YÛNUS-92

Anasayfa » YÛNUS Suresi » YÛNUS-92
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛNUS-92

"YÛNUS Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<10/YÛNUS-92>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَالْيَوْمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ آيَةً وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ عَنْ آيَاتِنَا لَغَافِلُونَ

Fel yevme nuneccîke bi bedenike li tekûne limen halfeke âyeh(âyeten), ve inne kesîren minen nâsi an âyâtinâ le gâfilûn(gâfilûne).

Böylece senden sonraki nesillere, bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden gâfillerdir.  
1. fe el yevme : böylece bugün
2. nuneccî-ke : seni kurtaracağız
3. bi bedeni-ke : senin bedenin ile
4. li tekûne : olman için
5. li men : o kimseler için
6. halfe-ke
(li men halfe-ke)
: senden sonra, senin arkanda
: (senden sonraki nesl'e)
7. âyeten : bir âyet, delil (ibret)
8. ve inne : ve muhakkak ki, gerçekten
9. kesîren : çoğu
10. min en nâsi : insanlardan
11. an âyâti-nâ : âyetlerimizden
12. le gâfilûne : elbette habersiz olan, gâfil olan kimseler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ firavunu dalgalarla secde vaziyetinde karaya atıyor. Ben Allah'ım, diyen Firavun, son nefesinde Allahû Tealâ keşfini açtığında hakikati görünce: "Ben teslim olanlardanım." diyor. Teslim olmanın ne olduğundan tabiatıyla haberi yok. "Ben İslâm'a girenlerdenim." diyor ama o aslında İslâm'a da girmiş değil, yalnız hakikati görmüş. İstediği şey, tekrar dünyaya gönderilmek ve Allah'a nasıl hizmet edileceğini, nasıl teslim olunacağını Allah'a ispat etmek. Allahû Tealâ diyor ki: "Ölüm sırasında keşfini açtıklarımızın bu konudaki taleplerine müsaade etmeyiz."

4/NİSÂ-18: Ve leysetit tevbetu lillezîne ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), hattâ izâ hadara ehade humul mevtu kâle innî tubtul’âne ve lellezîne yemûtûne ve hum kuffâr(kuffârun), ulâike a’tednâ lehum azâben elîmâ(elîmen).

Ve onlardan birine (kendilerine) ölüm gelinceye kadar seyyiat işleyenlerden (kötülük yapanlardan), “Gerçekten ben, şimdi tövbe ettim." diyen birinin tövbesi, tövbe değildir. Ve kâfir olarak ölenlerin tövbesi de (tövbe değildir). İşte onlar, onlar için “elim azap” hazırladık.

Firavunun secde etmiş durumdaki cesedi, Londra'da British Museum'da 3000 senedir hiç bozulmadan bugüne ulaşmıştır. Bugün Allahû Tealâ, firavunu ibret için binlerce yıl, gelecek olan nesillere secde vaziyetinde göstermektedir. Firavunun vücudunda hiçbir tahnit izi yoktur. Yani onu zaman içinde muhafaza edecek bir mumyalama, daha sonraki yüzlerce, binlerce yıla ulaştıracak olan bir işlem insanlar tarafından yapılmamıştır. Allah onu, herşeyiyle ibret olmak üzere bozulmadan bugünlere ulaştırmıştır, yarınki nesillere de ulaştıracaktır.

Ve Allahû Tealâ demiş oluyor ki: "Sen nasıl âyetlerimizden gâfilsen, bugün de insanların çoğu gene âyetlerimizden gâfildir."

 

10/YÛNUS-92

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Böylece senden sonraki nesillere, bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden gâfillerdir.
Diyanet İşleri : Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir.
Abdulbaki Gölpınarlı : O halde bugün biz de, senden sonra gelenlere ibret olasın diye yalnız cesedini kurtaracağız ve şüphe yok ki insanların çoğu, bizim delillerimizden gaflettedir.
Adem Uğur : (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.
Ahmed Hulusi : Bu gün senin cesedini karaya vuracağız ki arkandan gelen kimseler için bir ibret olasın! Ne var ki, insanlardan birçoğu işaretlerimize karşı kesinlikle kozalıdırlar!
Ahmet Tekin : 'Senden sonraki gelecek nesillere ibret verici bir kalıntı, bir uyarı olması için bugün senin bedenini cansız olarak kurtaracağız. İnsanlardan birçoğu ibret verici, uyarıcı nitelikteki âyetlerimizden, kalıntılardan habersiz, gaflet içindedirler.'
Ahmet Varol : Kendinden sonrakilere bir ibret olman için bugün senin bedenini sahile atacağız. Gerçekte ise insanların çoğu bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ali Bulaç : Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ali Fikri Yavuz : Biz de bugün, seni cansız bedeninle denizden yüksek bir yere atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın. Bununla beraber doğrusu insanlardan bir çok kimseler, âyetlerimizden (ibret verici mûcizelerimizden) gafildirler.
Bekir Sadak : «enden sonrakilere bir ibret teskil etmesi icin bugun sadece senin cesedini cikarip (sahile) atacagiz,» dedik. Dogrusu insanlarin cogu ayetlerimizden habersizdir. *
Celal Yıldırım : Senden sonrakilere (ibret ve öğüt alınacak tarihî) bir belge olmak için bugün senin bedenini kıyıya yüksekçe bir yere atacağız. Çünkü insanların çoğu bizim âyetlerimizden cidden gafildirler.
Diyanet İşleri (eski) : 'Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız' dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden habersizdir.
Diyanet Vakfi : (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olman için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.
Edip Yüksel : 'Senden sonraki kuşaklara ibret olman için bugün senin cesedini koruyacağız. Ne var ki insanların çoğunluğu işaretlerimizden habersizdirler.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de, bu gün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki arkandan geleceklere bir ibret olasın, maamafih insanların bir çoğu âyetlerimizden cidden gafildirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de bugün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın! Ne var ki insanların birçoğu ayetlerimizden cidden gaflettedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracağız. Bununla beraber, insanların birçoğu âyetlerimizden yine de gafildirler.
Fizilal-il Kuran : Bugün senden sonra geleceklere ibret osun diye cansız vücudunu bozulmaktan kurtaracak, onu sahilde bir tümseğe atacağız. Gerçi insanların çoğu bizim ibret verici belgelerimizin farkına varmazlar.
Gültekin Onan : Bugün ise senden sonrakilere bir ayet olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız [herkese cesedini göstereceğiz]. Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Hasan Basri Çantay : Biz de bu gün seni (cansız bir) beden olarak (karada yüksek bir yere atıb) bırakacağız ki arkandan geleceklere bir ibret olasın. (Bununla beraber) insanlardan bir çoğu bizim âyetlerimizden cidden gaafildirler.
Hayrat Neşriyat : '(Ey Fir'avun!) Bugün artık senin (boğulan) cesedine necat (kurtuluş) vereceğiz(sâhile atacağız) ki arkandan gelenlere bir ibret olasın!' Ve şübhesiz ki insanların çoğu, âyetlerimizden gerçekten gafil kimselerdir.
İbni Kesir : Senden sonrakilere ayet olman için bu gün senin cesedini kurtaracağız, dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden gafildirler.
Muhammed Esed : (İmdi,) bugün senin sadece bedenini kurtaracağız ki, senden sonra gelecek olanlar için (uyarıcı) bir işaret olsun; çünkü, gerçek şu ki, insanların çoğu ayetlerimize karşı umursamazlık gösteriyor!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Artık bugün senin cesedini kurtaracağız, Tâ ki, senden geridekilere bir ibret olasın. Ve şüphe yok ki, nâstan birçokları Bizim âyetlerimizden elbette gâfillerdir.»
Ömer Öngüt : Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için, bugün senin cesedini kurtaracağız (sahilde bir tepeye atacağız). Doğrusu insanların çoğu âyetlerimizden habersizdirler.
Şaban Piriş : Bugün senin cesedini arkandan gelenlere ibret olması için kurtaracağız. Şüphesiz, insanların çoğu bizim ayetlerimizden gafildir.
Suat Yıldırım : (91-92) "Şimdi mi? Halbuki bundan önce isyan etmiştin, bozgunculardan olmuştun! Biz de bugün senin bedenini denizden kurtarıp karada bir yere çıkaracağız ki senden sonra gelecek nesillere ibret olasın. "Doğrusu insanların birçoğu bizim âyetlerimizden, ibret alınacak delillerimizden gafildirler.
Süleyman Ateş : "Bugün senin (canından ayırdığımız) bedenini, (denizin dibinden) kurtarıp (sahilde) bir tepeye atacağız ki senden sonra gelenlere ibret olasın. Ama insanlardan çoğu bizim âyetlerimizden gâfildirler."
Tefhim-ul Kuran : Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz) . Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ümit Şimşek : Arkandan geleceklere bir ibret olsun diye bugün senin bedenini kurtaracağız. Ancak insanlardan pek çoğu âyetlerimizden habersizdir.
Yaşar Nuri Öztürk : "Bugün senin bedenini kurtaracağız ki, arkandan gelenlere bir ibret olasın. Ama insanların çoğu bizim ayetlerimizden gerçekten habersiz bulunuyor."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108109

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
50.996