TEVBE-53

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-53
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-53

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-53>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قُلْ أَنفِقُواْ طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمْ إِنَّكُمْ كُنتُمْ قَوْمًا فَاسِقِينَ

Kul enfikû tav’an ev kerhen len yutekabbele minkum, innekum kuntum kavmen fâsikîn(fâsikîne).

De ki: “Kerih görerek veya gönül rızası ile de infâk etseniz, sizden asla kabul edilmez. Çünkü siz fasık bir kavim oldunuz.”  
1. kul : de ki
2. enfikû : infâk edin, verin
3. tav'an : isteyerek
4. ev : veya
5. kerhen : kerih görerek, istemeyerek
6. len yutekabbele : asla kabul edilmez
7. min-kum : sizden
8. inne-kum : muhakkak ki siz
9. kuntum : oldunuz
10. kavmen fâsikîne : fasık bir kavim, topluluk

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'a ulaşmayı dilemeyen insanlar veya tâbî olduktan sonra fıska düşenler; kalplerinde küfür yazdığı için ve kalpleri mühürlü olduğu için kâfirlerdir. Kâfirlerin duası ise kabul edilmez:

13/RA'D-14: Lehu da’vetul hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıh(bâligıhî), ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).

Hakkın daveti O'nadır (Kendisinedir, Allah'adır). O'ndan başkasına davet ettikleri (şeyler), onlara bir şeyle icabet etmezler. Onlar ancak suya, onun ağzına, suyun ulaşması için avucunu açmış kimse gibidir. O (su), ona ulaşacak değildir. Ve kâfirlerin daveti, dalâletten (su nasıl onların ağızlarına ulaşamıyorsa, dalâlette olanlar da hidayete ulaşamaz) başka bir şey değildir.

Burada çok önemli bir ihtar var. İnsanlar fıskta ise nafaka, zekât, birr'i; istemeyerek (kerhen) de isteyerek (gönüllü olarak) de verseler; bu, onlardan kabul olunmaz. Vermeleri onlara bir değer yazdırmaz. Çünkü onların amelleri, amel defterlerine yazılmaz, boşa gitmiştir:

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen).

İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.

Amelleri sebebiyle kazanabilecekleri hiçbir derecat yoktur. Bunlar fasıklardır. Fıskta olanların özelliği Allah'a ulaşmayı dilememeleridir. Eğer dilemiş, Allah'a doğru yola çıkmış olsalar bile, hidayete de ermiş olduktan sonra tekrar fıska düşerlerse onlardan kabul olunmaz.

Kıyâmet günü amelleri sebebiyle, kazandıkları dereceler hesaba alınmayacaksa sadece günahlarıyla Allah'ın karşısına çıkacaklarsa, kazandıkları dereceler sıfırsa; nafakalarını kerhen veya gönüllü olarak vermeleri neticeyi değiştirmez.

 

9/TEVBE-53

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : De ki: “Kerih görerek veya gönül rızası ile de infâk etseniz, sizden asla kabul edilmez. Çünkü siz fasık bir kavim oldunuz.”
Diyanet İşleri : Yine de ki: “İster gönüllü, ister gönülsüz olarak harcayın, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fasık bir topluluksunuz.”
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: İster gönül rızâsiyle, ister zorla ve istemeyerek Tanrı uğrunda mal harcedin, kesin olarak bu harcayışınız kabûl edilmeyecek, şüphe yok ki siz, buyruktan çıkmış kötü bir topluluksunuz.
Adem Uğur : De ki: İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz.
Ahmed Hulusi : De ki: "Kendi arzunuzla veya isteksizce, Allâh uğruna, diyerek bağış yapın, sizden asla kabul olunmayacaktır. . . Çünkü siz fâsık (inanç sistemi bozulmuş) bir grup oldunuz!"
Ahmet Tekin : 'İster gönüllü harcayın, ister gönülsüz. Sizin infakınız, harcamalarınız asla kabul edilmeyecek. Çünkü siz hak dinin, doğru ve mantıklı düşünmenin dışına çıkan fâsık, âsi, bozguncu bir kavimsiniz.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'İster gönüllü olarak isterse gönülsüz bir şekilde sadaka verin, verdikleriniz kabul edilmeyecektir. Şüphesiz siz fasık bir topluluk oldunuz.'
Ali Bulaç : De ki: "İsteyerek veya istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz."
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, münafıklara de ki: “- İster gönül rızası ile ve ister rıza göstermiyerek harcayın, sizden asla harcadıklarınız kabul edilmiyecektir. Çünkü siz, bir fasıklar toplulğu oldunuz.
Bekir Sadak : De ki: «Istekli yahut isteksiz olarak verin, nasil olsa kabul edilmeyecektir. Siz suphesiz fasik bir topluluksunuz.»
Celal Yıldırım : De ki: Gerek isteyerek, gerek istemiyerek harcayın, elbetteki sizden kabul edilmiyecektir. Çünkü siz (ilâhî emri dinlemeyen) hak yolundan çıkmış bir topluluksunuz.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'İstekli yahut isteksiz olarak verin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Siz şüphesiz fasık bir topluluksunuz.'
Diyanet Vakfi : De ki: İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz.
Edip Yüksel : De ki: 'Yoksullara ister gönüllü, ister gönülsüz yardım edin; sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz.'
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: gerek tav'an infak edin gerek kerhen sizden hiç bir zaman nefakalarınız kabul edilmiyecek, çünkü siz fasık bir kavm oldunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «İster gönüllü, ister zoraki verin, verdikleriniz hiçbir zaman kabul edilmeyecektir, çünkü siz yoldan çıkmış bir güruh oldunuz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O münafıklara şunu da de ki; gerek isteyerek, gerek istemeyerek infak edip durun. O infak ettikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasık bir kavimsiniz.
Fizilal-il Kuran : Onlara de ki, «İster gönüllü, ister gönülsüz olarak sadaka veriniz, verdiğiniz sadakalar kabul edilmeyecektir, sizler yoldan çıkmışlar güruhusunuz.»
Gültekin Onan : De ki: "İsteyerek veya istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasıklar kavmi oldunuz."
Hasan Basri Çantay : De ki: «Gerek gönül rızaasıyla harcedin, gerek istemeyerek (verin). Sizden (çıkan) hiç bir (nafaka) kat'iyyen kabul olunmayacakdır. Çünkü siz (Allah yolunda cihâddan geri kalmak suretiyle) faasıklar güruhu (na iltihak etmiş) oldunuz».
Hayrat Neşriyat : De ki: '(Allah yolunda) ister gönüllü ister gönülsüz harcayın, (verdikleriniz)sizden (aslâ) kabûl edilmeyecektir. Çünki siz, bir fâsıklar topluluğu oldunuz!'
İbni Kesir : De ki: Gerek istekli, gerek isteksiz olarak infak edin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, gerçekten fasıklık eden bir kavim oldunuz.
Muhammed Esed : De ki: "(Allah uğruna olduğu görüntüsü altında) ister gönüllü harcayın, ister gönülsüzce: bu sizden asla kabul edilmeyecektir; çünkü siz kötülüğe gömülüp gitmeye niyetli bir topluluksunuz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «İster gönül rızasıyla ve ister kerhen infakta bulunun, elbette sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz şüphe yok fâsıklar olan bir kavim olmuş oldunuz.»
Ömer Öngüt : De ki: “İster gönüllü ister gönülsüz infak edip durun, sizden aslâ kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz. ”
Şaban Piriş : De ki: -İstekli veya isteksiz olarak infak edin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Siz, şüphesiz fasık bir topluluksunuz.
Suat Yıldırım : De ki: "Allah yolunda, ister gönül rızasıyla verin, ister gönülsüz infak edin, verdikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir.Çünkü siz, hak yoldan çıkmış fâsıklar güruhusunuz."
Süleyman Ateş : De ki: "İster gönüllü, ister gönülsüz sadaka verin: sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkan bir kavimsiniz!"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «İsteyerek ya da istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz.»
Ümit Şimşek : De ki: Allah yolunda gönülden de harcasanız, gönülsüzce de harcasanız, bu sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir güruhsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunu da söyle: "İster kendi arzunuzla ister baskı ve zorla infak edin; sizden asla kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, yoldan çıkan bir topluluk oldunuz."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.528