YÛSUF-86

Anasayfa » YÛSUF Suresi » YÛSUF-86
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛSUF-86

"YÛSUF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<12/YÛSUF-86>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالَ إِنَّمَا أَشْكُو بَثِّي وَحُزْنِي إِلَى اللّهِ وَأَعْلَمُ مِنَ اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ

Kâle innemâ eşkû bessî ve huznî ilallâhi ve a’lemu inallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

(Yâkub A.S ) şöyle dedi: “Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah'a arz ederim (şikâyet ederim). Ve sizin bilmediğiniz şey(ler)i ben Allah'tan (Allah'ın bildirmesi ile) bilirim."  
1. kâle : dedi
2. innemâ : sadece
3. eşkû : şikâyet ederim (arz ederim)
4. bessî : derin üzüntüm, kederim
5. ve huznî : ve hüznüm
6. ilallâhi (ilâ allâhi) : Allah'a
7. ve a'lemu : ve biliyorum
8. min allâhi : Allah'tan
9. mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz şey(ler)i

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hz. Yâkub ve Hz.Yusuf, birbirlerini çok seven bir baba ve oğuldurlar. Hz. Yâkub'a Allahû Tealâ herşeyi söyleyip bildirmekte; Yusuf'un nerede olduğu, kim olduğu, Bünyamin'i orada tuttuğu onun tarafından bilinmektedir.

Hz. Yâkub, daha evvelki âyet-i kerimede: "İnşaallah Allahû Tealâ bizleri, hepimizi bir araya getirecektir." demekteydi. Yani "Siz öyle zannetmekte devam edin. Ben üzüntümden ölüme yaklaşıyormuşum gibi size görünürüm ama aslında ben hakikatleri biliyorum." diye düşünmektedir. Öyleyse gözlerine ak düşmesi, üzüntüsünün sebebi değil, Allah'ın bir sembolüdür:

Hz. Yâkub, bir Nebî; Allah'ın bir Peygamberi'dir. Allah ona devamlı vahyetmiştir. Allahû Tealâ: "Bütün peygamberlerime vahyettim; onları, devirlerinin imamı yaptım." buyuruyor. "Onlardan" değil, "onları" ifadesini kullanan Allahû Tealâ, hepsinin her devirde, kendi devirlerinin mutlaka imamı olduğunu belirtmiştir.

4/NİSÂ-164: Ve rusulen kad kasasnâhum aleyke min kablu ve rusulen lem naksushum aleyk(aleyke), ve kellemallâhu mûsâ teklîmâ(teklîmen).

Ve daha önce sana kıssa etmiş olduğumuz (bahsettiğimiz) resûllere ve sana bahsetmediğimiz resûllere de (vahyettik). Ve Allah, Hz. Musa ile kelimelerle (hitap ederek) konuştu.

21/ENBİYÂ-73: Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâh(zekâti), ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).

Ve onları, emrimizle hidayete erdiren (ölmeden önce ruhları Allah'a ulaştıran) imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular.

 

12/YÛSUF-86

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : (Yâkub A.S ) şöyle dedi: “Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah'a arz ederim (şikâyet ederim). Ve sizin bilmediğiniz şey(ler)i ben Allah'tan (Allah'ın bildirmesi ile) bilirim."
Diyanet İşleri : Yakub, “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim. Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ben dedi, taşan derdimi, kederimi ancak Allah'a arzetmedeyim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum ben.
Adem Uğur : (Ya'kub:) Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arzediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.
Ahmed Hulusi : (Yakup) dedi ki: "Kederimi ve hüznümü ancak Allâh'a havale ediyorum. . . Allâh hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum. "
Ahmet Tekin : 'Ben gamımı, kederimi sadece Allah’a arzediyorum, şikâyet arzedilecek merci olarak sadece Allah’ı tanıyorum. Ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri, Allah tarafından gelen vahy ile biliyorum.' dedi.
Ahmet Varol : O da şöyle dedi: 'Ben keder ve üzüntümü yalnız Allah'a açarım ve Allah katından sizin bilmediğinizi bilirim.
Ali Bulaç : Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum."
Ali Fikri Yavuz : O (Yâkup A.S.) dedi ki: “- Ben, büyük kederimi ve hüznümü ancak Allah’a şikâyet ediyorum ve Allah katından (vahy ile), sizin bilemiyeceğiniz şeyleri de biliyorum.
Bekir Sadak : Yakup: «Ben uzuntu ve tasami yalniz Allah'a acarim. Allah katindan, sizin bilmediklerinizi bilirim» dedi.
Celal Yıldırım : O da, «Ben keder ve üzüntümü ancak Allah'a şikâyet ederim. Ben, Allah'tan sizin bilmediğiniz (çok) şeyleri bilmekteyim» dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Yakup: 'Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah katından, sizin bilmediklerinizi bilirim' dedi.
Diyanet Vakfi : (Ya'kub:) Ben gam ve kederimi sadece Allah'a arzediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.
Edip Yüksel : 'Ben kahrımı ve tasamı ancak ALLAH'a şikayet ederim, sizin bilmediğinizi ALLAH'tan biliyorum,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ben, dedi, dolgunluğumu, huznümü ancak Allaha şikayet ederim ve Allahdan sizin bilemeyeceğiniz şeyler bilirim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dedi ki: «Ben dolgunluğumu ve üzüntümü ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dedi ki: «Ben hüznümü, kederimi ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim.»
Fizilal-il Kuran : Hz. Yakub, oğullarına dedi ki; «Ben acımı ve ızdırabımı yalnız Allah'a şikayet ediyorum ve ben Allah hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum.»
Gültekin Onan : Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Tanrı'ya şikayet ediyorum. Ben Tanrı'dan (bir bilgi olarak) sizin bilmediklerinizi de biliyorum."
Hasan Basri Çantay : (Ya'kub da): «Ben (taşan) kedirimi, mahzunluğumu yalınız Allaha şikâyet ediyorum. Ben Allah tarafından sizin bilmeyeceğiniz (nice) şeyleri de biliyorum» dedi.
Hayrat Neşriyat : (Ya'kub) dedi ki: '(Ben) gam ve kederimi ancak Allah’a şikâyet ediyorum.Çünki Allah tarafından, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum.'
İbni Kesir : Dedi ki: Ben, üzüntümü ve kederimi yalnız Allah'a açarım. Ve ben, Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum.
Muhammed Esed : "Ben" dedi, "tasamı ve üzüntümü yalnızca Allah'a havale ediyorum; çünkü Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum ben.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ben derdimi ve hüznümü ancak Allah Teâlâ'ya arzederim, ve ben Allah Teâlâ'dan sizin bilmeyeceğiniz şeyi bilirim.»
Ömer Öngüt : Dedi ki: “Ben üzüntümü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah tarafından, ben sizin bilmediklerinizi bilirim. ”
Şaban Piriş : -Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah’a açarım. Allah tarafından, sizin bilmediklerinizi bilirim, dedi.
Suat Yıldırım : "Ben" dedi, "sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum. Hem sizin bilemediğiniz birçok şeyi Allah tarafından vahiy yolu ile biliyorum."
Süleyman Ateş : "Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a arz ederim ve Allâh tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi.
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikâyet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum.»
Ümit Şimşek : Yakub 'Ben derdimi ve üzüntümü Allah'a şikâyet ediyorum,' dedi. 'Ve, Allah'ın lütfuyla, sizin bilmediğinizi biliyorum.
Yaşar Nuri Öztürk : Dedi ki: "Ben, içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a arz ederim. Ve Allah'ın yardımıyla sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
50.449