A'RÂF-7

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-7
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-7

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-7>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَلَنَقُصَّنَّ عَلَيْهِم بِعِلْمٍ وَمَا كُنَّا غَآئِبِينَ

Fe le nekussanne aleyhim bi ilmin ve mâ kunnâ gâibîn(gâibîne).

Öyleyse onlara, mutlaka bir ilim ile anlatacağız. Biz gaibler (onların yaptıklarından habersiz) değildik. 
1. fe : böylece
2. le : elbette
3. nekussa-enne : mutlaka anlatacağız
4. aleyhim : onlara
5. bi ilmin : bir ilim ile
6. : değil
7. kun-nâ : biz olduk
8. gâibîne : bilmeyenler, haberi olmayanlar, bulunmayanlar, gâib olanlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Dünyanın son günlerine ulaşıldığında, Allahû Tealâ'nın ilmi bütün boyutlarıyla ortaya çıkacaktır. Ve bütün insanlar Allah'ın hakikatlerini öğrenerek, gerçeği kabul edeceklerdir. O Allah, bizleri yaratandır. Yapılması lâzımgelen neyse, O yapar. Bize düşen şey itaat etmektir. Allah, herşeye kaadirdir.

Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Bütün dünya dostunuz olsa, Biz düşmanınız olsak, Biz yeteriz. Bütün dünya düşmanınız olsa, Biz dostunuz olsak, gene yeteriz.” (Nisa-45). Bütün resûller Allah'ın dostlarıdır. Dostlarıyla Allah, mutlaka gâlip gelir. Bu devirde de aynı şey olacaktır. Hakikatler mutlaka anlaşılacaktır.

4/NİSÂ-45: Vallâhu a’lemu bi a’dâikum ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ(nasîran).

Ve sizin düşmanlarınızı en iyi Allah bilir. Ve dost olarak Allah kâfidir. Ve yardımcı olarak Allah kâfidir.

Allahû Tealâ'nın bütün güzelliklerinin insanlara anlatılması gerçekleştiği zaman, herşey mutlaka en güzel standartlarda olacaktır. İnsanlar Allah ile olan ilişkilerinde mutluluğu yaşayacaklardır. Dünyadaki son mutluluk, huzur devresi... Hiçbir deniz dalgalanmadan durulmaz. Durulma noktasına mutlaka ulaşılacaktır.

 

7/A'RÂF-7

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Öyleyse onlara, mutlaka bir ilim ile anlatacağız. Biz gaibler (onların yaptıklarından habersiz) değildik.
Diyanet İşleri : Andolsun, onlara (yaptıklarını) tam bir bilgi ile anlatacağız. Çünkü biz onlardan uzak değiliz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara, tam bir bilgiyle her şeyi nakledeceğiz, bizim bulunmadığımız bir zaman, kaybolduğumuz bir vakit yoktu ki.
Adem Uğur : Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz, onlardan uzak değiliz.
Ahmed Hulusi : Elbette onlarda olup bitenin hakikatini açacağız! Biz "gâib"ler (olanlardan bihaber olan) değiliz (Bâtın - Zâhir O'dur - Görünenin melekûtu Esmâ'mızdandır).
Ahmet Tekin : Onlara, olup bitenleri tam bir bilgi ile, ayrıntılarıyla anlatacağız. Biz bunlara ilgisiz olamayız. Gaybı, gayb âlemini bilemeyenler değiliz.
Ahmet Varol : (Yapıp ettiklerini) onlara bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan habersiz değildik.
Ali Bulaç : Andolsun (yapıp etmelerini) onlara bir ilimle mutlaka haber vereceğiz. Ve biz gaibler (onlardan uzakta olan habersizler) de değildik.
Ali Fikri Yavuz : Peygamberlerin tebliğlerini, ümmetlerin, itaat ve muhalefetlerini bildiğimiz halde, onlara (peygamberlere) haber veririz. Çünkü biz, onlardan (yaptıklarından ve söylediklerinden) habersiz ve gaip değildik.
Bekir Sadak : And olsun ki, yaptiklarini kendilerine bir bir anlatacagiz zira onlardan uzak degildik.
Celal Yıldırım : Ve and olsun ki, onlara (kesin) bir bilgi ile (olup bitenleri) bir bir anlatacağız ve biz onlardan (hiç bir an) gâib değildik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, yaptıklarını kendilerine bir bir anlatacağız, zira onlardan uzak değildik.
Diyanet Vakfi : Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz, onlardan uzak değiliz.
Edip Yüksel : Onlara bir bilgiyle bildireceğiz; biz onlardan hiç uzak kalmadık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Soracağız da kendilerine karşı olan biteni mutlak bir ılim ile behemehal anlatacağız, öyle ya biz onlardan gâib değil idik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Soracağız da kendilerine karşı olup biteni mutlak bir ilim ile herhalde anlatacağız; çünkü Biz, her an onların yanındaydık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve elbette onlara, olan biten herşeyi bir bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan uzak değiliz.
Fizilal-il Kuran : Onlara olup bitenleri bilgimize dayanarak kesinlikle bir bir anlatacağız. Zira onlar hiçbir zaman bilgi alanımız dışında kalmamışlardı.
Gültekin Onan : Andolsun (yapıp etmelerini) onlara bir ilimle mutlaka haber vereceğiz. Ve biz gaibler (onlardan uzakta olan habersizler) de değildik.
Hasan Basri Çantay : (Soracağız da) kendilerine karşı (olub biteni mutlak) bir ilim ile her halde anlatacağız. (Çünkü) biz (onlardan hiç bir zaman) gaaib değildik.
Hayrat Neşriyat : Artık (yaptıklarını) kendilerine bir ilim ile (bütün teferruâtıyla bilerek) mutlaka anlatacağız; çünki (biz, onlardan) gaib (habersiz) değildik.
İbni Kesir : Andolsun ki; onlara bilerek anlatacağız, zaten gaibler de değildik.
Muhammed Esed : Ve sonra kendilerine mutlaka (yapıp ettikleri hakkındaki şaşmaz) bilgimizi açacağız: çünkü hiçbir zaman (onlardan) uzak değildik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra da onlara (yapmış olduklarını) bir bilgi ile elbette anlatacağız ve Biz (onlardan) gaibler olmuş değil idik.
Ömer Öngüt : Yaptıklarını kendilerine bir bir anlatacağız. Zira biz onlardan uzak değildik.
Şaban Piriş : Sonra da onlara, belge ile açıklayacağız. Zira biz uzak değildik.
Suat Yıldırım : Ve onlara, olup biten her şeyi, kesin bir ilme dayanarak bir bir anlatacağız. Öyle ya, Biz hiçbir zaman onlardan habersiz değildik ki!
Süleyman Ateş : Ve elbette onlara, olan biten herşeyi bilgi ile anlatacağız, zira biz onlardan uzak değiliz.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, (yapıp etmelerini) onlara bir ilimle mutlaka haber vereceğiz. Ve biz gaibler (onlardan uzakta olan habersizler) de değildik.
Ümit Şimşek : Sonra bütün olup bitenleri, onlara İlâhî ilmimizle anlatacağız. Çünkü Biz onlardan hiçbir zaman uzak olmadık.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara bir ilmin tanıklığında bütün serüveni mutlaka anlatacağız. Biz olup bitenlerden habersiz değildik.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.509