ÂLİ İMRÂN-184

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-184
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-184

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-184>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ جَآؤُوا بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَالْكِتَابِ الْمُنِيرِ

Fe in kezzebûke fe kad kuzzibe rusulun min kablike câu bil beyyinâti vez zuburi vel kitâbil munîr(munîri).

 

1. fe in kezzebûke : artık seni yalanlarlarsa
2. fe kad kuzzibe : oysa, halbuki, öyle ki yalanlanmıştı
3. rusulun : resûller, elçiler
4. min kabli-ke : senden önce
5. câû bi : getirdiler
6. el beyyinâti : beyyineler, açık deliller
7. ve ez zuburi : ve yazılı sahifeler
8. ve el kitâbi el munîri : ve aydınlatıcı (hak yola) ışık tutan nurlu Kitap

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bütün kavimlerde, bütün zaman parçalarında mutlaka Allah'ın resûlleri vardır, yaşamıştır ve kıyâmete kadar da yaşamakta devam edeceklerdir. Allahû Tealâ buyuruyor ki:

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

Şu anda bütün dünyada, bütün kavimlerin içinde resûller yaşıyor ve hepsi de kendi kavimleri tarafından yalanlanmış durumda.Ama gelecek günlerde dünya sulhünü kuracak olanlar daişte onlardır. Öldükleri zaman başka birisi yaşamaya başlayacak. Allahû Tealâ görevi başka birisine devredecek. Sonuç: Kıyâmet gününe kadar hiçbir kavim resûlsüz bırakılmayacak.

Allahû Tealâ'nın resûllerine, peygamberlerine verdiği kitaplar insanlar tarafından hep reddedilmiştir. Tabiatıyla o ispat vasıtaları olan kitaplarına rağmen resûller de reddedilmiştir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-184

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Artık seni yalanlarlarsa (üzülme), halbuki, senden önceki, açık belgeler, yazılı sayfalar ve nurlu kitaplar getiren resûller de yalanlanmıştı.
Diyanet İşleri : Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık delilleri, hikmetli sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Seni yalan sayarlarsa senden önce apaçık delillerle, sahîfelerle ve aydınlatıcı kitapla gelen peygamberler de yalan sayılmıştır.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Eğer seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gerçekten, senden önce apaçık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi.
Ahmed Hulusi : Onlar, seni yalanladılarsa; senden önce açık deliller olarak; kutsal bilgilerle, nurlu - aydınlatıcı bilgilerle gelmiş Rasûlleri de yalanlamışlardı.
Ahmet Tekin : Eğer senin peygamberliğini yalanlarlarsa, senden önceki bütün peygamberler yalanlanmış olur. Senden öncekiler de apaçık âyetlerle, mûcizelerle, vahyin içeriğini açıklayan beyanlarla, tavsiyelerle, hak peygamber olduklarını tasdik eden delillerle, hikmet dolu sayfalarla, aydınlatıcı kitaplarla gelmişlerdi.
Ahmet Varol : Eğer seni yalanladılarsa, senden önce de açık deliller, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamber de yalanlanmıştı.
Ali Bulaç : Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen elçileri de yalanlamışlardır.
Ali Fikri Yavuz : (Rasûlüm), şimdi seni tekzip ettilerse (yalanladılarsa), senden önce o açık mûcizeleri, hikmetli sahifeleri ve nurlu kitabı getiren peygamberler de tekzip olundu.
Bekir Sadak : Seni yalanci saydilarsa, Senden once belgeler, sahifeler ve aydinlatici kitab getiren peygamberler de yalanlanmisti.
Celal Yıldırım : Ey Muhammed ! Eğer seni(n peygamberliğini) yalan saydılarsa, senden önceki birçok peygamberler de yalanlanmıştır ki, onlar açık belgeler, mu'cizeler, irşâd dolu sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar getirmişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Seni yalancı saydılarsa, senden önce belgeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Eğer seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gerçekten, senden önce apaçık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi.
Edip Yüksel : Seni yalanlarlarsa (şaşma), senden önce apaçık deliller, Zeburlar (Tanrı sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elçiler de yalanlanmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi seni tekzib ettilerse senden evvel de bir çok Resuller tekzib olundu ki o beyyineler ve o hikmetli sahifeler, ve o nurlu kitab ile gelmişlerdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi seni yalanladılarsa, senden önce de o apaçık delillerle o hikmetli sayfalarla ve o nurlu kitapla gelmiş olan bir çok peygamberler yalanlandı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sayfalar ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
Fizilal-il Kuran : Bunlar eğer seni yalanlıyorlarsa (bilesin ki) senden önce açık mucizeler, sayfalar ve aydınlatıcı kitap getiren birçok peygamberi de yalanlamışlardı.
Gültekin Onan : Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen eçileri de yalanlamışlardır.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) onlar seni (n tebliğlerini) yalan sayarlarsa senden evvel o apaçık mu'cizeleri, Sahifeleri ve nur verici Kitab (lar) ı getiren peygamberler de yalana çıkarılmışdır.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık seni yalanladılarsa (üzülme ve bil ki), şübhesiz senden önce apaçık mu'cizeler, sayfalar ve nûrlandırıcı kitab getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
İbni Kesir : Seni yalanladılarsa senden önce açık mucizeler, sahifeler ve nurlu kitabı getirenler de yalanlanmıştı.
Muhammed Esed : Ve şayet seni yalanlıyorlarsa (bil ki) aynı şekilde, senden önce hakikatin tüm kanıtlarını, ilahi hikmet yüklü kitapları ve aydınlık saçan vahyi getiren (diğer) peygamberler de yalanlanmış bulunuyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi seni tekzîp ederlerse şüphe yok senden evvel de peygamberler tekzîp olunmuşlardı ki, beyyineler ile, hikmet dolu sahifeler ve nûrlu kitap ile gelmişlerdi.
Ömer Öngüt : Eğer seni yalanladılarsa, senden önce apaçık deliller, sahifeler ve nur saçan kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
Şaban Piriş : Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlar, senden önceki apaçık delilleri, sahifeleri ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberleri de yalanlamışlardı.
Suat Yıldırım : Eğer onlar senin nübüvvetini yalan saydılarsa, üzülme! Zaten senden önce açık deliller, mûcizeler, sahîfeler ve nurlu kitaplar getiren nice resullere de yalancı denilmişti.
Süleyman Ateş : Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı Kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.
Tefhim-ul Kuran : Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen peygamberleri de yalanlamışlardır.
Ümit Şimşek : Onlar seni yalanladılarsa, senden önce de apaçık delillerle, hikmet dolu sayfalar ve nurlu kitaplarla gelen nice peygamberler de yalanlanmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk : Seni yalanladılarsa, senden önce de resuller yalanlandı. Açık-seçik deliller, kutsal sayfalar ve aydınlatıcı Kitap'ı getirmişlerdi onlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
101.457