.

Allahû Tealâ Kaf Suresinin 31. âyet-i kerimesinde buyuruyor:

50/KAF-31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin.

Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.

İki âyet arasında tam bir illiyyet rabıtası var. Burada Allahû Tealâ "ateşten, cehennemden uzaklaştırılırken diğer insanlar ve cennete girerse" demiş "udhil" kelimesini kullanmış; idhal, bir şeyin içine sokmak anlamındadır. Bir ülkenin içine mal girerse, bunun adı ithaldir. Bir ülkeden mal çıkarsa, bunun adı ihraçtır. Huruc ve ihrac aynı kökten gelir; dışarı çıkmak. Allahû Tealâ Al-i İmran- 185'te bir uzaklaştırma fiili kullanıyor: "Zuhziha anin nâri", "ateşten uzaklaştırılırsa." Kaf- 31'de "Uzlifetil cennet" "cennet yaklaştırıldı." diyor. Birbirinin zıddı olan iki kavram söz konusu. Yani ya insanların ateşten uzaklaştırılması veya ateşe yaklaştırılması ya da cennetin veya cehennemin insanlara yaklaştırılması veya uzaklaştırılması bahis konusudur. Eğer cennet yaklaştırılmışsa, cehennem uzaklaşır. Eğer cehennem yaklaştırılmışsa, cennet uzaklaşır.

Öyleyse uzak veya yakın olmak kavramı burada açık bir şekilde yer almış. Burada, kişinin cehennemden uzaklaştırılması yani cennete yaklaşması, orada da cennetin o kişiye yaklaşması söz konusudur. İkisi de aynı şeydir. Cennetle kişi arasındaki mesafe azalıyor, azalıyor, kişi sonunda cennete giriyor. Cehennemle kişi arasındaki mesafe çoğalıyor, çoğalıyor, sonunda da cennete kişi girmiş oluyor. Dünya hayatı ise sadece aldatıcı bir faydalanmadan ibarettir. Ozaman kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete girerse, sokulursa o zaman o, kurtulmuştur.

Şeytan, insanlara dünya hayatını onunla mutlu olunabilecek olan bir şey gibi gösterir. İnsanların nefsleriyle hareket ettikleri bir dünyada aslında hiç kimse mutlu olamaz. Sadece geçici zevkleri yaşayabilirler ama hayatlarının büyük kısmı hep huzursuzluk ve mutsuzluk içinde geçer. Çünkü onlar, nefslerinin afetlerini tatminle mutlu olacaklarını zanneden zavallılardır. Öyle bir olgu ki; burada sadece şeytan vardır ve şeytan insanları devamlı Allah'ın yolundan uzaklaştırabilmek, kendisiyle beraber cehenneme sokabilmek için, onları dünyada da ahirette de mutsuz edebilmek için bütün gayretiyle çalışır.

İki tür insan vardır: Şeytanın iğvasına kananlar, bu sebeple dalâlette kalanlar; dünya hayatını nefslerinin afetleri uğruna yaşayanlar ve onu tatmin için olmadık yanlışlıklar, sahtekârlıklar yapanlar. Ve dünya hayatı, onlar için devamlı bir cehennemdir. Bu insanlarsa, ölümden sonra mutlaka cehenneme gideceklerdir. Çünkü dünya hayatında şeytanın ve nefslerinin esiri olmuşlardır. ikinci grup insan dünyada da ahirette de mutlu olanlardır. Onlar, nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yapanlardır. Onlar, böylece şeytanın hakimiyetinden adım adım kurtulup sonunda mutlaka Allah'ın dostluğunu tam olarak kazananlardır. İç dünyalarında nefsleriyle ruhları arasındaki kavgayı bitireceklerdir. Bu sebeple sonsuz bir iç dünya saadetini sulh ve sükûn içinde yaşayacaklardır. Onlar, daimî zikre ulaştıkları zaman dış dünyalarıyla, dışarıdaki insanlarla olan kavgalarını bitireceklerdir. Onlara göre sulh ve sükûn hiç bozulmaz. Ve nihayet, 3. faktör: Allah ile olan ilişkilerinde de şeytanı safdışı etmeyi başarmış olanlardır. Şeytan onlara hiçbir şekilde artık hükmedemez, sözünü geçiremez. Ve bu sebeple, Allah'ın emirleri ve nehiyleri istikametinde de tam bir sulh ve sükûnun sahipleri olmuşlardır.

Öyleyse bu dünyada her açıdan mutlak bir saadet, Allah'ın dostları içindir. Her açıdan mutlak bir huzursuzluk, mutsuzluk, sıkıntı hali şeytanın dostları içindir. Ahirette de şeytanın dostları şeytanla beraber cehenneme;Allah'ın dostları da mutlaka Allah'ın cennetine gideceklerdir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-185

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Her nefs, ölümü tadıcıdır ve lâkin ecirleriniz (amellerinizin karşılığı) kıyamet günü ödenir. O vakit kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa o takdirde o kurtulmuştur. Ve dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
Diyanet İşleri : Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Herkes ölümü tadacak ve hiç şüphe yok ki cennete giren, gerçekten de kurtulmuştur, muradına ermiştir. Dünya yaşayışı, zâten aldatıcı bir matahtan ibaret.
Adem Uğur : Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir.
Ahmed Hulusi : Her bilinç, ölümü (biyolojik bedensiz yaşamayı) tadacaktır! (Biyolojik bedenli yaşam sonrası başlayacak olan) kıyamet sürecinde yaptıklarınızın mükâfatı eksiksiz verilecektir. Kim yanmaktan kurtarılıp cennete (boyutuna) geçirilirse o gerçekten kurtulmuştur. Dünya yaşamı aldatıcı (sonu pişmanlık olan) bir zevkten başka bir şey değildir.
Ahmet Tekin : Herkes ölümü tadacaktır. Ancak, kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tamı tamına verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa, o mutluluğa ermiştir. Dünya hayatı yalnızca aldatıcı zevklerden ibarettir.
Ahmet Varol : Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet gününde ecirleriniz eksiksiz olarak verilecek. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulursa kurtuluşa ermiş olur. Dünya hayatı aldatıcı geçinmeden başka bir şey değildir.
Ali Bulaç : Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
Ali Fikri Yavuz : Her nefis ölümü tadacak ve ecirleriniz (mükâfatlarınız) ancak kıyamet günü tamamlanacak. O vakit, kim ateşten uzaklaştırılır da Cennete konursa işte o muradına ermiştir. Yoksa dünya hayatı aldatıcı menfaattan başka bir şey değil...
Bekir Sadak : Her insan olumu tadacaktir. Kiyamet gunu, ecirleriniz size mutlaka odenecektir. Atesten uzaklastirilip cennete sokulan kimse artik kurtulmustur. Dunya hayati, zaten, sadece aldatici bir gecinmeden ibarettir.
Celal Yıldırım : Her canlı ölümü tadıcıdır (tadar). (Amellerinizin) karşılığını ancak Kıyamet günü tam olarak göreceksiniz. Artık kim ateşten uzaklaştırılıp Cennet'e konulursa, gerçekten o kurtulmuştur. Dünya hayatı ise aldatıcı bir yararlanma ve geçimlikten ibarettir.
Diyanet İşleri (eski) : Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur. Dünya hayatı, zaten, sadece aldatıcı bir geçinmeden ibarettir.
Diyanet Vakfi : Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir.
Edip Yüksel : Herkes ölümü tadacaktır. Diriliş günü ödülleriniz size eksiksiz olarak verilir. Kim ateşten kurtarılıp cennete sokulursa, zafer kazanmış olur. Dünya hayatı ancak aldatıcı bir zevkten ibarettir
Elmalılı Hamdi Yazır : Her nefis ölümü tatacak, ecirleriniz ancak kıyamet günü tamamlanacak, o vakit kim ateşten uzaklaştırılır da Cennete konulursa işte o murada erdi, yoksa dunyâ hayâtı aldatıcı bir meta'dan başka bir şey değil
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Herkes ölümü tadacaktır. Mükafatlarınız ancak kıyamet günü tamamlanacaktır. Her kim o vakit ateşten uzaklaştırılır da cennete konulursa, işte o, murada erdi. Yoksa, dünya hayatı, aldatıcı bir eşyadan başka bir şey değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.
Fizilal-il Kuran : Herkes kesinlikle ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılıkları, kıyamet günü, size eksiksiz olarak verilecektir. O zaman kim Cehennem ateşinden uzak tutulur da Cennet'e konursa gerçekten başarıya ulaşmıştır. Dünya hayatı aldatıcı bir hazdan başka birşey değildir.
Gültekin Onan : Her nefs ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
Hasan Basri Çantay : Her can ölümü tadıcıdır. Ecirleriniz (yapdıklarınızın karşılıkları) muhakkak kıyaamet günü tastamam verilecekdir. (O vakit) kim o ateşden uzaklaşdırılıp cennete sokulursa artık o, muhakkak muraadına ermiş olur. (Bu) dünyâ hayaatı aldanma metâından başka (bir şey) değildir.
Hayrat Neşriyat : Her nefis ölümü tadıcıdır! Amellerinizin karşılığı ise, ancak kıyâmet günü size tam olarak verilecektir. Artık kim ateşten uzaklaştırılıp Cennete sokulursa, işte (o kişi)gerçekten kurtulmuş (murâdına ermiş)tir. Hâlbuki dünya hayâtı, aldatıcı menfaatten başka bir şey değildir.
İbni Kesir : Her nefis, ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. O vakit, kim ateşten uzaklaştırılır, cennete sokulursa; artık o, kurtulmuştur. Zaten dünya hayatı, aldatıcı geçimlikten başka bir şey değildir.
Muhammed Esed : Her can ölümü tadacaktır: Böylece Kıyamet Günü (yapıp ettiklerinizin) karşılığı size tam olarak ödenecektir; orada ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulacak olanlar, gerçek bir zafer kazanmış olacaklardır: Zira bu dünya hayatı(na düşkünlük), kendi kendini aldatma zevkinden başka bir şey değildir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Her nefis ölümü tadıcıdır. Ve şüphe yok sizlere ecirleriniz Kıyamet gününde ödenecektir. Artık kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete girdirilirse necât bulmuş olur. Ve dünya hayatı ise bir aldatıcı metadan başka değildir.
Ömer Öngüt : Her insan ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı kıyamet gününde size eksiksiz verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse, artık kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı geçimlikten başka bir şey değildir.
Şaban Piriş : Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü de ancak yaptıklarınızın karşılığı size ödenecektir. Kim ateşten uzak tutulur ve cennete sokulursa, o kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım : Her canlı ölümü tadacaktır. Siz ey insanlar, çalışmalarınızın ücretini ancak kıyamet günü tam bir şekilde alacaksınız. O vakit, kim ateşten uzaklaştırılıp cennete yerleştirilirse, işte o muradına ermiştir. Yoksa bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir.
Süleyman Ateş : Her can ölümü tadacaktır. Kıyâmet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ki hemen ateşin elinden çekilip kurtarılır da cennete sokulursa, işte o, kurtuluşa ermiştir. Dünyâ hayâtı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir.
Tefhim-ul Kuran : Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metâdan başka bir şey değildir.
Ümit Şimşek : Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet gününde ise ücretlerinizi tam olarak alırsınız. O gün kim ateşten kurtulup da Cennete girmişse, işte o muradına ermiştir. Dünya hayatı ise aldatıcı bir menfaatten başka birşey değildir.
Yaşar Nuri Öztürk : Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
101.078