A'RÂF-174

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-174
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-174

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-174>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَكَذَلِكَ نُفَصِّلُ الآيَاتِ وَلَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Ve kezâlike nufassılul âyâti ve leallehum yerci’ûn(yerci’ûne).

Ve işte böyle âyetlerimizi ayrı ayrı açıklıyoruz ki; böylece onlar, (Allah'a) dönsünler diye.  
1. ve kezâlike : ve işte böyle
2. nufassılu el âyâti : âyetleri ayrı ayrı açıklarız
3. ve lealle-hum : ve böylece onlar
4. yerciûne : dönerler, rücu ederler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Ruhun hidayetinin Allah'a rücu etmek olduğu kesin bir ifadeyle Allahû Tealâ tarafından anlatılmıştır. “Âyetlerimizi açıklarız, vasiyetimizi açıklarız, dönsünler diye.” ifadesi bir açıdan bâtıldan dönsünler diye de düşünülebilir ama o zaman bir tartışma konusu ortaya çıkar. İnsanlar diyorlar ki: “Biz zaten bâtıldan dönmüşüz. Namaz kılarız, oruç tutarız, zekât veririz, hacca gideriz, kelime-i şahadet getiririz. Biz kurtulmuşlardanız.” Ama kurtulamamışlardır. Allah'a ulaşmayı yani "dönüşü" dilemiyorlar. Dönüşü dilemeyenlerin gidecekleri yer cehennemdir.

Öyleyse bâtıldan döndüklerini zannedenler aslında dönmüş değillerdir. Meselenin bir kısmını halletmişlerdir ve şeytanın o korkunç tuzağına düşmüşlerdir. Bu tuzaktan o insanların kurtuluşu söz konusu olmalıdır. O insanların mutsuzluktan kurtuluşu ise bedava bir olgu değildir. Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'ini anlamalarına ve Allah'a dönmelerine bağlıdır. Onun için Allahû Tealâ nerede "rücu", "yerciun" kullanıyorsa bilin ki; bu, "Allah'a dönüştür." Ruhun Allah'a ulaşmasıdır.

Ruhu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmak, Allahû Tealâ'nın üzerimize tam 12 defa farz kıldığı bir olaydır. Ve Allah'ın vasiyetinin temelinde de mutlaka ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşması vardır.

7/A'RÂF-174

7/A'RÂF-174

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve işte böyle âyetlerimizi ayrı ayrı açıklıyoruz ki; böylece onlar, (Allah'a) dönsünler diye.
Diyanet İşleri : Hakka dönsünler diye işte âyetleri böylece ayrı ayrı açıklıyoruz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Belki doğru yola dönersiniz diye âyetlerimizi işte böyle açıklamadayız.
Adem Uğur : Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Ahmed Hulusi : Belki (hakikate) rücu ederler diye işte böylece delilleri - işaretleri tafsilâtlandırıyoruz.
Ahmet Tekin : Biz âyetleri böyle ayrıntılı açıklıyoruz ki, şirkten, atalarının taptıklarından vazgeçip Hakka dönmelerine, Allah’a iman etmelerine vesile olsun.
Ahmet Varol : Belki dönerler diye ayetlerimizi böyle etraflıca açıklıyoruz.
Ali Bulaç : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, âyetleri böyle açıklarız. Olur ki, küfürden tevhide dönerler.
Bekir Sadak : Belki dogru yola donerler diye ayetleri boylece uzun uzadiya acikliyoruz.
Celal Yıldırım : İşte böylece biz âyetleri bir bir açıklıyoruz, belki (iyice düşünürler de inkâr ve isyandan) dönerler.
Diyanet İşleri (eski) : Belki doğru yola dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.
Diyanet Vakfi : Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Edip Yüksel : Ayetleri böyle açıklıyoruz ki (bize) dönebilsinler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte biz âyetleri böyle tafsıl ediyoruz ve gerektir ki rücu' etsinler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte ayetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz, olur ki dönerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve işte biz, âyetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz ki, belki dönerler.
Fizilal-il Kuran : İşte ayetlerimizi böyle ayrıntılı biçimde anlatıyoruz, ola ki, doğru yola dönerler.
Gültekin Onan : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Hasan Basri Çantay : İşte biz âyetleri böyle açıklarız. Olur ki (küfürlerinden) dönerler.
Hayrat Neşriyat : Olur ki (küfürlerinden) dönerler diye âyetleri böyle açıklarız.
İbni Kesir : İşte Biz ayetleri böyle uzun uzadıya açıklarız. Belki dönerler diye.
Muhammed Esed : İşte Biz de bu ayetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki (günah işlemiş olanlar) belki (Bizden yana) dönerler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Biz işte âyetleri böyle mufassalan beyan ederiz ve gerektir ki (küfürlerinden) dönüversinler
Ömer Öngüt : İşte biz âyetleri böylece açıklıyoruz. Umulur ki dönerler.
Şaban Piriş : Belki dönerler diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
Suat Yıldırım : İşte Biz böylece, âyetleri iyice açıklıyoruz, olur ki düşünürler de inkârlarından dönüş yaparlar.
Süleyman Ateş : İşte biz, âyetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde döner(yola gelir)ler.
Tefhim-ul Kuran : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ümit Şimşek : Belki inkârdan vazgeçerler diye, âyetleri Biz iyice açıklıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.010