ÂLİ İMRÂN-157

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-157
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-157

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-157>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَئِن قُتِلْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌ مِّنَ اللّهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ

Ve lein kutiltum fî sebîlillâhi ev muttum le magfiretun minallâhi ve rahmetun hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne).

Ve eğer siz, Allah’ın yolunda öldürülür veya ölürseniz, mutlaka Allah'tan mağfiret ve rahmet vardır, onların topladıklarından (dünya malından) daha hayırlıdır. 
1. ve le in : ve eğer ... olursa
2. kutiltum : siz öldürüldünüz
3. fî sebîli allâhi : Allah'ın yolunda
4. ev muttum : veya öldünüz
5. le magfiretun : mutlaka mağfiret vardır (günahlar sevaba çevrilir)
6. min allâhi : Allah'tan
7. ve rahmetun : ve rahmet
8. hayrun : daha hayırlı
9. mimmâ (min mâ) : şeylerden
10. yecmeûne : onlar toplayacaklar, toplarlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ burada rahmet ve mağfiret kullanmış. Bir insan, mürşidine tâbî olmuş, ruhu Allah'ın Sıratı Mustakîmi'ne ulaşmış. Böyle bir insanın savaşta öldürülmesi halinde eğer görebilseydiniz, onun göğsü göklere dönük olarak ölür, yani şehit olurlar; o zaman onların içinden aynı olan birisi çıkar. Bu, onların ruhudur. O ruh, göklerin ordusuna karışır. Kişinin şehit olduğu gün göklerin ordusu yeni bir savaşçı kazanır. O, Allah'ın ordusudur. Allahû Tealâ diyor ki:

48/FETİH-7: Ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard(ardı), ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Ve göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Ve Allah; Azîz'dir, Hakîm'dir.

Göklerin ordusu, şehitlerden teşekkül eder. Düşmanların attığı mermiler onlara tesir edemez. Onlar fizik vücudun standartlarında değildir. Ama ateş ettikleri zaman düşman mutlaka ölür. Allahû Tealâ, Allah'a inanan, Allah'a köle olan orduya yardım eder.

Çanakkale Zaferi'nin kazanılması Goliath Zırhlısı'nın batırılmasıyla noktalanmıştır. Bir Osmanlı topçu çavuşu, 120 okkalık bir gülleyi tek başına kaldırır, topa yerleştirir ve Allahû Tealâ'ya: "Yarabbi, ben bu mermiyi Sana emanet ediyorum. Senin dilediğin noktada o duracak, onu Sen göndereceksin. Bunu diliyorum Allah'ım!" der ve Allah'ın "ayar" emri üzerine ayarlanan topu, bu çavuşun attığı mermi Goliath Zırhlısı'nı deler, zırhlıya dolan sular, zırhlıyı akıntıya paralel olarak batırır. Gemi battıktan sonra, akıntı yavaş yavaş gemiyi çevirir, akıntıya dikey hale geldiği zaman da suyun dibine tamamen oturur. Mânâsı, artık boğazdan başka bir geminin, o geminin üzerinden aşarak üst tarafa geçmesi mümkün değil. Çanakkale Boğazı kapalı. General Hamilton, telgrafını çekiyor: "Ordularımı denizin üst tarafına ulaştıramıyorum. Savaşın sonu belli olmuştur. Çanakkale'yi ele geçirmemiz imkânsız hale gelmiştir."

Bu, Allah'ın yardımıdır. Burada Allah'ın rahmeti, Allah'ın mağfireti, günahları sevaba çevirmesi söz konusu. Mağfiret, günahların sevaba çevrilmesidir. Rahmet, Allah'ın Allah yolunda olanlara ihsan buyurduğu bir dizayndır.

Öyleyse kim Allah'ın düşmanlarıyla dostları arasında yapılan sıcak bir savaşta Allah yolunda ölürse, o kişi şehit olur. Böyle bir insan, mutlaka âmenûdur. Mürşidine ulaşmışsa, mutlaka günahları sevaba çevrilmiştir. Ve şehit olma şerefinin sahipleri, ancak âmenû olmanın ötesinde olanlardır. Bu kişi yaşarsa, mutlaka mürşidine tâbî olacaktır. Allah'a ulaşmayı diledikten sonra, mürşidine ulaşamadan Allah yolunda öldürülmüşse bir sıcak savaşta, o da şehittir. Yaşasaydı, bırakınız mürşidine ulaşmayı Allah'ın Zat'ına da ulaştıracağına dair Allah'ın sözü var.

Şehit olanlar için, rahmet de, mağfiret de geçerlidir. Mağfiret yerine sadece rahmet varsa, o da kişiyi şehit kılar. Rahmetin işler hale gelmesi; ancak kişi Allah'a ulaşmayı dilediği taktirde geçerlidir.

Allahû Tealâ hep kalbe bakar. Ne zaman Allah'a ulaşmayı dilerseniz, böyle bir dilek kalbinizde yer ettiği anda, Allahû Tealâ kalbinizde onu işitir, bilir ve görür. Böylece Allah ile olan ilişkilerinizde âmenû olmak şerefine eriyorsunuz. Allah derhal harekete geçiyor, irşad makamıyla aranızdaki hicab-ı mestureyi alıyor. Allah'ın 1. ihsanı, Rahîm esmasıyla derhal tecelliye başlamasıdır. Bu tecellinin ardarda vücuda getirdiği 4 işlev var:

  1. İrşad makamıyla aranızda bulunan, hicab-ı mesture adlı, nefrete sebebiyet veren perdeyi Allahû Tealâ alır, kişi o noktadan itibaren mürşidine karşı nefret değil, sevgi duymaya başlar.
  2. O kişinin kulaklarındaki vakrayı alır ve irşada, Allah'a teslim olmaya müteallik hususların kişi tarafından mânâsının anlaşılmasına sebebiyet verir Allahû Tealâ.
  3. Kişinin kalbindeki ekinneti, idraki önleyen müesseseyi alır.
  4. Kişinin kalbine ihbatı yerleştirir.

Rahman esması kişi Allah'a ulaşmayı dilediği anda kişide tecelli eder. Allah'ın rahmet ve mağfireti Rahman esmasıyla tecellinin işaretidir. Mağfiret de günahların sevaba çevrilmesidir.

Öyleyse şehit olan insanlar, en az Allah'ın rahmetine muhatap olanlardır. Unutmayın, Allahû Tealâ'nın fazlı mü'min olanların üzerinedir. Yani Allah'ın Rahîm esmasıyla tecellisinden faziletlerin nefsin kalbine yerleşmesi istikametinde nasibini alabilenler, sadece mü'min olanlardır. Yani Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir. Bu noktada mağfirete ulaşmış olan bu kişi, bundan evvel Allahû Tealâ'dan 12 tane ihsan alacaktır. 12 ihsanın da menşei mağfiret değil, rahmettir. Bu ihsanları Allah'a ulaşmayı dileyerek almaya başlamış birisi, Allah yolunda yapılan sıcak bir savaşta, Allah'ın düşmalarına karşı savaşırken öldürülmüşse, o şehit olmuştur; çünkü Allah'ın Rahman esması onun üzerinde tecelli etmiştir. 157. âyet, bunu işaret etmektedir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-157

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve eğer siz, Allah'ın yolunda öldürülür veya ölürseniz, mutlaka Allah'tan mağfiret ve rahmet vardır, onların topladıklarından (dünya malından) daha hayırlıdır.
Diyanet İşleri : Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah’ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki Allah yolunda öldürülmeniz, yahut ölmeniz, Allah'ın yarlıgaması ve rahmeti, onların topladıklarından hayırlıdır.
Adem Uğur : Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, Allâh uğruna öldürülmeniz veya ölmeniz karşılığında elde edeceğiniz bağışlanma ve rahmet, onların toplamakta olduklarından (dünyalıktan) daha hayırlıdır.
Ahmet Tekin : Allah yolunda, İslâm uğrunda öldürülür veya ölürseniz, bilin ki, Allah’ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıkları dünyalıklardan daha hayırlıdır.
Ahmet Varol : Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah'ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.
Ali Bulaç : Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun, eğer siz Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah’ın bağışlama ve esirgemesi, onların toplayacakları dünya menfaatından elbette daha hayırlıdır.
Bekir Sadak : Allah yolunda oldurulur veya olurseniz, size Allah'tan onlarin topladiklarindan hayirli bir magfiret ve rahmet vardir.
Celal Yıldırım : Şanıma yemin olsun ki, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, şüphesiz Allah'tan mağfiret ve rahmet onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.
Diyanet İşleri (eski) : Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, size Allah'tan onların topladıklarından hayırlı bir mağfiret ve rahmet vardır.
Diyanet Vakfi : Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.
Edip Yüksel : ALLAH yolunda ölür yahut öldürülürseniz, ALLAH'ın bağışlaması ve rahmetine kavuşmuş olursunuz ki bu onların tüm topladıklardından daha iyidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için: eğer Allah yolunda katlolunur veya ölürseniz her halde sizin için Allahın bir mağfiret ve rahmeti onların dünyada kalıb toplayacakları şeylerden daha hayırlıdır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz kesinlikle Allah'ın bir bağışlaması ve rahmeti, onların dünyada kalıp toplayacakları şeylerden daha hayırlıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.
Fizilal-il Kuran : Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan gelecek olan bağışlama ve rahmet, onların biriktirecekleri dünya nimetlerinden daha hayırlıdır.
Gültekin Onan : Andolsun, eğer Tanrı yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Tanrı'dan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz Allanın bir yarlığaması ve esirgemesi onların toplayacakları (bütün) şeylerden (dünyalıklarından) elbet daha hayırlıdır.
Hayrat Neşriyat : Ve şânım hakkı için, eğer Allah yolunda öldürülür veya (o yolda iken) ölürseniz,elbette Allah’dan bir mağfiret ve bir rahmet, onların (dünyada) toplamakta olduklarından daha hayırlıdır!
İbni Kesir : Andolsun ki, Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz; Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların toplayacağı şeylerden çok daha hayırlıdır.
Muhammed Esed : Ve eğer gerçekten Allah yolunda ölür veya öldürülürseniz, (unutmayın ki) Allah'ın mağfireti ve rahmeti, kişinin (bu dünyada) yığabileceği her şeyden daha iyidir:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve andolsun ki Allah Teâlâ'nın yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz Allah Teâlâ'dan bir mağfiret ve rahmet, onların topladıkları şeylerden hayırlıdır.
Ömer Öngüt : Andolsun ki Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, şunu iyi bilin ki Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, onların (dünyada) topladıklarından çok daha hayırlıdır.
Şaban Piriş : Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, (kesin olarak bilin ki) Allah’ın mağfiret ve rahmeti onların topladıkları (mallar)dan hayırlıdır.
Suat Yıldırım : Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Bilin ki, Allah tarafından mağfiret ve rahmet, insanların topladıkları bütün mallardan daha hayırlıdır.
Süleyman Ateş : Eğer Allâh yolunda öldürülür, ya da ölürseniz, Allâh'ın bağışlaması ve rahmeti, onların topladıkları(dünyâ malı)ndan daha hayırlıdır.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır.
Ümit Şimşek : İster Allah yolunda öldürülün, ister başka şekilde ölün, Allah'tan gelecek bir bağışlanma ve bir rahmet, onların dünyada toplayabilecekleri herşeyden daha hayırlıdır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah yolunda öldürülür yahut ölürseniz, Allah'tan bir bağışlanma ve bir rahmet onların derleyip topladıklarından çok daha iyidir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
99.619