HÛD-34

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-34
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-34

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-34>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلاَ يَنفَعُكُمْ نُصْحِي إِنْ أَرَدتُّ أَنْ أَنصَحَ لَكُمْ إِن كَانَ اللّهُ يُرِيدُ أَن يُغْوِيَكُمْ هُوَ رَبُّكُمْ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Ve lâ yenfeukum nushî in eredtu en ensaha lekum in kânallâhu yurîdu en yugviyekum, huve rabbukum ve ileyhi turceûn(turceûne).

Ve eğer size nasihat etmek istersem (istesem de), şâyet Allah sizi azdırmak isterse, benim nasihatim size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz.  

 

1. ve lâ yenfeu-kum : ve size fayda vermez
2. nushî : benim nasihatim
3. in : eğer
4. eredtu : istedim
5. en ensaha : nasihat etmek
6. lekum : size
7. in : eğer
8. kâne allâhu : Allah oldu
9. yurîdu : diler
10. en yugviye-kum : sizi azdırmayı
11. huve : o
12. rabbu-kum : sizin Rabbiniz
13. ve ileyhi : ve ona
14. turceûne : döndürüleceksiniz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, âmenû olanlara sesleniyor:

11/HÛD-29: Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).

Ve ey kavmim! Buna (tebliğ ettiğim şeylere) karşılık sizden mal olarak (bir şey) istemiyorum. Eğer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah'a aittir. Ve ben âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) tardedecek (uzaklaştıracak, kovacak) değilim. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine mülâki olacaklar (ulaşacaklar). Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.

Âmenû olanlar, mutlaka Allah'a mülâki olacaklardır. Yani ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıracaklardır. Hud-29'da âmenû olanlara, bu âyette ise Hz. Nuh bütün kavme seslenmektedir. Bütün insanların Allah'a rücu edecekleri buyrulmaktadır.

Bu iki ayrı bağlantıyı Allahû Tealâ, Bakara Suresinde buyuruyor:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).

(Allah'tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah'a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

Allah'ı düşündükleri zaman tüyleri ürperenler, Allah'a karşı huşû duyanlardır. Huşû duyanların vasıfları ise Bakara-46'da verilmiştir:

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).

Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O'na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.

Allah'a iki türlü dönüş vardır. Birisi ölümden evvel, diğeri öldükten sonraki dönüştür. İkisi de ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Ölmeden önce ruhun Allah'a ulaşması, kişiyi Allah'a ermiş bir evliya yapar, Allah'ın dostu yapar, velâyet makamlarına ulaştırır. Kişi eğer Allah'a ruhunu ölmeden evvel ulaştıramamışsa onun ruhu ancak ölümle Allah'a ulaşır.

Allah'a ermiş olanların dışındaki kişilerin ruhları vücutlarındadır. Öldükleri zaman vücudun manyetik alanları kesileceği için ruhu vücutta tutamaz, çekim alanı sıfırlanmıştır. Fizik vücudun çekim gücü yoktur. Artık vücut bir kutbu ile ruhu, bir kutbu ile nefsi kendisine çekme yetkisinin sahibi değildir. Ruh ve nefs sigara dumanı gibi vücudu otomatik olarak terkeder. Ruh, Azrail (A.S) ve onun yardımcıları tarafından Allah'a geri döndürülür.

Hayattayken ruhlarını Allah'a ulaştırmış olanların, ölürken vücutlarında ruhları olmadığı için o kişilerin ruhları, Azrail (A.S)'ın alıp Allah'a götürmesi için Allah'ın katından geri gelir. Onların üzerlerinde, sağ taraflarında ruhları, sol taraflarında da nefsleri bekler. Azrail (A.S) ve onun vazifeli melekleri (yardımcıları) Allah'tan zaten gelmiş olan ruhu, Sidretül Münteha'ya kadar beraberlerinde götürürler. Oradan sonra ruh, ehline ulaşmış, Rabbine yeniden geri dönmüştür.

Bakara Suresinin 46. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ'nın dediği önemli bir olgu vardır. Ruh ölmeden evvel Allah'a ulaşmak yani Allah'a mülâki olmak ister, ölümden sonra ise Allah'a ulaştırılır ve rücu eder. Kur'ân-ı Kerim'de "rücu" kelimesi bazen Allah'a ölmeden evvel ulaşma konusunda da kullanılmıştır. Çünkü ister ölümden evvel ruhunuzu Allahû Tealâ'ya ulaştırın ister ölümden sonra ruhunuz Allahû Tealâ'ya ulaştırılsın, hepsi geri dönüştür, rücu-dur. Ruh, Allah'tan emanet olarak üfürülmüştür. Ruhun gerçek mekânı, Allah'ın Zat'ıdır. Ne kadar insan yaşamışsa herkesin ruhu mutlaka Allah'a geri dönecektir. Ve bütün ruhlar Allah'ta olacaktır.

Kıyâmet gününde ölenlerin de ruhları Allah'a geri dönecektir. Bir kısım ruhlar İndi İlâhi'de tahtlar üzerinde kalmıştır. Onlar, Allah'ın 2. defa vücuda getireceği ve kıyâmete kadar Allah'ın Zat'ına dönmeyecek olanlardır.

 

11/HÛD-34

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve eğer size nasihat etmek istersem (istesem de), şâyet Allah sizi azdırmak isterse, benim nasihatim size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz.
Diyanet İşleri : Ben size öğüt vermek istesem de, eğer Allah sizi azdırmak istemişse, öğüdüm size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O’na döndürüleceksiniz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Azgınlığınıza karşılık Allah sizi helâk etmeyi murâd etmişse öğüt vermek istesem de öğüdüm bir fayda vermez size. Odur Rabbiniz ve dönüp onun tapısına varacaksınız.
Adem Uğur : Eğer Allah sizi azdırmak istiyorsa, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdüm size fayda vermez. (Çünkü) O sizin Rabbinizdir. Ve (nihayet) O'na döndürüleceksiniz."
Ahmed Hulusi : "Eğer Allâh sizi saptırmayı irade ederse; ben size öğüt vermek istesem de öğüdüm yarar sağlamaz. O, Rabbinizdir ve O'na rücu ettiriliyorsunuz. "
Ahmet Tekin : 'Eğer Allah sizin hak yoldan, sapmanıza özgürlük tanımak istiyorsa, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdüm size fayda vermez. O sizin Rabbinizdir. O’nun, sadece O’nun huzuruna götürülüp hesaba çekileceksiniz.' dedi.
Ahmet Varol : Allah sizi azgınlığa düşürmeyi dilerse öğüt vermek istesem de öğüdüm size yarar vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz.'
Ali Bulaç : "Eğer Allah sizi azdırmayı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdümün size yararı olmaz. O sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz."
Ali Fikri Yavuz : Eğer Allah, sizi saptırmayı (helâkinizi) murad ediyorsa, ben size nasîhat etmek istesem de benim nasîhatım size fayda vermez. O, Rabbinizdir ve nihayet ona döndürüleceksiniz.”
Bekir Sadak : (33-34) «ncak Allah dilerse onu basiniza getirir, siz O'nu aciz birakamazsiniz. Allah sizi azdirmak isterse, ben size ogut vermek istesem de faydasi olmaz. O, sizin Rabbinizdir, O'na donduruleceksiniz» dedi.
Celal Yıldırım : Eğer Allah, sizi azdırıp yok etmek istese, ben size öğüt vermek istesem de öğüdüm size bir yarar sağlamaz. O sizin Rabbinizdir ve ancak O'na döndürüleceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) : (33-34) 'Ancak Allah dilerse onu başınıza getirir, siz O'nu aciz bırakamazsınız. Allah sizi azdırmak isterse, ben size öğüt vermek istesem de faydası olmaz. O, sizin Rabbinizdir, O'na döndürüleceksiniz' dedi.
Diyanet Vakfi : Eğer Allah sizi azdırmak istiyorsa, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdüm size fayda vermez. (Çünkü) O sizin Rabbinizdir. Ve (nihayet) O'na döndürüleceksiniz.»
Edip Yüksel : 'ALLAH azmanızı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de size o öğüdümün bir yararı olmayacaktır. O' dur Rabbiniz ve siz O'na döndürüleceksiniz.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Ben size nasıhat etmek istemiş isem de Allah sizi helâk etmek murad ediyorsa benim nasıhatim size fâide de vermez, rabbınız o, ve siz nihayet ona irca' edileceksiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer Allah sizi helak etmeyi diliyorsa, ben size öğüt vermek istesem de öğüdümün size yararı olmaz. O, sizin Rabbinizdir ve sonunda O'na döndürüleceksiniz!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ben size öğüt vermek istemiş olsam da, eğer Allah sizi helâk etmeyi murad ediyorsa, zaten öğüt vermemin size bir faydası olmaz. Rabbiniz O'dur ve nihayet O'na döndürüleceksiniz.
Fizilal-il Kuran : Eğer Allah, sizin azmanızı istiyorsa, size nasihat etmek istesem de benim nasihatim size yararlı olmaz. O'dur sizin Rabbiniz ve O'nun huzuruna döneceksiniz.
Gültekin Onan : "Eğer Tanrı sizi azdırmayı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdümün size yararı olmaz. O sizin rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz."
Hasan Basri Çantay : «Eğer Allah sizi helak etmek dilemişse, ben sizin iyiliğinizi arzu etmiş olsam bile, bu hayırhahlığım size fâide vermez. O, sizin Rabbinizdir ve nihayet ancak Ona döndürüleceksiniz».
Hayrat Neşriyat : 'Eğer Allah sizi dalâlete atmayı diliyorsa, (ben) size nasîhat etmek istesem de nasîhatim size fayda vermez. Rabbiniz O’dur ve ancak O’na döndürüleceksiniz.'
İbni Kesir : Allah, sizi azdırmak isterse; ben size öğüt vermek istesem de faydası olmaz, Rabbınız O'dur. O'na döndürüleceksiniz.
Muhammed Esed : çünkü size öğüt vermek istesem de, eğer Allah sizin azgınlık içinde kalmanızı dilemişse, benim öğüdümün size hiçbir yararı olmaz. Rabbiniz Odur ve hepiniz er geç Ona döneceksiniz."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve benim nasihatım size faide verecek değildir, size nasihatta bulunmak istesem de, eğer Allah Teâlâ sizi idlâl etmek irâde eder oldu ise. Rabbiniz O'dur ve O'na döndürüleceksinizdir.»
Ömer Öngüt : “Eğer Allah sizi azdırmak dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de, nasihatım size hiçbir fayda vermez. O sizin Rabbinizdir ve siz O'na döndürüleceksiniz. ”
Şaban Piriş : Eğer Allah sizin azmanızı dilemişse ben size öğüt vermek istesem de, öğüdüm size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O’na döndürüleceksiniz.
Suat Yıldırım : Allah sizin helâkinizi dilemişse, ben sizin iyiliğinizi arzu etsem bile, size öğüt verip iyiliğinizi istemem size fayda etmez. Rabbiniz O’dur ve siz O’nun huzuruna götürüleceksiniz."
Süleyman Ateş : "Eğer Allâh, sizi azdırmak diliyorsa, ben size öğüt de etmek istesem, öğütüm size yarar sağlamaz. Rabbiniz O'dur ve siz O'na döndürüleceksiniz."
Tefhim-ul Kuran : «Eğer Allah sizi azdırmayı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de, öğüdümün size yararı olmaz. O sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz.»
Ümit Şimşek : 'Allah sizi azdırmayı dilemişse, ben size nasihat etmek istesem de nasihatim fayda vermez. Çünkü Rabbiniz Odur; Onun huzuruna çıkarılacaksınız.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer Allah sizi azdırmak istiyorsa, ben size öğüt vermeyi gaye edinsem de öğüdüm size hiçbir yarar sağlamaz. O'dur sizin Rabbiniz ve O'na döndürüleceksiniz."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
55.248