A'RÂF-44

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-44
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-44

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-44>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَنَادَى أَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابَ النَّارِ أَن قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدتُّم مَّا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا قَالُواْ نَعَمْ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ أَن لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ

Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakka(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakka(hakkan) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ'netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne).

Ve cennet ehli, ateş (cehennem) ehline seslendi. “Biz, Rabbimizin bize vaadettiğini hak olarak bulduk. Siz de, Rabbimizin size vaadettiğini hak olarak buldunuz mu?” “Evet” dediler. O zaman onların arasından bir müezzin (münadi, seslenme görevi olan kişi) seslendi: “Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun.”  

 

1. ve nâdâ : ve seslendiler
2. ashâbu el cenneti : cennet ehli
3. ashâbe en nâri : ateş ehline
4. en kad veced-nâ : bulduk
5. mâ vâade-nâ : biz vaadettiği şeyi
6. rabbu-nâ : Rabbimiz
7. hakkan : bir hak olarak, hakettiğini
8. fe : o zaman, böylece, artık
9. hel : mı, mu
10. vecedtum : size buldunuz
11. mâ vaade : vaadedilen şey
12. rabbu-kum : Rabbiniz
13. hakkan : haktır
14. kâlû : de ki
15. neam : evet
16. fe ezzene : böylece açıkça bildirdi, ilân etti
17. muezzinun : bir müezzin, ilân eden, seslenmekle görevli kişi
18. beyne-hum : onların aralarında
19. en lâ'netu allâhi : Allah'ın lâneti olsun
20. alâ ez zâlimîne : zalimlerin üzerine

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah neyi vaadetmişse, kişi mutlaka o vaadle karşılaşır. (Bu âyet, Kaf Suresi 31 ve 32. âyetlerini tamamlamaktadır.) Cehennemdekiler için ateş, irin, vücutlarının devamlı yanması, sonsuz ızdıraplar söz konusudur.

Sonunda bir cennet veya cehennem mutlaka söz konusu oluyor.

Allahû Tealâ, suali negatif olarak soruyorsa "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" gibi, pozitif cevabı "belâ" olur. Burada sual pozitiftir, "Siz de Rabbinizin size vaadettiğini buldunuz mu?" "Kâlû neam", "Dediler ki, evet."

Türkçe'de ikisi arasında farklılık yoktur ama Arapça'da pozitif ve negatif suallerde "evet" cevabı farklıdır. İkisi de Türkçe'deki "evet" anlamına gelir. Ama birincisi, negatifin cevabı: "belâ" ikincisi, pozitifin pozitif cevabı: "neam"

50/KAF-31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin.

Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.

50/KAF-32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin).

İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar) için.

 

7/A'RÂF-44

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve cennet ehli, ateş (cehennem) ehline seslendi. “Biz, Rabbimizin bize vaadettiğini hak olarak bulduk. Siz de, Rabbimizin size vaadettiğini hak olarak buldunuz mu?” “Evet” dediler. O zaman onların arasından bir müezzin (münadi, seslenme görevi olan kişi) seslendi: “Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun.”
Diyanet İşleri : Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’dettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. O zaman aralarında bir duyurucu, “Allah’ın lâneti zalimlere!” diye seslenir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Cennet ehli, cehennem ehline biz, Rabbimiz bize neler vaadettiyse gerçek olarak hepsini bulduk, hepsini elde ettik, siz de Rabbinizin size vaadettiğini gerçek bir sûrette elde ettiniz mi diye nidâ eder, onlar da evet derler, derken aralarında bir münâdî, Allah'ın lâneti zâlimlere diye bağırır.
Adem Uğur : Cennet ehli cehennem ehline: Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size vadettiğini gerçek buldunuz mu? diye seslenir. "Evet!" derler. Ve aralarından bir çağrıcı, Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun! diye bağırır.
Ahmed Hulusi : Cennet halkı Nâr (ateş - radyasyon) ehline: "Rabbimizin bize söz verdiklerini hakkıyla bulduk. . . Rabbinizin söz verdiklerini hakkıyla buldunuz mu?" diye nida ettiler. . . Onlar da: "Evet" dediler. . . (Derken) aralarından bir seslenen: "Allâh lâneti zâlimler üzerinedir" diye ilan eder.
Ahmet Tekin : Cennet ehli cehennemliklere:
'Rabbimizin bize va’dettiği mükâfatların gerçekleştiğini gördük. Siz de Rabbinizin sizi tehdit ettiği cezaların gerçekleştiğini gördünüz mü?' diye seslenirler. Cehennemlikler:
'Evet' derler. Aralarında gür sesli biri:
'Allah’ın lâneti baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahibi zâlimlerin üzerine olsun' diye bağırarak lânet okur.
Ahmet Varol : Cennetlikler cehennemliklere: 'Biz Rabbimizin bize vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördük siz de Rabbinizin size vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördünüz mü?' diye seslenirler. Onlar 'Evet' derler. O sırada bir seslenici 'Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir' diye seslenir.
Ali Bulaç : Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimizin vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun."
Ali Fikri Yavuz : Bir de cennetlik olanlar cehennemliklere şöyle çağırırlar; “- Gerçekten biz, Rabbimizin bize vaad buyurduğu sevabı hak bulduk. Siz de Rabbinizin vaad buyurduğu cezayı hak buldunuz mu?” Onlar da: “- Evet, hak bulduk.” derler. Bunun üzerine, iki topluluk arasında bir çağırıcı (Hz. İsrâfil Aleyhisselâm) şöyle nida eder (çağırır): “-Allah’ın lâneti zalimler üzerine olsun!”
Bekir Sadak : (44-45) Cennetlikler, cehennemlikleri: «Biz Rabbimizin bize vadettigini gercek bulduk, Rabbinizin size de vadettigini gercek buldunuz mu?» diye seslenirler, «Evet» derler. Aralarinda bir munadi, «Allah'in laneti Allah yolundan alikoyan, o yolun egriligini isteyen ve ahireti inkar eden zalimleredir» diye seslenir.
Celal Yıldırım : Cennet yaranları, Cehennem yaranına şöyle seslenirler: «Gerçekten biz Rabbimizin bize va'dettiğini hak olarak bulduk. Siz de Rabbinizin size va'dettiğini hak olarak buldunuz mu?» Onlar, «evet...» derler ve hemen sonra aralarında bir çağrıcı, «Allah'ın laneti zâlimler üzerine!» diye seslenir.
Diyanet İşleri (eski) : (44-45) Cennetlikler, cehennemliklere: 'Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, Rabbinizin size de vadettiğini gerçek buldunuz mu?' diye seslenirler, 'Evet' derler. Aralarında bir münadi, 'Allah'ın laneti Allah yolundan alıkoyan, o yolun eğriliğini isteyen ve ahireti inkar eden zalimleredir' diye seslenir.
Diyanet Vakfi : Cennet ehli cehennem ehline: Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size vadettiğini gerçek buldunuz mu? diye seslenir. «Evet!» derler. Ve aralarından bir çağrıcı, Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun! diye bağırır.
Edip Yüksel : Cennet halkı cehennem halkına seslenir: 'Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek olarak bulduk. Rabbinizin size söz verdiğini siz de gerçek olarak buldunuz mu?' 'Evet!,' derler. Biri aralarında şunu ilan eder: 'ALLAH'ın laneti zalimlerin üzerine olsun.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de o eshabı Cennet eshabı nâra şöyle nida etmektedir: hakıkat biz rabbımızın bize va'd buyurduğunu hak bulduk, siz de rabbınızın va'd buyurduğunu hak buldunuz mu? Onlar evet, demektedirler, derken bir müezzin aralarında şu mealde bir ezan vermeğe başlamıştır: Allahın la'neti o zalimler üstüne
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de cennetlikler, cehennemliklere şöyle seslenirler: «Gerçekten biz, Rabbimizin bize vadettiğinin gerçek olduğunu bulduk. Siz de Rabbinizin size vadettiğinin gerçek olduğunu buldunuz mu?» Onlar da: «Evet» derler. Derken aralarında bir çağırıcı şöyle bağırmaya başlar: «Allah'ın laneti o zalimlerin üstüne olsun!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Cennet ehli, cehennem ehline: «Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?» diye seslenirler. Onlar da «evet» derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: «Allah'ın laneti zalimler üzerine olsun!
Fizilal-il Kuran : Cennetlikler, cehennemliklere seslenerek, «Biz Rabbimizin bize vadettiklerini gerçekleşmiş bulduk, siz de Rabbinizin size yönelik vaadlerini gerçekleşmiş buldunuz mu?» derler. Cehennemlikler «evet» derler. Bu sırada aralarından biri yüksek sesle şöyle bağırır, «Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine olsun.»
Gültekin Onan : Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecek: "Bize rabbimizin vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Tanrı'nın laneti zalimlerin üzerine olsun."
Hasan Basri Çantay : Cennet yârânı, ateş yaranına (cehennemliklere): «Rabbimizin bize va'detdiğini hak bulduk. Siz de Rabbinizin (tehdîd olarak) bildirdiğini (cezayı) gerçek buldunuz mu?» diye nida eder (ler). Onlar da: «Evet (öyle bulduk)» derler. Bunun üzerine aralarında bir münâdî: «Allahın lâ'neti zaalimlerin tepesine» diye ünler.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet Cennet ehli, Cehennem ehline: '(Biz) gerçekten Rabbimizin bize va'd ettiğini hak olarak bulduk; artık (siz de) Rabbinizin size va'd ettiğini hak olarak buldunuz mu?' diye seslenirler. (Onlar da:) 'Evet!' derler. Bunun üzerine bir münâdî aralarında: 'Allah’ın lâ'neti zâlimlerin üzerine olsun!' diye nidâ eder.
İbni Kesir : Cennet ashabı, cehennem ashabına: Rabbımızın bize vaadettiğini hak bulduk. Siz de rabbınızın size vaadettiğini hak buldunuz mu? diye seslendiler.
Muhammed Esed : Ve cennetlikler, ateşliklere, "Rabbimiz bize ne söz verdiyse, bütünüyle gerçekleşmiş bulduk; ya siz, siz de Rabbinizin size vaat ettiği şeyi gerçekleşmiş buldunuz mu?" diye seslenecekler. (Berikiler): "Ah, evet!" diye karşılık verecekler. Bunun üzerine içlerinden bir ses haykıracak: "Allahın laneti, zalimlere elverir,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Cennet ashâbı, Cehennem ehline nidâ edip: «Rabbimizin bize vaad ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vaad ettiğini hak buldunuz mu?» diye soracaklar. Onlar da, «Evet» diyecekler. Derken aralarında bir münâdi: «Allah Teâlâ'nın lâneti zalimlerin üzerinedir» diye nidâ etmiş olacaktır.
Ömer Öngüt : Cennetlikler cehennemliklere: “Biz Rabbimizin bize vâdettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vâdettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar da: “Evet gerçek bulduk. ” derler. Aralarında bir münâdî: “Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerine olsun!” diye seslenir.
Şaban Piriş : (44-45) Cennet ehli, cehennem ehline (şöyle) seslenir: -Biz, Rabbimizin bize vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördük. Siz de Rabbinizin vaadini gerçek buldunuz mu? Onlar da: -Evet! derler. Aralarında bir münâdi: -Allah’ın laneti; ahireti inkar ederek, (insanları) Allah’ın yolundan saptıran zalimlerin üzerinedir! diye seslenir.
Suat Yıldırım : (44-45) Cennetlikler cehennemliklere: "Biz, Rabbimizin bize vâd ettiği şeylerin gerçek olduğunu gördük; siz de Rabbinizin size vâd ettiklerinin gerçekleştiğini gördünüz mü?" deyince onlar: "Evet" diye cevap verirler. Derken bir görevli aralarında: "Allah’ın lâneti o zalimlere olsun ki onlar insanları Allah yolundan uzaklaştırır, onu eğri büğrü göstermek isterlerdi ve onlar âhireti de inkâr ederlerdi." diye nida eder.
Süleyman Ateş : Cennet halkı, ateş halkına seslendi: "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size va'dettiğini gerçek buldunuz mu?" (Onlar da): "Evet", dediler ve aralarından bir ünleyici: "Allâh'ın la'neti zâlimlerin üzerine olsun!" diye ünledi.
Tefhim-ul Kuran : Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: «Bize Rabbimizin vadettiğini gerçek olarak bulduk; siz de Rabbinizin vadettiğini gerçek buldunuz mu?» Onlar da: «Evet» derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: «Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun.»
Ümit Şimşek : Cennet ehli, ateş ehline seslenir: 'Rabbimizin bize vaad ettiğini biz hak olarak bulduk. Siz de Rabbinizin vaad ettiğini hak olarak buldunuz mu?' Onlar 'Evet' derler. Aralarındaki bir nida edici de 'Allah'ın lâneti zalimlere olsun' diye seslenir.
Yaşar Nuri Öztürk : Cennet halkı ateş halkına şöyle seslenir: "Biz, Rabbimizin bize vaat ettiğini gerçek bulduk. Peki siz, Rabbinizin size vaat ettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar, "evet" derler. Aralarında bir duyurucu şunu ilan eder: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!"
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.507