A'RÂF-6

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-6
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-6

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-6>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ

Fe le nes’elennellezîne ursile ileyhim ve le nes’elennel murselîn(murselîne).

O zaman kendilerine resûller gönderilen kimselere ve gönderilen resûllere muhakkak soracağız. 
1. fe : o zaman, artık
2. le nes'ele enne : mutlaka soracağız
3. ellezîne : o kimseler
4. ursile : gönderildi
5. ileyhim : onlara
6. ve : ve
7. le nes'ele enne : elbette soracağız
8. el murselîne : elçiler, resûller

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bütün ülkelerde resûller yaşar. Resûller, Allah'ın emirlerini tebliğle, diğerleri de o tebliğe uymakla görevlidirler. Hiçbir kavimde resûlsüz bir devrenin geçmesi mümkün değildir (Nahl-36). Ve o resûl, mutlaka insanların çoğu tarafından reddedilmiştir (Mu'minûn-44). Bütün insanlık tarihi boyunca bu böyle olmuştur ve kıyâmete kadar da böyle olmakta devam edecektir.

16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah'a ulaşmayı dileyerek) Allah'a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, (Resûlün daveti üzerine Allah'a ulaşmayı dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

Resûller, kendilerini açıklamak, görevlerini bildirmek zorundadırlar. Ama ne yazık ki insanlar, Allah'ın söylediklerine itibar etmezler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de bir Nebî Resûl'dür. O'ndan sonra bir daha nebî resûl hiç olmayacak, sadece velî resûller olacaktır. O Nebî (Peygamber) Resûllerin Sonuncusu'dur. Reddedilmiştir, her türlü kötülüğü O'na yapmışlar, taşlamışlar, dövmüşler, hakaret etmişlerdir. Ama sonuçta O, gâlip gelmiştir. Eninde sonunda mutlaka adalet yerini bulur. Adım adım Allah'ın söylediklerinin gerçekleşmesine doğru yürünmektedir.

 

7/A'RÂF-6

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : O zaman kendilerine resûller gönderilen kimselere ve gönderilen resûllere muhakkak soracağız.
Diyanet İşleri : Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız. Peygamberlere de elbette soracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine peygamber gönderdiklerimizi de mutlaka sorguya çekeceğiz, peygamber olarak gönderdiklerimizi de sorumlu tutacağız.
Adem Uğur : Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, kendilerine Rasûl irsâl edilenlere de soracağız; irsâl olunan Rasûllere de soracağız!
Ahmet Tekin : Kendilerine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevli Rasuller, peygamberler gönderilenleri elbette sorguya çekeceğiz. Kesinlikle, görevli gönderilen peygamberleri de sorguya çekeceğiz.
Ahmet Varol : Kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da, peygamber olarak gönderilenlere de soracağız.
Ali Bulaç : Andolsun, kendilerine (peygamber) gönderilenlere soracağız ve onlara gönderilenlere (peygamberlere) de elbette soracağız.
Ali Fikri Yavuz : Peygamber gönderilen ümmetlere, elbette (peygamberlere uyup amel etmelerinden ) soracağız, gönderilen peygamberlere de (tebliğden) muhakkak soracağız.
Bekir Sadak : And olsun ki, kendilerine peygamber gonderilenlere soracagiz, peygamberlere de soracagiz.
Celal Yıldırım : And olsun ki, kendilerine peygamberler gönderilenlerden soracağız ve şüphesiz gönderilen peygamberlerden de soracağız.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız, peygamberlere de soracağız.
Diyanet Vakfi : Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!
Edip Yüksel : Kendilerine mesaj gönderilenleri de sorguya çekeceğiz, elçileri de sorguya çekeceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra elbette Peygamber gönderilen ümmetlere soracağız, elbette gönderilen Peygamberlere de soracağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra kesinlikle, Peygamber gönderilen ümmetlere soracağız; kesinlikle gönderilen peygamberlere de soracağız;
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine elçi gönderilmiş olanlara da soracağız, gönderilen elçilere de soracağız.
Fizilal-il Kuran : Kendilerine peygamber gönderilenleri de peygamberleri de sorguya çekeceğiz.
Gültekin Onan : Andolsun, kendilerine (elçi) gönderilenlere soracağız ve onlara görderilenlere de soracağız.
Hasan Basri Çantay : Kendilerine (peygamber) gönderilenlere de mutlak soracağız, onlara gönderilen (peygamber) lere de her halde soracağız.
Hayrat Neşriyat : İşte kendilerine (peygamber) gönderilenlere (ne amel işlediklerini) mutlaka soracağız, (gönderilen) peygamberlere de (teblîğ edip etmediklerini) elbette soracağız!
İbni Kesir : Andolsun ki; kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da soracağız, peygamber olarak gönderilenlere de.
Muhammed Esed : Ve bu yüzden, kendilerine (ilahi) bir mesaj gönderilen herkesi, hiç şüphesiz, (Yargı Gününde) hesaba çekeceğiz. Ve yine hiç şüphesiz mesajla gönderilenleri(n kendilerini) de hesaba çekeceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra kendilerine peygamberler gönderilmiş olanlara mutlaka soracağız ve gönderilen peygamberlere de elbette soracağız.
Ömer Öngüt : Andolsun ki kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız. Peygamberlere de soracağız.
Şaban Piriş : Kendilerine (peygamber) gönderilenlere mutlaka soracağız; gönderilen peygamberlere de elbette soracağız.
Suat Yıldırım : Kendilerine resul gönderdiğimiz insanlara, resullerinin çağrısına uyup ona göre amel edip etmedikleri hakkında elbette hesap soracağız. Gönderilen o elçilere de, tebliğ edip etmediklerini soracağız.
Süleyman Ateş : Hem kendilerine elçi gönderilmiş olanlara soracağız, hem de gönderilen elçilere soracağız.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, kendilerine (peygamber) gönderilenlere soracağız ve onlara gönderilenlere (peygamberlere) de elbette soracağız.
Ümit Şimşek : Biz kendilerine peygamber gönderdiklerimizi de sorgulayacağız, gönderdiğimiz peygamberleri de.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
92.633