NİSÂ-57

Anasayfa » NİSÂ Suresi » NİSÂ-57
share on facebook  tweet  share on google  print  

NİSÂ-57

"NİSÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<4/NİSÂ-57>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا لَّهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَنُدْخِلُهُمْ ظِلاًّ ظَلِيلاً

Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen).

Ve âmenû olan ve (nefslerini) ıslâh edici amel işleyenleri, altından nehirler akan cennetlere koyacağız. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onları güzel bir gölgeye koyacağız. 
1. ve : ve
2. ellezîne : onlar, olanlar
3. âmenû : âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler
4. amilû es sâlihâti : nefsi ıslah edici, tezkiye edici amel yaptılar
5. se nudhılu-hum : yakında onları dahil edeceğiz, koyacağız
6. cennâtin : cennetler
7. tecrî : akar
8. min tahti-hâ : onun altından
9. el enhâru : nehirler
10. hâlidîne : devamlı kalacak olanlar
11. fî-hâ : orada
12. ebeden : ebediyyen
13. lehum : onlar için vardır
14. fî-hâ : orada
15. ezvâcun : zevceler, eşler
16. mutahharatun : tertemiz, temiz olan, temiz
17. ve nudhılu- hum : ve onları dahil edeceğiz, koyacağız
18. zıllen : gölge
19. zalîlen : devamlı ve güzel gölgeli

4/NİSÂ-57

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve âmenû olan ve (nefslerini) ıslâh edici amel işleyenleri, altından nehirler akan cennetlere koyacağız. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onları güzel bir gölgeye koyacağız.
Diyanet İşleri : İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanıp iyi işlerde bulunanlarıysa kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokarız. Ebedî kalırlar orada. Onlara orada her çeşit ayıptan arınmış tertemiz eşler var ve onları kaba gölgelikte huzura, rahata kavuştururuz.
Adem Uğur : İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Ahmed Hulusi : İman edip, bu imanın gereği davranışlar ortaya koyanlara gelince; onları altlarından ırmaklar akan cennetlere dâhil edeceğiz. Onlarda sonsuza dek yaşarlar. Orada onlara (şeytaniyetten) arınmış eşler vardır. Onları gölgenin gölgesine (her türlü yakıcı - rahatsız edici şartlardan uzak ortama) sokacağız.
Ahmet Tekin : İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennet konaklarına koyacağız. Orada ebedî yaşayacaklar. Orada tertemiz, devamlı temiz eşler vardır, onları koyu gölgeler altına sokacağız.
Ahmet Varol : İman edip salih ameller işleyenleri ise içinde sonsuza kadar kalmaları üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onları hiç kaybolmayan gölgelerin altına sokarız.
Ali Bulaç : İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
Ali Fikri Yavuz : İman edip salih ameller işliyenleri, ağaçları altından ırmaklar akar cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Kendilerine orada gayet temiz zevceler var. Hem de onları gölgelendirecek bir gölgeye koyacağız.
Bekir Sadak : Inanip yararli is isleyenleri icinde temelli ve ebedi kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetlere koyacagiz. Onlara orada tertemiz esler vardir. Onlari en koyu golgeliklere yerlestirecegiz.
Celal Yıldırım : İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennet'lere sokacağız; artık orada devamlı kalırlar; onlara orada tertemiz zevceler vardır ve onları koyu gölgeliğe koyacağız.
Diyanet İşleri (eski) : İnanıp yararlı iş işleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en koyu gölgeliklere yerleştireceğiz.
Diyanet Vakfi : İnanıp, iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Edip Yüksel : İnanıp erdemli davrananları ise içinden ırmaklar akan cennetlere (bahçelere) yerleştireceğiz; orada sürekli kalırlar. Onlar için orada tertemiz eşler var. Onları serin gölgelere sokacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : İyman edib salih salih işler yapan mü'minlere gelince bunları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacağız: içlerinde ebedî kalmak üzere onlar, kendilerine orada temiz, gayet temiz zevceler var, hem onları sayeban edecek bir sayeye koyacağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İman edip iyi işler yapan müminlere gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız, onlar içlerinde ebedi kalmak üzere. Orada kendilerine gayet temiz zevceler var. Hem de onları gölgelendiren bir gölgeye koyacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
Fizilal-il Kuran : İman edip iyi ameller işleyenleri de ilerde içinde ebedi olarak kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Onlara orada el değmemiş eşler verilecek, kendileri koyu gölgeler altına alınacaklardır.
Gültekin Onan : İnanıp salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
Hasan Basri Çantay : Îman edib de güzel amel (ve Hareket) lerde bulunanları ise — içinde ebedî kalıcılar olmak üzere — altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada (her şeyden) temizlenmiş zevceler onların. Onları bir koyu gölgeye sokacağız.
Hayrat Neşriyat : Îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, onları altlarından nehirler akan Cennetlere koyacağız, orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onları koyu (ve dâimî) bir gölgeye koyacağız.
İbni Kesir : İman edip salih amel işleyenleri; içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları koyu bir gölgeye sokacağız.
Muhammed Esed : Buna mukabil, iman edip doğru ve yararlı işlerde bulunanları içlerinde ırmaklar akan hasbahçelere koyacağız, orada sonsuza kadar kalacaklar; ve orada tertemiz eşlere sahip olacaklar; (böylece) onları sonsuz mutluluğa eriştireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih amellerde bulundular, onları da altlarından ırmaklar akan cennetlere, içlerinde ebedî kalmak üzere elbette sokacağız. Onlar için orada pek temiz zevceler vardır, ve onları koyu bir gölgeye sokacağız.
Ömer Öngüt : İman edip sâlih amel işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî kalacaklardır. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Biz onları koyu bir gölgeye koyacağız.
Şaban Piriş : İman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere girdireceğiz. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları (sıcaktan da soğuktan da koruyan) tam bir gölgeliğe alacağız.
Suat Yıldırım : Fakat iman edip güzel ve makbul işler yapanları ise, ebedî kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Onların orada tertemiz eşleri olacak. Hem onları nimetlerle sâyebân edecek bir gölgeliğe yerleştireceğiz.
Süleyman Ateş : İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada sürekli kalacaklardır. Orada kendilerine tertemiz eşler de vardır ve onları (hiç güneş sızmayan) eşsiz bir gölgeye sokacağız.
Tefhim-ul Kuran : İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
Ümit Şimşek : İman edip güzel işler yapanları ise, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştireceğiz. Orada onlar için tertemiz eşler vardır. Böylece onları serin ve hoş gölgeler altına alırız.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır, sonsuza dek. Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175176

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
83.189