TEVBE-29

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-29
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-29

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-29>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَاتِلُواْ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَلاَ بِالْيَوْمِ الآخِرِ وَلاَ يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَلاَ يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ حَتَّى يُعْطُواْ الْجِزْيَةَ عَن يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ

Kâtilûllezîne lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhıri ve lâ yuharrimûne mâ harremallâhu ve resûluhu ve lâ yedînûne dînel hakkı minellezîne ûtûl kitâbe hattâ yu’tûl cizyete an yedin ve hum sâgirûn(sâgirûne).

Kitap verilenlerden, Allah'a ve yevm'il âhire (Allah'a ulaşma gününe) inanmayan kimselerle ve Allah'ın ve O'nun Resûl'ünün haram ettiğini haram etmeyenlerle ve hak dîni, dîn edinmeyenlerle, onlar küçük düşüp, cizyeyi elleriyle verinceye kadar savaşın.  
1. kâtilû : savaşın
2. ellezîne lâ yu'minûne : inanmayan kimseler
3. bi allâhi : Allah'a
4. ve lâ bi el yevmi el âhiri : ve ahir gününe (inanmayan)
5. ve lâ yuharrimûne : ve haram etmezler
6. mâ harrame allâhu : Allah'ın haram kıldığı şeyi
7. ve resûlu-hu : ve onun resûlü
8. ve lâ yedînûne : ve dîn edinmezler
9. dîne el hakkı : hak dîni
10. min ellezîne : o kimselerden
11. ûtû el kitâbe : kitap verilenler
12. hattâ yu'tû el cizyete : cizye (vergi) verene kadar
13. an yedin : ellerinden
14. ve hum : ve onlar
15. sâgirûne : küçük düşenler, alçalmış kimseler, boyun eğenler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yevm'il âhir'in lügat mânâsı "sonraki gün" dür.

Eğer doğum, yevm'il evvel olarak alınırsa ölüm, yevm'il âhirdir.

Eğer kâinatın yaratılışı, yevm'il evvel olarak alınırsa kıyâmet günü, yevm'il âhirdir.

Eğer Allah'a ulaşmak üzere mürşide tâbî olunan gün (ruhun vücuttan ayrıldığı gün), yevm'il evvel olarak alınırsa, ruhun Allah'a ulaştığı, teslim olduğu gün yevm'il âhirdir.

Yevm'il evvelin esas alındığı standarda bağlı olarak, yevm'il evvelin yevm'il âhirle alâkası vardır. Allahû Tealâ, yevm'il âhirin ne olduğunu iki âyeti kerime ile açıklamıştır.

18/KEHF-104: Ellezîne dalle sa’yuhum fîl hayâtid dunyâ ve hum yahsebûne ennehum yuhsinûne sun’â(sun’an).

Onlar, dünya hayatında amelleri (çalışmaları) sapmış (kaybettikleri dereceler, kazandıkları derecelerden daha fazla) olanlardır. Ve onlar, güzel ameller işlediklerini zannediyorlar.

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen).

İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.

7/A'RÂF-147: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhireti habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Ve âyetlerimizi ve ahirete ulaşmayı (hayatta iken ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr eden kimselerin amelleri, heba oldu (boşa gitti). Onlar, yaptıklarından başka bir şeyle mi cezalandırılır (karşılık verilir)?

Kehf-104 ile A'raf-147'de iki tane eşitlik vardır.

Birinci taraf: Allah'a ulaşmayı inkâr etmek ve Allah'ın âyetlerini inkâr etmek.

İkinci taraf ve sonuç: Amellerin boşa gitmesi, amellerin hüsrana uğraması.

Her ikisinde de eşitliğin bir tarafı, "amellerin boşa gitmesidir."

Birinci unsur, Allah'ın âyetlerini inkâr etmektir. İkinci unsur ise birinde Allah'a mülâki olmayı (ulaşmayı) inkâr etmek, diğerinde ahirete ulaşmayı inkâr etmektir. Bu ise aslında Allah'a mülâki olmayı inkâr etmek anlamına gelir. Çünkü eşitliğin diğer tarafları aynıdır. Bu ikisinin de aynı anlama gelmesi gerekir.

Kur'ân-ı Kerim'in pekçok yerinde yevm'il âhir, insan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaştığı gün olarak dizayn edilmiştir.

Allahû Tealâ necis (pis) olanı haram etmiştir. Allah'ın haram ettiği şeyleri, Peygamber Efendimiz (S.A.V) de haram etmiştir. Allahû Tealâ, içki içmeyi, kanı akmamış hayvan etini, domuz etini, Allah için kesilmemiş hayvan etini yemeyi haram kılmıştır. Kim haram etmişse doğruyu yapmaktadır. Ama kim Allah'ın, haram kıldığı şeyi haram etmiyorsa, kendisine haram saymıyorsa o zaman o, bu âyet-i kerimenin sınırlarına girer. Allah'ın haram ettiğini haram saymayanlar, hak dîni, dîn edinmeyenlerdir. Hak dîn, Allah'ın dînidir.

Allahû Tealâ, burada sadece putperestlerden bahsetmiyor. Daha öteye geçerek, kendilerine kitap verilenlerden de kim Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e karşı çıkıyorsa Allah'a inanmıyorsa, ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmaya inanmıyorsa; Allah'ın ve Resûl'ünün haram ettiğini haram etmemeleri ve hak dîni dîn edinmemeleri söz konusu ise Allahû Tealâ "onlarla savaşın" diyor.

Kendilerine kitap verilen (kitap sahiplerinden) musevîlerden, küçük bir kısmı yaşadıkları her devirde, Allah'ın emrettiklerini yapanlar ve Hz. Musa'dan gelen bütün temel kaideleri aynen devam ettirenlerdir. Bunlar bizim yaşadığımız İslâm'ı yaşayanlardır. Hristiyanlardan da Hz. İsa zamanında tatbik edilen İslâmî hayatın aynısını devam ettirenler ve Allah'ın haram ettiklerini kendilerine haram edenler vardır. Onlar da ruhlarını Allah'a ulaştırıp teslim etmeye inanıyorlar ve ulaştırıyorlar. Fizik vücutlarını Allah'a teslim etmeye inanıyorlar ve teslim ediyorlar. Nefslerini Allah'a teslim etmeye inanıyorlar ve nefslerini de Allah'a teslim ediyorlar.

 

9/TEVBE-29

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Kitap verilenlerden, Allah'a ve yevm'il âhire (Allah'a ulaşma gününe) inanmayan kimselerle ve Allah'ın ve O'nun Resûl'ünün haram ettiğini haram etmeyenlerle ve hak dîni, dîn edinmeyenlerle, onlar küçük düşüp, cizyeyi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Diyanet İşleri : Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlarla, Allah'la Peygamberinin harâm ettiğini harâm saymayanlarla ve hak dînini kabûl etmeyenlerle savaşın cizye vermeye râzı olup bizzat kendi elleriyle ve alçalarak gelip verinceye dek onlar.
Adem Uğur : Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ahmed Hulusi : BİLGİ (kitap) verilenlerden, Allâh'a ve gelecekte (ölüm ötesi) yaşayacakları sürece iman etmeyen, Allâh'ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din anlayışını (Hakikat ve Sünnetullah Bilgilerini) din edinmeyenlerle, aşağılanmış olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ahmet Tekin : Kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlardan Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmeyenler, Allah’ın ve Rasulünün haram kıldığı şeyleri haram saymayanlarla, Hak Dini, şeriatı, din, şeriat ve medeniyet olarak kabul etmeyenlerle, kendi rızalarıyla boyun eğip, İslam devletinin otoritesini, şer’î hükümleri kabullenerek, kendilerine sağlanan imkânların karşılığı cizyeyi verir hale gelinceye kadar savaşın.
Ahmet Varol : Kendilerine kitap verilmiş olanlardan Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Peygamber'inin haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyenlere karşı, küçük düşürülmüş bir halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ali Bulaç : Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Ali Fikri Yavuz : O kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve âhiret gününe inanmıyan, Allah’ın ve Peygamberin haram ettiği şeyi haram tanımıyan ve hak dinini (İslâmı) din edinmiyen kimselerle; onlar hor ve küçülmüş oldukları halde kendi elleriyel (boyun eğerek) cizye verinceye kadar harb edin.
Bekir Sadak : Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gunune inanmayan, Allah'in ve peygamberinin haram kildigini haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarini bukup kendi elleriyle cizye verene kadar savasin. *
Celal Yıldırım : Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve Âhiret gününe inanmayanlar, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayanlar ve hak dini (İslâm'ı) din edinmiyenlerle —boyun eğip küçülmüş olarak elden cizye verinceye kadar— savaşın !
Diyanet İşleri (eski) : Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.
Diyanet Vakfi : Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Edip Yüksel : Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH'a ve ahiret gününe inanmıyan, ALLAH'ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamıyan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle vergi verinceye kadar savaşın.
Elmalılı Hamdi Yazır : O kendilerine kitab verilenlerden oldukları halde ne Allaha ne Âhıret gününe inanmıyan, Allahın ve Resulünün haram ettiğini haram tanımıyan, ve hak dinini din edinmiyen kimselere küçülmüş oldukları halde elden cizye verecekleri hale kadar harbedin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiğini haram tanımayan ve hak dinini din edinmeyenlere küçülmüş oldukları halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.
Fizilal-il Kuran : Allah'a ve Ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamber'in haram kıldığı şeyleri haram saymayan ve gerçek dinî benimsemeyen yahudi ve hıristiyanlar ile, bunlar size boyun eğip kendi elleri ile cizye verene dek savaşınız.
Gültekin Onan : Kendilerine kitap verilenlerden, Tanrı'ya ve ahiret gününe inanmayan, Tanrı'nın ve Resülü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (islamı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Hasan Basri Çantay : Kendilerine kitab verilenlerden ne Allaha, ne âhiret gününe inanmayan, Allahın ve peygamberinin haraam etdiği şeyleri haram tanımayan, hak dînini dîn olarak kabul etmeyen kimselerle, zelîl ve hakıyr kendi el (ler) iyle cizye verecekleri zamana kadar, muhaarebe edin.
Hayrat Neşriyat : Kendilerine kitab verilenlerden Allah’a ve âhiret gününe îmân etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dîni din edinmeyen kimselerle, zelil bir hâle düşmüş kimseler olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!
İbni Kesir : Kitab verilmiş olanlardan; Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak din edinmeyenlerle -boyun eğip kendi elleriyle cizye verinceye kadarsavaşın.
Muhammed Esed : (Ve) kendilerine (çok önceden) vahiy bahşedilmiş olduğu halde (gerçek anlamda) Allaha da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve Onun Elçisinin yasakladığını yasak saymayan, ve böylece (Allahın onlar için din olarak seçtiği) hak dini din olarak benimseyip ona uymayan kimselerle savaşın; ta ki, (savaş yoluyla) baş eğdirilip kendi elleriyle bağışıklık vergisi ödeyinceye kadar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Kendilerine kitap verilmiş olanlardan olup da ne Allah Teâlâ'ya ve ne de ahiret gününe imân etmeyen ve Allah Teâlâ ile Resûlünün haram kıldığı şeyleri haram tanımayan ve ne de hak dinini din edinmeyen kimseler ile zeliller olarak kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar muharebede bulunun.
Ömer Öngüt : Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resul'ünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle, boyunlarını büküp küçülmüşler olarak elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Şaban Piriş : Kitap verilenlerden, Allah’a, ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve resulünün haram kıldığı şeyleri haram kabul etmeyip, hak dini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın!
Suat Yıldırım : Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde, Allah’a da, âhiret gününe de iman etmeyen, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan, hak dinini din olarak benimsemeyen kimselerle zelil bir vaziyette tam bir itaatle, cizye verinceye kadar savaşın.
Süleyman Ateş : Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allâh'ın ve Elçisinin harâm kıldığını harâm saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kimselerle, küçül(üp boyun eğ)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslâm'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülmüşler olarak cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Ümit Şimşek : Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın haram ettiğini haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, onlar kendi elleriyle cizye verip de küçük düşünceye kadar savaşın.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve resulünün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.557