TEVBE-76

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-76
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-76

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-76>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَلَمَّا آتَاهُم مِّن فَضْلِهِ بَخِلُواْ بِهِ وَتَوَلَّواْ وَّهُم مُّعْرِضُونَ

Fe lemmâ âtâhum min fadlihî bahılû bihî ve tevellev ve hum mu’ridûn(mu’ridûne).

Bundan sonra onlara (Allah), Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler.  
1. fe : bundan sonra, böylece
2. lemmâ : olunca, olduğu zaman
3. âtâ-hum : onlara verdi
4. min fadli-hi : kendi fazlından, ihsanından
5. bahılû : cimrilik yaptılar
6. bi-hi : onunla
7. ve tevellev : ve döndüler (ahdlerinden)
8. ve hum : ve onlar
9. mu'ridûne : yüz çeviren kimseler oldular

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlar hep Allah'a söz verirler: “Sen bize ver, bak biz neler yaparız.” diye. Sonra da çoğu bir şey yapmazlar. Para onları zenginleştirdikçe, başka insanlara karşı nefslerindeki afetler hiç bitmez. Onlara bol miktarda sadaka vermeleri gerekirken, hiç vermezler ve burada ifade edildiği gibi giderek daha çok cimri olurlar, sözlerinden dönerler.

Konu basit değildir. 28 basamaklık bir dizayn söz konusu, Kur'ân söz konusu, kişinin kişisel gelişmesi, manevî gelişmesi, manevî kemâl dereceleri söz konusudur. Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-145: Ve mâ kâne li nefsin en temûte illâ bi iznillâhi kitâben mueccelâ(mueccelen), ve men yurid sevâbed dunyâ nu’tihî minhâ, ve men yurid sevâbel âhirati nu’tihî minhâ, ve se neczîş şâkirîn(şâkirîne).

Ve bir kimsenin, Allah'ın izni olmadan ölmesi olmamıştır (olamaz), o (ölüm), süresi tayin edilmiş bir yazıdır. Ve kim dünya sevabı isterse, kendisine ondan veririz, ve kim ahiret sevabı isterse, kendisine ondan veririz. Ve şâkirleri (şükredenleri) yakında mükâfatlandıracağız.

Bu âyet-i kerime ile Al-i İmran Suresinin 145. âyet-i kerimesi, illiyet rabıtası içindedir.

İnsanlar diyorlardı ki: “Allahû Tealâ, bize hele bir fazlından versin, biz mutlaka salâh makamının sahipleri oluruz. O'nun verdiklerini insanlara dağıtırız, çok sadaka verenlerden oluruz.” Ve Allahû Tealâ onlara istediklerini verdiği halde onlar, sadıklardan, sadaka verenlerden olmamışlardır. Onlar, sözlerini tutmamış, yerine getirmemiş, sözlerinden dönmüşlerdir.

İnsanoğlunun salâha ulaşması, ruhunu, vechini, nefsini Allahû Tealâ'ya, teslim ettikten sonraki keyfiyettir. Salâh makamında kişi irşada ulaşır, salâh makamında bihakkın takvaya ulaşır. Salâh makamına ulaşmak, nefsinin kalbinde, daimî zikirle, hiç afet kalmamış bir insanın harcıdır.

Herkes salihlerden olamaz. Salihlerden olmak, bir cehd işidir, bir sabır işidir, bir gayret gerektirir, Allah'ın da mutlaka yardımını gerektirir.

 

9/TEVBE-76

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Bundan sonra onlara (Allah), Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler.
Diyanet İşleri : Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat lûtfedip ihsân edince verdiği şeyde nekesliğe başlarlar, ahitlerinden dönerler, zâten onlar dinden dönmüş kişilerdir.
Adem Uğur : Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.
Ahmed Hulusi : Ne zaman ki onlara (Allâh) fazlından verdi; onunla cimrilik ettiler ve yüz çevirerek vaatlerinden döndüler.
Ahmet Tekin : Allah onlara lütfundan verdiği zaman da cimrilik ettiler, malî mükellefiyetleri yerine getirmediler. İslâm’a karşı engelleme tedbirleri alarak sırtlarını dönüp güç ve iktidarlarını kullanarak halkı yönlendirmeye devam ettiler.
Ahmet Varol : Ama Allah lütfundan kendilerine verince ondan cimrilik etti ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.
Ali Bulaç : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Ne zamanki Allah, kereminden istediklerini verdi, cimrilik edip yüz çevirdiler. Zaten yan çizip duruyorlardı.
Bekir Sadak : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yuz cevirdiler. Zaten donektirler.
Celal Yıldırım : Ne vakit ki, Allah onlara geniş nimetinden verdi, onunla cimrilik edip yüzçevirdiler; zaten onlar dönek kimselerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yüz çevirdiler. Zaten dönektirler.
Diyanet Vakfi : Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.
Edip Yüksel : Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktaki Allah fadlından istediklerini verdi, buhl edib yüz çevirdiler, ve zaten yan çizib duruyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah kendilerine lütfundan istediklerini verince cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
Fizilal-il Kuran : Fakat Allah onlara lütfundan bol mal verince, cimrice davranarak sırt çevirdiler, sözlerinden döndüler.
Gültekin Onan : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Hasan Basri Çantay : Allah, kendilerine fazl-ü inayetinden verince de onunla cimrilik edib (tâat-i ilâhiyyeye) arka çevirdiler. Onlar öyle dönekdirler!
Hayrat Neşriyat : Fakat (Allah) fazlından onlara verince, onda cimrilik ettiler ve onlar (Allah’a itâatten) yüz çeviren kimseler olarak (sözlerinden) döndüler.
İbni Kesir : Ama Allah onlara lütuf ve kereminden ihsan edince; cimrilik ettiler ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.
Muhammed Esed : Fakat böyleleri, daha Allah cömertliğiyle kendilerine (bir şey) verir vermez, hemen ona hasisçe sarılır, (ettikleri bütün o yeminlerden) inatla geri dönerler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, Allah Teâlâ onlara fazlından ihsan buyurdu, onunla cimrilikte bulundular ve yüz çevirdiler. Ve zâten onlar yüz döndürür kimselerdir.
Ömer Öngüt : Allah onlara lütfundan verince, onda cimrilik edip yüz çevirdiler, sözlerinden döndüler.
Şaban Piriş : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler. Zaten onlar dönektir.
Suat Yıldırım : Fakat Allah lütfundan onlara servet verince cimrilik edip mallarının hakkını vermediler. Zaten onlar yan çizip duruyorlardı.
Süleyman Ateş : Ne zaman ki Allâh lutfundan onlara verdi, O'n(un verdiğin)e cimrilik ettiler ve yüz çevirerek (sözlerinden) döndüler.
Tefhim-ul Kuran : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Ümit Şimşek : Allah onlara lütfuyla zenginlik verdiğinde ise cimrilik ettiler ve arkalarını dönüp gittiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Lütfundan kendilerine verdiği zaman ise o lütfa cimrilik ederek yüz çevirmiş bir halde dönüp gittiler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.547