EN'ÂM-53

Anasayfa » EN'ÂM Suresi » EN'ÂM-53
share on facebook  tweet  share on google  print  

EN'ÂM-53

"EN'ÂM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<6/EN'ÂM-53>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَكَذَلِكَ فَتَنَّا بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لِّيَقُولواْ أَهَؤُلاء مَنَّ اللّهُ عَلَيْهِم مِّن بَيْنِنَا أَلَيْسَ اللّهُ بِأَعْلَمَ بِالشَّاكِرِينَ

Ve kezâlike fetennâ ba’dahum bi ba’din li yekûlû e hâulâi mennallâhu aleyhim min beyninâ, e leysallâhu bi a’leme biş şâkirîn(şâkirîne).

Ve “Aramızdan, Allah’ın ni’metlendirdikleri bunlar mı?” derler diye, onları birbirleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah, şakirleri (şükredenleri) en iyi bilir, öyle değil mi? 
1. ve : ve
2. kezâlike : işte böyle, böylece
3. fetennâ : biz imtihan ettik
4. ba'da-hum : onların bazısını
5. bi ba'din
ba'da-hum bi ba'din
: bazıları ile
: onları birbirleri ile
6. li yekûlû : derler diye
7. e hâulâi : bunlar mı
8. menne allâhu : Allah ni'metlendirdi, ni'met verdi
9. aleyhim : onlara
10. min beyni-nâ : aramızdan
11. e leyse : değil mi, öyle değil mi
12. allâhu : Allah
13. bi a'leme : en iyi bilir
14. bi eş şâkirîne : şükredenleri

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ şakirlerden bahsetmektedir. İnsanlar vardır, Allah'ın ni'metine muhatap olurlar. İnsanlar vardır, Allah'ın ni'metine muhatap olamazlar. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, sadece onlar ni'mete muhatap olabilirler. Nimetin habercisi 12 tane ihsandır. Kim Allah'a ulaşmayı dileyerek 12 tane ihsanın sahibi olmuşsa, onlar 12. ihsandan sonra tövbe ettikleri anda 7 tane nimetin sahibi olurlar. Bundan sonra Allah'ın onlara vereceği herşey nimet hüviyetindedir.

Öyleyse Allahû Tealâ'nın dizaynında bir "nimet" müessesesi vardır. Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dileyen insanlar için nimetin sahibidir. Allahû Tealâ 12 tane ihsandan sonra, mürşidlerine ulaştıkları andan itibaren onlara ni'met vermeye başlar. O güne kadar 1'e 10 olan ihsanları, 1'e 100 olarak nimete dönüşür. Ve bu 1'e 100, 1'e 200, 300, 400, 500, 600 ve 700 kata kadar çıkar.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) sahâbeye diyor ki: “Ruhunuzu ölmeden evvel Allah'a ulaştırın, ölmeden evvel ölün ki Allah size 1'e 700 nimet versin.” "Ölmeden evvel ölmek" ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Vücudumuzdan ayrılan ruhumuz nefs-i emmare'deyken birinci kata çıkana kadar hep 1'e 100 verilir. İkinci katta 200, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci katlarda 1'e 700'e kadar yükselir. Kişi Allah'ın evliyası olunca artık 1'e 700 ni'met alan birisidir.

6/EN'ÂM-53

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve “Aramızdan, Allah'ın ni'metlendirdikleri bunlar mı?” derler diye, onları birbirleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah, şakirleri (şükredenleri) en iyi bilir, öyle değil mi?
Diyanet İşleri : Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, Allah'ın, aramızdan seçip lütfettiği bunlar mı demeleri için halkın bir kısmını, bir kısmıyla sınarız. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Adem Uğur : Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı! demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Ahmed Hulusi : İşte böylece onların kimini kimiyle imtihan ettik, "Allâh aramızdan şunlara mı (bazı yoksul, dar gelirli kimselere) lütufta bulundu?" desinler diye. . . Allâh, değerlendirenleri daha iyi bilen değil midir?
Ahmet Tekin : 'Aramızdan Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı?' şeklinde konuşturmak için, onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Ahmet Varol : İşte böyle, 'Allah aramızdan bunlara mı lütufta bulundu!' demeleri için onları birbirleriyle denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Ali Bulaç : Böylece: "Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Ali Fikri Yavuz : İnsanların bir kısmını, diğer bir kısmı ile imtihan ettik ki, Kureyş’in ileri gelenleri, fakirler hakkında şöyle desinler; “-Allah’ın aramızdan kendilerine iman ihsan ettiği kimseler şunlar mı?” Allah, İslâm (nimeti üzere) şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Bekir Sadak : Boylece, «Aramizdan Allah bunlara mi iyilikte bulundu?» demeleri icin onlari birbiriyle denedik. Allah sukredenleri iyi bilen degil midir?
Celal Yıldırım : Böylece onlardan kimini kimiyle deneyip fitneye soktuk, tâ ki «Aramızdan bunlara mı Allah nîmet verip lûtufta bulunmuştur?» desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Diyanet İşleri (eski) : Böylece, 'Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?' demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?
Diyanet Vakfi : «Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Edip Yüksel : Birbirinizle böylece sınadık ki 'ALLAH'ın aramızdan seçip nimetlendirdiği kişiler bunlar mı,' desinler. ALLAH güzel karşılık verenleri daha iyi bilmiyor mu!
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle ba'zılarını ba'zısiyle fitneye de düşürmüşüzdür ki şöyle desinler: Â!... Şunlar mı o Allahın aramızdan lûtfuna lâyık gördüğü kimseler? Allah şükreden kullarını daha iyi bilir değil mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böylece bazılarını bazısıyla fitneye düşürmüşüzdür ki: «A!.. Şunlar mı o Allah'ın aramızdan lütfunu layık gördüğü kimseler?» desinler. Allah şükreden kullarını daha iyi bilen değil midir?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onlardan kimini kimi ile, «Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü» desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Fizilal-il Kuran : Kendini beğenmişler «Allah'ın aramızdan seçerek lütfuna lâyık gördükleri bunlar mıdır?» desinler diye biz onları işte böylece sınavdan geçirdik. Allah şükredenleri herkesten iyi bilen değil mi?
Gültekin Onan : Böylece: "Tanrı içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Tanrı şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Hasan Basri Çantay : Biz, onlardan (insanlardan) kimini kimi ile — (sırf) «Allah (buldu buldu da) aramızdan bunlara, bunların üzerine mi lutfünü reva gördü»? desinler diye — işte böyle imtihan etdik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Hayrat Neşriyat : Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki(o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): 'Allah’ın, aramızdan kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?' desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?
İbni Kesir : Biz, böylece onların bir kısmını bir kısmıyla denedik ki: Aramızadan Allah bunlara mı lütfetti? desinler. Allah; şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Muhammed Esed : İşte bu şekilde insanları birbirleri aracılığıyla sınarız, ki sonunda, "Acaba Allah bizim yerimize onlara mı lütufta bulundu?" diye sorsunlar. Kimin (kendisine) şükrettiğini en iyi bilen Allah değil mi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte böylece onların bazısını bazısı ile fitneye düşürmüşüzdür ki, «Ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür?» deyiversinler. Allah Teâlâ şâkir olanları ziyâdesiyle bilen değil midir?
Ömer Öngüt : Biz böylece onların bir kısmını bir kısmı ile denedik ki: “Allah aramızda bunlara mı lütfetti?” desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?”
Şaban Piriş : Böylece, “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?” desinler diye onları birbiriyle denedik. Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?
Suat Yıldırım : Biz onlardan kimini kimi ile, neticede "Allah bula bula aramızdan bunları mı lütfuna lâyık gördü?" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah kimin şükrettiğini, kimin lütfuna daha lâyık olduğunu bilmez olur mu?
Süleyman Ateş : Böylece biz onların kimini kimi ile denedik ki: "Allâh, aramızdan şunlara mı lutfu lâyık gördü?" desinler. Allâh, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Tefhim-ul Kuran : Böylece: «Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?» demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Ümit Şimşek : Onları birbiriyle böylece imtihana uğrattık; onlar da 'Aramızdan bunları mı Allah lütfuna lâyık gördü?' dediler. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk : Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 31.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164165

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
77.462