EN'ÂM-2

Anasayfa » EN'ÂM Suresi » EN'ÂM-2
share on facebook  tweet  share on google  print  

EN'ÂM-2

"EN'ÂM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<6/EN'ÂM-2>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلاً وَأَجَلٌ مُّسمًّى عِندَهُ ثُمَّ أَنتُمْ تَمْتَرُونَ

Huvellezî halakakum min tînin summe kadâ ecelâ(ecelen), ve ecelun musemmen indehu summe entum temterûn(temterûne).

Sizi topraktan yaratan, sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O’dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah’ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz. 
1. huve ellezî : O'dur, O ki
2. halaka-kum : sizi yarattı
3. min tînin : (özel bir) topraktan
4. summe : sonra
5. kadâ : takdir etti
6. ecelen : bir ecel, zaman dilimi, vade
7. ve ecelun : ve ecel
8. musemmen : isimlendirilmiş, belirlenmiş
9. ınde-hu : O'nun katında, yanında
10. summe : sonra
11. entum : siz
12. temterûne : şüphe ediyorsunuz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ isimlendirilmiş, belirlenmiş (müsemmen) bir süreden bahsediyor. Ölüm; zaman ve mekân koordinatları belirlenmiş bir özellik taşır. Allah hangi anı tayin etmişse (o belirli ölüm anından ne bir dakika evvel, ne bir dakika sonra) mutlaka o vakitte öleceğiz. İkincisi, mekân koordinatları belli olan o noktada öleceğiz. Enlem ve boylamın, bizim hayatımız için kesiştiği o noktada, orada ve o anda öleceğiz. Uhud Savaşı'nda münafıklar diyor ki: “Eğer kardeşlerimiz Uhud Savaşı'na iştirak etmeselerdi, ölmeyeceklerdi.” Allahû Tealâ da cevap veriyor: “Hayır, öyle değil. Onlar evlerinden alınıp, sürüklene sürüklene oraya götürülüp, orada, o noktada ve aynı anda öleceklerdi. Eğer savaşa katılmamış olsalardı, başka bir sebepten ama mutlaka aynı anda ve aynı noktada öleceklerdi.”

Öyleyse herkesin ölümünün zamanın hangi noktasında ve nerede olduğu bellidir. İşte ecel-i müsemma dediğimiz şey ecelin Allahû Tealâ tarafından takdir edilmiş şeklidir ve kader hücrelerimizde o vardır. Ölüm gününüz kader hücrelerinizde mevcuttur. Hücreleriniz dünya hayatının sonunu temsil eder. Ve Allahû Tealâ dilediği evliyasına kader hücrelerini gösterir. Kader hücrelerinin bir kısmı, (cennete gidecek olanların) illiyyindedir. Yani Allah'ın katı olan 7. gök katındadır. Bir kısmı ise, (cehenneme gidecek olanların) siccîndedir. Bütün kader hücreleri kıyâmet gününden alınmış ve zamanın başlangıç noktasına geri götürülmüştür. Rakamlar belli olduğu için cennete gidecek olanlarınki yedi kat yukarıda, cehenneme gidecek olanlarınki yedi kat aşağıda dizayn edilmiştir. Bu dizayn, kıyâmetten sonra, zaman başladığı ana geri döndüğünde vücuda getirilmiştir ve sonuçlar bellidir.

6/EN'ÂM-2

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Sizi topraktan yaratan, sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O'dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah'ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz.
Diyanet İşleri : O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de O’nun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı : O, öyle bir Tanrıdır ki sizi balçıktan yaratmıştır da ölüm vaktini takdîr etmiştir ve kıyâmetin kopacağı zamana ait bilgi de ondadır, onun katındadır, sonra gene de şüphe edersiniz siz.
Adem Uğur : Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.
Ahmed Hulusi : "HÛ" ki, sizi tıynden (su ve toprak elementleri) yarattı; sonra bir ecel (bedenle yaşam süreci) hükmetti. . . Belirlenmiş yaşam süreci O'nun indîndedir. . . (Bütün bunlardan) sonra hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Ahmet Tekin : O sizi çamurdan yaratandır. Kendi katında kayıtlanmış olan belirlenmiş ecellerden vadesi dolan eceli sonuçlandırandır. Hâlâ Allah’ın kudreti ve diriltilme konusunda şüphe ediyorsunuz.
Ahmet Varol : O sizi çamurdan yarattı, sonra bir ecel belirledi. Kendi katında da belirli bir ecel vardır. Sonra (buna rağmen) siz şüphe ediyorsunuz.
Ali Bulaç : Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz : O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm ecelini (zamanını) takdir edendir. Bir de Allah’ın katında takdir edilen bir ecel kıyamet vakti vardır. Sonra da siz, (ey kâfirler dirileceğinize) daha şüphe ediyorsunuz!...
Bekir Sadak : O, sizi camurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katindadir; sonra bir de suphe edersiniz.
Celal Yıldırım : O ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra da (size) bir ecel belirleyip takdir etmiştir. Belirlenip adlandırılan ecel O'nun yanındadır. Sonra da siz (kalkıp) şüphe ediyorsunuz !
Diyanet İşleri (eski) : O, sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz.
Diyanet Vakfi : Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.
Edip Yüksel : O ki sizi balçıktan yarattı ve sonra yaşam süresi belirledi. Belirlenmiş süre O'nun katındadır. Siz ise hâlâ kuşku duyuyorsunuz
Elmalılı Hamdi Yazır : O, o hâlıktır ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi bir ecel de nezdinde müsemmâ, sonra da siz daha şübhe ediyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, öyle bir yaratıcıdır ki, sizi çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi. Bir ecel de O'nun katında adlandırılmıştır. Sonra da siz daha şüphe mi ediyorsunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.
Fizilal-il Kuran : O sizi çamurdan yaratan, sonra da ecelinizi belirleyendir. Ayrıca O'nun katında tasarıya bağlanan bir vade daha vardır. Gerçek böyleyken sizler kuşkuya kapılıyorsunuz.
Gültekin Onan : Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
Hasan Basri Çantay : O, sizi bir çamırdan yaratan, sonra ölüm zamanını hükm-ü takdir edendir. Bir de Onun katında ma'lûm (başka) bir ecel vardır. (Ey kâfirler, bunu bilib durdukdan) sonra da haalâ (ba's hakkında) şübhe edersiniz ha!
Hayrat Neşriyat : O (Allah) ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra (da size) bir ecel takdîr etti. Bir de O’nun katında belirli bir ecel (kıyâmet vakti) vardır; sonra siz (hâlâ) şübhe ediyorsunuz!
İbni Kesir : O'dur; sizi, bir çamurdan yaratan. Sonra da size bir ecel tayin eden. Bir de O'nun katında belli bir ecel vardır. Siz hala şüphe edip durursunuz.
Muhammed Esed : Odur sizi balçıktan yaratan ve sonra (sizin için) bir ömür tayin eden, (yalnızca) Onun bildiği bir ömür. Ama hala şüphe edip duruyorsunuz,
Ömer Nasuhi Bilmen : O, o Halık-ı Azîm'dir ki, sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir ecel takdir etti ve O'nun nezdinde mâlûm bir ecel de vardır. Sonra da siz şüphe ediyorsunuz.
Ömer Öngüt : O sizi çamurdan yaratmış, sonra da size bir ecel takdir etmiştir. Bir de O'nun katında belli bir ecel vardır. Böyle iken siz hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.
Şaban Piriş : Sizi çamurdan yaratan, sonra da bir ecel tayin eden O’dur. O’nun yanında ecel belirlidir. Ama siz şüphe ediyorsunuz.
Suat Yıldırım : O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O’nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!
Süleyman Ateş : O, sizi çamurdan yaratıp, sonra (da hayâtınıza) bir süre koymuştur. (Kâfirlerin cezâlandırılması için) Belirli bir süre de kendi katındadır. Böyle iken, siz hâlâ kuşkulanıyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran : Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılmaktasınız.
Ümit Şimşek : Sizi topraktan yaratan, sonra da bir ecel belirleyen Odur. Kıyametin vakti de Onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe eder, durursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164165

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
76.198