ÂLİ İMRÂN-169

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-169
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-169

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-169>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ

Ve lâ tahsebennellezîne kutilû fî sebîlillâhi emvâtâ(emvâten), bel ahyâun inde rabbihim yurzekûn(yurzekûne).

Ve Allah’ın yolunda öldürülenleri, sakın ölüler sanmayın. Hayır, (onlar) hayydırlar (canlıdırlar), Rab'lerinin katında rızıklandırılırlar. 
1. ve lâ tahsebenne : ve sakın zannetmeyin
2. ellezîne kutilû : öldürülenler
3. fî sebîli allâhi : Allah'ın yolunda
4. emvâten : ölüler
5. bel ahyâun : hayır, bilâkis diridirler
6. inde rabbi-him : Rab'leri katında
7. yurzekûne : rızıklandırılırlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bir kişi Allahû Tealâ'dan 12 ihsanı ve 7 ni'meti almışsa o kişinin sıcak bir savaşta şehit olması hali, Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren geçerlidir. O kişi mutlaka göğsü göklere doğru açık bir vaziyette şehit olur ve ruhu, o şehit olduğu zaman, vücudundan ayrılır, göklerin ordusuna katılır. Ve o, kıyâmete kadar hep canlı kalacaktır ve onların rızkı Allah'ın katındadır. Allahû Tealâ onun için diyor ki:

"Allah'ın yolunda öldürülen kişiler için, "Onlar diridirler."

Yerlerin ve göklerin orduları Allah'ındır. Allah'ın göklerin ordularına katılanları olacaktır. İkisi arasında, yerde yatan ölüyle, onun içinden çıkan ve göklerin ordusuna karışan kişi arasında hiçbir farklılık göremezsiniz. İkisi birbirinin tıpatıp aynıdır;ama göklerin ordularına artık katılmıştır kişi. Diridir ve kıyâmete kadar da diri kalacaktır.

48/FETİH-4: Huvellezî enzeles sekînete fî kulûbil mu’minîne li yezdâdû îmânen mea îmânihim, ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard(ardı), ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Mü'minlerin kalplerine, îmânlarını îmân ile artırsınlar diye sekîneti indiren, O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Ve Allah; Alîm'dir, Hakîm'dir.

48/FETİH-7: Ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard(ardı), ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Ve göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Ve Allah; Azîz'dir, Hakîm'dir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-169

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Allah'ın yolunda öldürülenleri, sakın ölüler sanmayın. Hayır, (onlar) hayydırlar (canlıdırlar), Rab'lerinin katında rızıklandırılırlar.
Diyanet İşleri : (169-170) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah yolunda öldürülenleri ölü sanma. Onlar diridir ve Rableri katında rızıklanırlar.
Adem Uğur : Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.
Ahmed Hulusi : Allâh uğruna öldürülmüş olanları "ölü"ler sanmayın! Bilakis Rableri indînde hayattadırlar, rızıklanmaktadırlar!
Ahmet Tekin : Allah yolunda, İslâm uğrunda canlarını feda eden, öldürülen yiğitlerin sakın öldüklerini sanmayın. Bilâkis onlar ebedî hayat ile diridirler. Rableri katında izzete, ikrama, sonsuz rızıklara mazhar olmaktadırlar.
Ahmet Varol : Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.
Ali Bulaç : Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.
Ali Fikri Yavuz : Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma. Doğrusu onlar Rableri katında diridirler, cennet meyvalarından rızıklanırlar.
Bekir Sadak : (169-17) 0 Allah yolunda oldurulenleri olu saymayin, bilakis Rableri katinda diridirler. Allah'in bol nimetinden onlara verdigi seylerle sevinc icinde riziklanirlar, arkalarindan kendilerine ulasamayan kimselere, kendilerine korku olmadigini ve kendilerinin uzulmeyeceklerini mujde etmek isterler.
Celal Yıldırım : Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın ; onlar Rabları katında diridirler, rızıklanırlar.
Diyanet İşleri (eski) : (169-170) Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.
Diyanet Vakfi : (169-170) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.
Edip Yüksel : ALLAH yolunda vurulanları ölü sanmayın; bilakis onlar Rableri katında nimetler içinde diridirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve sakın Allah yolunda katledilenleri ölmüşler sanma, hayır, hep hayattadırlar, Rablarının ındinde yaşarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölmüşler sanmayın! Aksine onlar hep hayattadırlar, Rablerinin katında rızıklandırılırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar.
Fizilal-il Kuran : Sakın Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız, tersine onlar yaşıyor ve Allah katında besleniyorlar.
Gültekin Onan : Tanrı yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.
Hasan Basri Çantay : (169-170) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bil'akis onlar Rableri kafında diridirler. (Öyle ki Allahın) lutf-ü inayetinden, kendilerine verdiği (şehidlik mertebesi) ile hepsi de şâd olarak (cennet ni'metleriyle) rızıklanırlar.. Arkalarından henüz onlara katılamayan (şehid dindaş) lar (ı) hakkında da: «Onlara hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir» diye müjde vermek isterler.
Hayrat Neşriyat : Ve sakın Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma! Bil'akis (onlar) hayatdardırlar, Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.
İbni Kesir : Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın, bilakis onlar diridirler, Rabbları katında rızıklandırılırlar.
Muhammed Esed : Fakat, Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın. Hayır, onlar diridir! Rızıkları, Rableri katındadır;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah Teâlâ'nın yolunda öldürülmüş olanları ölmüşler sanma, hayır, Rablerinin indinde berhayattırlar. Merzûk olurlar.
Ömer Öngüt : Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın. Bilâkis onlar diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar.
Şaban Piriş : Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın çünkü onlar, Rab'lerinin huzurunda diridirler ve rızıklandırılırlar.
Suat Yıldırım : Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rab’lerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.
Süleyman Ateş : Allâh yolunda öldürülenleri ölüler sanma; hayır, (onlar) diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar.
Tefhim-ul Kuran : Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.
Ümit Şimşek : Allah yolunda öldürülenleri ölü sayma. Onlar hayattalar ve Rablerinin katında rızıklanıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
101.428