MÂİDE-11

Anasayfa » MÂİDE Suresi » MÂİDE-11
share on facebook  tweet  share on google  print  

MÂİDE-11

"MÂİDE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<5/MÂİDE-11>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ هَمَّ قَوْمٌ أَن يَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ فَكَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurû ni’metallâhi aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum ankum, vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın; bir kavim size ellerini uzatmaya kalktığı zaman (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun (ruhunuzu, vechinizi (fizik vücudunuzu), nefsinizi ve iradenizi Allah’a teslim edin)! Mü’minler artık Allah’a tevekkül etsinler (güvensinler). 
1. yâ eyyuhâ : ey!
2. ellezîne âmenû : âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler
3. uzkurû : zikredin, anın, hatırlayın!
4. ni'mete allâhi : Allâh'ın (c.c.) nimetini
5. aleykum : sizin üzerinize
6. iz hemme : yeltendiği zaman, hamlettiği zaman
7. kavmun : bir kavim, bir topluluk
8. en yebsutû : uzatmaya
9. ileykum : size
10. eydiye-hum : onların elleri, ellerini
11. fe keffe : o zaman men etti, çekti
12. eydiye-hum : onların elleri, ellerini
13. an-kum : sizden
14. ve ittekû Allâhe : ve Allâh'a karşı takvâ sahibi olun
15. ve alâ Allâhi : ve Allâh'a (cc.)
16. fe : o halde, artık
17. li yetevekkeli : tevekkül etsinler!
18. el mu'minûne : mü'minler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ “Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın!” buyuruyor. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun, yani ruhunuzu, fizik vücudunuzu, nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edin buyuruyor. Allahû Tealâ, sonra da mü'minlere işaret ederek “Allah'a tevekkül etsinler, Allah'a güvensinler.” buyuruyor. Allah'a güven duymak, Allah'ın yardımını arttırıcı temel faktördür. Allah'a güven duyanların, Allah'a tevekkül edenlerin üzerinde Allah'ın yardımı süratle artacaktır.

Allahû Tealâ Âli İmrân Suresinin 159. âyet-i kerimesinde Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz'e “İşler hakkında onlara danış. Azmettiğin zaman ise artık Allah'a (güven) tevekkül et. Hiç şüphesiz; Allah, mütevekkil olanları (Allah'a güvenenleri) sever.” Âli İmrân Suresinin 160. âyet-i kerimesinde: “Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder? Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler).” buyurmaktadır.

3/ÂLİ İMRÂN-159: Fe bimâ rahmetin minallâhi linte lehum, ve lev kunte fazzan galîzal kalbi lenfaddû min havlik(havlike), fa’fu anhum vestagfir lehum ve şâvirhum fîl emr(emri), fe izâ azamte fe tevekkel alâllâh(alâllâhi), innallâhe yuhibbul mutevekkilîn(mutevekkilîne).

O zaman, Allah'tan bir rahmet sebebiyle onlara yumuşak davrandın. Ve eğer sen, kaba, katı yürekli olsaydın, mutlaka senin etrafından dağılırlardı. Artık onları affet ve onlar için mağfiret dile ve işler konusunda onlarla muşavere et (danış). Azmettiğin zaman, artık Allah'a tevekkül et. Muhakkak ki Allah, tevekkül edenleri (Allah'a güvenenleri) sever.

3/ÂLİ İMRÂN-160: İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler).

Allah'ın yardımı herkes için geçerlidir. O'na güven duydukça buna paralel olarak Allah'ın yardımı artar. Güvenin artmasına paralel olarak Allah'ın yardımının da artması söz konusudur. Böylece güven yardımı, yardım güveni destekler ve devamlı daha çok güven daha çok yardım alınır.

 

5/MÂİDE-11

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın; bir kavim size ellerini uzatmaya kalktığı zaman (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun (ruhunuzu, vechinizi (fizik vücudunuzu), nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edin)! Mü'minler artık Allah'a tevekkül etsinler (güvensinler).
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkışmıştı da, Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten sakının. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, anın Allah'ın nîmetini size, hani bir kavim, size el uzatmaya niyetlenmişti de onların ellerini çektirmişti sizden ve çekinin Allah'tan ve inananların, ancak Allah'a dayanmaları gerek.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini unutmayın; hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun ve müminler yalnızca Allah'a güvensinler.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler. . . Üzerinizdeki Allâh nimetini hatırlayın. . . Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya (zarar vermeye) niyetlenmişti de, onların ellerini sizden çekmişti. . . Allâh'tan korunun! İman edenler, Allâh'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin, gereğini yerine getireceğine iman etsinler).
Ahmet Tekin : Ey iman edenler, Allah’ın üzerinizdeki nimetini, kâfirlerden gelecek tecavüzü önlediğini hatırlayarak şükredin.
Hani bir kavim size karşı güç kullanmaya, peygamberi ve yanında bulunan eshabı öldürmeye yeltenmişti de, Allah onların ellerini sizin üzerinizden çektirmişti. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Mü’minler yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler, işlerini O’na havale etsinler.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Bir topluluk size ellerini uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden alıkoymuştu [2]. Allah'a karşı gelmekten sakının. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allah'tan korkup sakının. Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.
Ali Fikri Yavuz : Ey mü’minler! Allah’ın üzerinizdeki ni’metini hatırlayın. Hani bir kavim (Kureyş) size ellerini uzatmayı (sizi öldürmeyi) kurmuştu da Allah, bunların ellerini sizden menetmişti. Allah’dan korkun. Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.
Bekir Sadak : Ey Inananlar! Allah'in uzerinize olan nimetini anin: Hani bir topluluk size tecavuze kalkismisti da Allah onlara mani olmustu. Allah'tan sakinin, inananlar Allah'a guvensinler.*
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Allah'ın üzerinizdeki nîmetini hatırlayın; hani bir kavim ellerini size uzatmayı (sizi öldürüp yok etmeyi) kasdetmişti de Allah onların ellerini sizden men'etmişti. Allah'tan korkup (kötülüklerden, haklara tecâvüzden) sakının. Mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.
Diyanet İşleri (eski) : Ey İnananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah'tan sakının, inananlar Allah'a güvensinler.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini unutmayın; hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun ve müminler yalnızca Allah'a güvensinler.
Edip Yüksel : İnananlar! ALLAH'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmağa yeltenmişti de onların ellerini sizden çekmişti. ALLAH'ı dinleyin. İnananlar ALLAH'a güvensin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! Anın Allahın üzerinizdeki o ni'metini ki bir vakıt size bir kavm el uzatmayı kurmuştu da o bunların ellerini size dokunmaktan men'etmişti, siz hep Allaha korunun ve mü'minler yalnız Allaha dayansınlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki o nimetini anın! Hani bir vakit bir topluluk size el uzatmayı kurmuştu da O, bunların ellerini size dokundurmalarını engellemişti. Siz, hep Allah'tan korkun ve mü'minler yalnız Allah'a dayansınlar!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) yeltenmişti de, O (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, Allah'ın size yönelik nimetini hatırlayınız. Hani bir grup size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların size el uzatmalarına engel olmuştu. Allah'tan korkunuz. Müminler Allah'a dayansınlar.
Gültekin Onan : Ey inananlar Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk size ellerini uzatmaya yeltenmişti de (Tanrı) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Tanrı'dan korkup sakının. İnançlılar yalnızca Tanrı'ya tevekkül etsinler.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, Allahın, üzerinizdeki ni'metini düşünün. Hani bir gurüh size ellerini uzatmayı kurmuşdu da o, bunların ellerini sizden itib çekmişdi. Allahdan korkun. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Allah’ın üzerinize olan ni'metini hatırlayın; hani bir kavim size(sû’-i kasd yapmak için) ellerini uzatmaya yeltenmişti de (Allah) onların ellerini sizdençekmişti. O hâlde Allah’dan sakının! Hem mü’minler, böylece ancak Allah’a tevekkül etsinler!
İbni Kesir : Ey iman edenler; Allah'ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. Hani bir kavim, size el uzatmağa kalkmıştı da, onların ellerini üzerinizden geri çekmişti. Allah'tan sakının. Ve mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler.
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Hatırlayın (düşman) toplumun sizi alt etmek üzere olduğu ve Allahın sizi onların elinden kurtardığı zaman bahşettiği nimetleri. O halde Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: ve iman edenler yalnız Allaha güvensinler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân edenler! Sizin üzerinize olan nîmet-i ilâhiyeyi yâd ediniz ki bir vakit bir kavim size ellerini uzatmayı kurmuştu, onların ellerini Cenâb-ı Hak sizden menetti. Ve Allah Teâlâ'dan korkunuz ve mü'minler artık Allah Teâlâ'ya tevekkül etsinler.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir kavim size ellerini uzatmak istemişti de, Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun ve müminler yalnız Allah'a güvensinler.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün, hani bir topluluk size saldırmaya kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah’tan korkun. Müminler Allah’a güvensinler.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Allah’ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmaya, sizi öldürüp yok etmeye teşebbüs etmişti de O, bunların ellerini size zarar vermekten menetmişti. Allah’ın hukukuna haksızlık etmekten sakının! Müminler yalnız Allah’a dayansınlar.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın: Hani bir topluluk size ellerini uzatmağa (saldırmaya) yeltenmişti de (Allâh) Onların ellerini sizden çekmişti. Alah'tan korkun. Mü'minler Allah'a dayansınlar.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allah'tan korkup sakının. Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Hatırlayın Allah'ın size olan nimetini ki, bir topluluk size sataşmaya niyetlenmişti de Allah onların elini sizden çekmişti. Allah'tan sakının. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etsinler.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 31.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119120

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
57.748