HÛD-95

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-95
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-95

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-95>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

كَأَن لَّمْ يَغْنَوْاْ فِيهَا أَلاَ بُعْدًا لِّمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ

Ke’en lem yagnev fîhâ, e lâ bu’den li medyene kemâ baıdet semûd(semûdu).

Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?  
1. ke : gibi
2. en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
3. fî-hâ : onun içinde, orada
4. e lâ : (öyle) değil mi, olmadı mı
5. bu'den : uzak oldu, uzaklaştırıldı
6. li medyene : Medyen kavmi için
7. kemâ : gibi
8. baıdet : uzak oldu
9. semûdu : Semud kavmi

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, o devirde kavimlere önce nebîlerini (peygamber) göndermiştir. Bu peygamberlerin hepsi tabiatıyla aynı zamanda resûldür. Allah'ın habercileri, elçileridir. Allahû Tealâ bütün kavimlere vazifeli olması için o kavimden birisini resûl olarak seçmiş, ona vahyetmiştir. Resûl göndermediği hiçbir kavim yoktur.

Kavmin ileri gelenleri ise bütün peygamberlere mutlaka isyan etmişlerdir. Onları, kendilerinin sahip oldukları (kavmin üzerindeki) üstünlüklerinden, hakimiyetlerinden vazgeçirecekler, kavmi kendisine tâbî kılarak hükümdarlıkları son bulacak zannetmişlerdir. Ve bu sebeple hep kavimler kışkırtılmış ve büyük çoğunluk her devirde peygambere isyan etmişler, itiraz etmişler, onları reddetmişlerdir.

Hud-95'te ve bazı âyet-i kerimelerde Allah'ın kavimlere verdiği cezalar anlatılmaktadır. İşte böylece Medyen kavmi de Semud kavmi gibi Allahû Tealâ'nın cezasına muhatap olmuştur.

11/HÛD-95

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?
Diyanet İşleri : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semûd da öylece uzaklaşıp gitti.
Adem Uğur : Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
Ahmed Hulusi : Sanki hiç yaşamamışlardı orada. . . Kesinkes bilin ki, hakikatlerinden uzak düşmüş bir yaşam Medyen (halkı) içindir, Semud (halkının) uzak oldukları gibi.
Ahmet Tekin : Sanki o topraklarda, hiç yaşamamış, hiç güzel gün görmemiş gibiydiler. Semûd kavminin, Allah’ın rahmetinden, korumasından uzak olduğu gibi, Medyen halkının da O’nun rahmetinden, korumasından uzaklaştırılmasından ibret alın.
Ahmet Varol : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Semud halkı (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırıldığı gibi Medyen halkı da uzaklaştırıldı.
Ali Bulaç : Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
Ali Fikri Yavuz : Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur.
Bekir Sadak : Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki Semud milleti Allah'in rahmetinden uzaklastigi gibi Medyen halki da uzaklasti.*
Celal Yıldırım : Buyruğumuz gelince, Şuâyb'ı ve beraberindeki imân edenleri rahmetimizle kurtardık. Zâlimleri ise korkunç bir ses ve uğultu yakalayıverdi; evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Orada hiç bulunmamış, yaşamamış gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi nasıl (ilâhî) rahmetten uzak kaldıysa Medyen de uzak kaldı.
Diyanet İşleri (eski) : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
Diyanet Vakfi : Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
Edip Yüksel : Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi... Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sanki orada şenlik kurmamışlardı bak Semûd defi'olduğu gibi Medyen de defi'oldu gitti
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sanki orada şenlik kurmamışlardı. Bak işte Semud defolup gittiği gibi Medyen de defolup gitti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sanki orada hiç güzel gün görmemişlerdi. Dikkat edin, Semud kavmi nasıl helâk olup gittiyse Medyen de öyle yok olup gitti.
Fizilal-il Kuran : Sanki az önce o evlerde yaşayanlar onlar değildi. Hey, Semudoğulları nasıl kahroldularsa, Medyenoğulları da öyle kahrolsunlar!
Gültekin Onan : Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Tanrı'nın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
Hasan Basri Çantay : Sanki onlar zâten orada oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) rahmet-i ilâhiyyeden nasıl uzaklaşdıysa Medyen (kavmi) ne de öylece bir uzaklık (verildi).
Hayrat Neşriyat : Sanki orada hiç oturmamışlardı! Dikkat edin! Semûd (kavmi rahmetimizden uzak kalmakla) helâk olduğu gibi, Medyen (halkı) da öyle helâk olsun!
İbni Kesir : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki; Semud da Medyen de Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.
Muhammed Esed : sanki daha önce hiç orada yaşamamışlar gibi. İşte böyle silinip gitti Medyen (halkı), tıpkı Semud (halkının) silinip gittiği gibi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sanki onlar orada yaşamamışlardı. Haberiniz olsun, Semûd uzaklaştığı gibi Medyen için de bir uzaklaşma olsun.
Ömer Öngüt : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud kavmi nasıl uzaklaşıp gittiyse, Medyen kavmi de öyle uzaklaşıp gitti.
Şaban Piriş : Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin, Semûd’un mahvolduğu gibi Medyen de mahvoldu.
Suat Yıldırım : (94-95) Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular... Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!
Süleyman Ateş : Sanki orada hiç şenlik kurmamışlardı! İyi bilin ki, Semûd (kavmi) nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti.
Tefhim-ul Kuran : Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi, haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi) .
Ümit Şimşek : Sanki onlar orada hiç yaşamamışlardı. İşte, bakın, Medyen de Semud gibi yok olup gitti.
Yaşar Nuri Öztürk : Sanki hiç yurt tutmamışlardı orada. Bakıp görün ki, Medyen de tıpkı Semûd gibi, dönüşü olmayan bir gidişle gitti.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
55.210