A'RÂF-201

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-201
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-201

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-201>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَواْ إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِّنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُواْ فَإِذَا هُم مُّبْصِرُونَ

İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).

Muhakkak ki; takva sahibi kimseler şeytandan onlara gözü bürüyen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah’ı) tezekkür ederler (Allah’la tezekkür ederler). İşte o zaman onlar, basar edenlerdir (kalp gözlerinin basar hassası ile görürler). 
1. innellezînettekav
(inne ellezîne ittekav)
: muhakkak ki takva sahibi olan kimseler
2. izâ messe-hum : onlara dokunduğu zaman
3. tâifun : gözü bürüyen bir vesvese, musîbet
4. min eş şeytâni : şeytandan
5. tezekkerû : Allah'ı tezekkür ederler
6. fe izâ-hum : o zaman onlar
7. mubsırûne : gören kimseler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Basiret, kalp gözündeki görme hassasının (basar) çalışmaya başladığını ifade eder. Basar, görme hassasının adı; basiret, onun görmeye başladığının işaretidir ve ikisi de aynı kökten gelir. 26. basamakta ulûl'elbab makamına ulaşıp, daimî zikrin sahibi olunca mutlaka Allahû Tealâ, kalbin basar hassasının üzerindeki gışavet adlı perdeyi alır (Casiye-23). Kalp gözünün basar hassası açılır. Artık sadece başınızın üzerindeki gözlerle değil, kalbinizdeki gözle de görmeye başlarsınız. Böyle olan insanlar takva sahipleridir.

3, 14, 21. basamaktaki takvalarda, kişinin kalp gözü açık olmayabilir. Ancak fenâ, beka, zühd, fizik vücudun teslimi makamlarında kalp gözünüz açılabilir.

Bu dört basamağın, dördünde de Kur'ân'ın ruhu öğretilir. Herbiri kalp gözünün açılmasının mümkün olduğu makamlardır. Ama kişi, ulûl'elbab makamında, daimî zikre ulaştığı an, 7 tane vasfın sahibi olur. 4 vasıf şartı, hikmet sahibi olmanın temelidir:

1- Kalp gözü açılmıştır.

2- Kalp kulağı açılmıştır.

3- Daimî zikrin sahibi olunmuştur.

4- Nefsin bütün afetleri temizlenmiştir.

Bu 4 temel şart, 3 tane sonuç şartını oluşturur:

1- Hikmet (hüküm) sahibi olmak

2- Hayır sahibi olmak

3- Tezekkür sahibi olmak.

Bu kademede kişi hangi fiili işlerse işlesin, muhakkak derecat kazanır, asla kaybetmez. Çünkü daimî zikrin sahibidir. Nefs ile ruh, aynı özelliğe sahip olmuştur. Ruh da nefs de aynı standartların sahibidir. Her ikisi de Allah'ın emirlerini yerine getirirler, Allah'ın yasak ettiği fiili işlemek istemezler. Akıl, bu ikili eğer eşit hareket ediyorsa, onlara uymak mecburiyetindedir. Ve o zaman kişi, ister Allah'ın bir emrini yerine getirsin, derecat işlemiş, hayır kazanmış olur; ister Allah'ın yasak ettiği bir fiili işlemesin, yine hayır kazanır. İşte bu kişi, tezekkür ehlidir. Allah'la konuşmak yetkisinin sahibidir.

45/CÂSİYE-23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveh(gışâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah'tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?

 

7/A'RÂF-201

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki; takva sahibi kimseler şeytandan onlara gözü bürüyen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah'ı) tezekkür ederler (Allah'la tezekkür ederler). İşte o zaman onlar, basar edenlerdir (kalp gözlerinin basar hassası ile görürler: Casiye-23).
Diyanet İşleri : Şüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Tanrıdan çekinenler, Şeytan'ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.
Adem Uğur : Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
Ahmed Hulusi : Korunanlara gelince, onlara şeytandan (bedensellik kabulünde yaşayan) bir taife dokunduğunda, (hakikatlerini) tezekkür ederler. . . Basîretle değerlendirme yaparlar.
Ahmet Tekin : Allah’a sığınanlara, emirlerine yapışanlara, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlara, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan takva sahiplerine şeytan ve şeytanî güçler tarafından bir vesvese verildiğinde, kendilerine gelip Allah’ın emir ve yasaklarını düşünürler. Ânında gerçeği farkederler, doğruyu görürler.
Ahmet Varol : Takva sahiplerine şeytan tarafından bir vesvese gelecek olursa (Allah'ın emir ve yasaklarını) anarlar ve hemen (hakkı) görürler.
Ali Bulaç : (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Allah’dan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman, Allah’ı ve azabını düşünürler; bir de hemen bakarsın ki, onları doğru yolu bulup Şeytan’ın vesvesesini atmışlardır bile.
Bekir Sadak : Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, seytan tarafindan bir vesveseye ugrayinca, Allah'i anarlar ve hemen gercegi gorurler.
Celal Yıldırım : Doğrusu (Allah'tan korkup fenalıklardan) sakınanlara şeytandan vesvese (azıcık bir hayâl sinyali) dokunduğunda Allah'ı anarlar ve hemen (doğruyu ve gerçeği) görürler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.
Diyanet Vakfi : Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
Edip Yüksel : Erdemlilere her ne zaman şeytandan karanlık bir öneri ulaşsa hemen hatırlarlar. Böylece hemen görürler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her halde Allahdan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir tayf iliştiği zaman bir tezekkür ederler, derhal basıretlerine sahib olurlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiği zaman, durup düşünürler ve derhal gerçeği görmeye başlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiği zaman, durup düşünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar.
Fizilal-il Kuran : Allah'tan korkanlar şeytandan gelen bir dürtmeye bir kışkırtmaya uğradıklarında, Allah'ın uyarılarını hatırlar ve hemen gerçeği görürler.
Gültekin Onan : Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Tanrı'yı zikrederler), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Hasan Basri Çantay : Takvaya erenler (yok mu?) onlara şeytandan her hangi bir arıza ilişdiği zaman (Allâhın emr veya nehy etdiği şeyleri) iyice düşünürler, bir de bakarsın ki onlar (hakıykatı) görüp bilmişlerdir bile.
Hayrat Neşriyat : (Allah’dan) gerçekten sakınanlar, kendilerine şeytandan (gelen) bir vesvese dokunduğu zaman, (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp derhâl (hakikati) gören kimselerdir.
İbni Kesir : Muhakkak ki takvaya erenler; onlar şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca iyice düşünürler. Bir de bakarsın ki gördürücüdürler.
Muhammed Esed : Allaha karşı sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, içlerinde Şeytanın esinlediği karanlık bir kuruntu uyanacak olsa (Onu anıp) akıllarını başlarına toplarlar ve hemen (olup biteni) açık bir biçimde kavramaya başlarlar,
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, muttakî bulunmuşlardır. Onlar kendilerine şeytan tarafindan bir arıza iliştiği zaman güzelce düşünürler. Derhal görücü kimseler olurlar.
Ömer Öngüt : Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah'ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile.
Şaban Piriş : Takvalı olanlar kendilerine şeytanların bir grubu dokunduğunda, basiret sahibi oldukları zaman gerçeği düşünürler.
Suat Yıldırım : Allah’a karşı gelmekten sakınanlara şeytandan bir hayal ilişince, hemen düşünüp kendilerini toparlar, basiretlerine tam sahib olurlar.
Süleyman Ateş : Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytândan gelen bir vesvese dokunduğu zaman düşünür, (gerçeği) görürler.
Tefhim-ul Kuran : (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Ümit Şimşek : Takvâ sahipleri, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiğinde güzelce düşünürler ve gerçeği görecek hale gelirler.
Yaşar Nuri Öztürk : Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah'ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.093