YÛSUF-67

Anasayfa » YÛSUF Suresi » YÛSUF-67
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛSUF-67

"YÛSUF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<12/YÛSUF-67>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَقَالَ يَا بَنِيَّ لاَ تَدْخُلُواْ مِن بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُواْ مِنْ أَبْوَابٍ مُّتَفَرِّقَةٍ وَمَا أُغْنِي عَنكُم مِّنَ اللّهِ مِن شَيْءٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ

Ve kâle yâ beniyye lâ tedhulû min bâbin vâhidin vedhulû min ebvâbin muteferrikah(muteferrikatin), ve mâ ugnî ankum minallâhi min şey(şey’in) inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), aleyhi tevekkeltu ve aleyhi fel yetevekkelil mutevekkilûn(mutevekkilûne).

Ve şöyle dedi: “Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz. Ayrı kapılardan giriniz. Allah'tan olan bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'a aittir. Ben, O'na tevekkül ettim. Artık tevekkül edenler de, O'na tevekkül etsinler."  

 

1. ve kâle : ve dedi
2. yâ beniyye : ey oğullarım
3. lâ tedhulû : girmeyiniz
4. min bâbin : kapıdan
5. vâhidin : tek
6. ve udhulû : ve giriniz
7. min ebvâbin : kapılardan
8. muteferrikatin : ayrı ayrı
9. ve mâ ugnî : ve ben kâfi gelemem, fayda veremem, gideremem
10. ankum : sizden, size
11. min allâhi : Allah'tan
12. min şeyin : bir şeyi (bir şeyden)
13. inil hukmu (in el hukmu) : hüküm ise
14. illâ : ancak, yalnız
15. lillâhi (li allâhi) : Allah'ın, Allah'a ait
16. aleyhi : ona
17. tevekkeltu : tevekkül ettim
18. ve aleyhi : ve ona
19. fe li yetevekkeli : artık tevekkül etsinler
20. el mutevekkilûne : tevekkül edenler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hz. Yâkub, çocuklarının bir kervan halinde hepsinin birden, aynı kapıdan girmesini istemiyor. En çok sevdiği, birinci oğlu evinden gitmiş, ikinci en sevdiğini de emanet olarak gönderdiği için korkuyor ve evlâtlarına bir zarar gelmesini istemiyor. Beraber olurlarsa sanki tehlikeye daha çok maruzlarmış gibi bir düşünce geliyor. Ve: "Ayrı ayrı kapılardan girin, bir tek kapıdan girmeyin." diyor.

Diğer taraftan da: "Ben bunu size bir emniyet unsuru olarak söylüyorum ama aslında ben Allah'tan size bir şey sağlayamam, hüküm sadece Allah'ındır. Ben bunları size tedbir olarak söylesem de Allah'ın düşündüğü, başınıza gelecek bir şey varsa o mutlaka gelir. Ama ben O'na tevekkül ettim, siz de tevekkül edin." istikametinde konuşuyor.

Tevekkül etmek; Allah'ı vekil tayin etmek, Allah'a güvenmek, Allah'ın yaptığının en doğru olduğuna kesin şekilde inanmaktır. Böyle bir ortamda, Allah'a tevekkül edildiği noktada Hz. Yâkub, Allah'ın başlarına getireceği herşeyi yine peşinen kabul etmiş oluyor.

Allahû Tealâ buyuruyor:

3/ÂLİ İMRÂN-139: Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Ve gevşemeyin ve mahzun olmayın! Eğer mü'min iseniz, üstün olan sizsiniz.

Allahû Tealâ, Allah ile olan beraberlikten bahsederken, Allah'a tevekkül etmenin standartlarını vermektedir:

3/ÂLİ İMRÂN-160: İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler).

 

12/YÛSUF-67

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve şöyle dedi: “Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz. Ayrı kapılardan giriniz. Allah'tan olan bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'a aittir. Ben, O'na tevekkül ettim. Artık tevekkül edenler de, O'na tevekkül etsinler."
Diyanet İşleri : Sonra da, “Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdîr ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı.
Adem Uğur : Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.
Ahmed Hulusi : Ve dedi ki: "Ey oğullarım. . . Tek bir kapıdan girmeyin. . . Ayrı ayrı kapılardan girin. . . (Gerçi) Allâh'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. . . Hüküm ancak Allâh'ındır. . . O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl ismi özelliğinin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum. . . Tevekkül edenler O'na tevekkül etsin. "
Ahmet Tekin : Onlara:
'Oğullarım, şehre hepiniz bir kapıdan girmeyin. Ayrı ayrı kapılardan girin. Size Allah’tan gelecek hiçbir şeyi engelleyemem. Hükümranlık ve icraat yalnız Allah’a aittir. O’na dayanıp güvendim, işlerimi O’na havale ettim. Bütün tevekkül sahipleri O’na, sadece O’na dayanıp güvensinler.' dedi.
Ahmet Varol : Yine dedi ki: 'Ey oğullarım! Tek bir kapıdan girmeyin, değişik kapılardan girin. Bununla birlikte ben, Allah'ın (hükmünden) bir şeyi sizden savamam. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvendim. Güvenenler de yalnızca O'na güvensinler.'
Ali Bulaç : Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler."
Ali Fikri Yavuz : (Mısır’a hareket etmek üzere olan çocuklarına) dedi ki: “- Ey yavrularım! Şehire bir kapıdan girmeyin de, ayrı ayrı kapılardan girin (size nazar değmesin). Böyle olmakla beraber, Allah’ın hükmünden hiç bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah’ındır; yalnız ona tevekkül ettim ve tevekkül edenler de yalnız ona dayanıp güvenmelidirler.”
Bekir Sadak : Babalari: «Ogullarim! Tek bir kapidan degil, ayri ayri kapilardan girin. Ama Allah katinda size bir faydam olmaz, hukum ancak Allah'indir, O'na guvendim, guvenenler de O'na guvensinler» dedi.
Celal Yıldırım : Yâkub, «ey oğullarım! (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber sizden Allah'ın takdirini çevirecek de değilim. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvenip dayandım ; güvenip dayanmak isteyenler de ancak O'na güvenip dayansınlar» dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Babaları: 'Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler' dedi.
Diyanet Vakfi : Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.
Edip Yüksel : Dedi ki: 'Yavrularım, bir tek kapıdan girmeyin; farklı kapılardan girin. Ne var ki, ALLAH'ın önceden belirlediği şeyden sizi kurtaramam. Hüküm ALLAH'ındır ancak. Ben O'na güvendim. Güvenenler O'na güvenmeli.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey yavrularım! Dedi: bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin, maamafih ne yapsam sizden hiç bir şeyde Allahın takdirini def'edemem, huküm ancak Allahındır, ben ona tevekkül kıldım ve hep ona tevekkül etmelidir onun için bütün mütevekkiller
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dedi ki: «Yavrularım! Bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin! Gerçi ne yapsam, hiçbir şeyde Allah'ın takdirini sizden savamam! Hüküm ancak Allah'ındır! Ben O'na tevekkül kıldım. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve dedi ki: «Ey yavrularım! (şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah'ın takdirini sizden engelleyemem. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler.»
Fizilal-il Kuran : Yavrularım, şehre aynı kapıdan girmeyiniz, değişik kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah'ın size ilişkin hiçbir ön kararını başınızdan savamam. Egemenlik sadece Allah'ın tekelindedir. Ben yalnız O'na güveniyorum. Tüm dayanak arayanlar da yalnız O'na güvenmelidirler.
Gültekin Onan : Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Tanrı'dan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Tanrı'nındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler."
Hasan Basri Çantay : (Hareketleri esnasında da,şunu) söyledi: «Oğullarım, (Mısıra) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Bununla beraber bu sözümle) Allah (ın kazaasından) hiç bir şey'i sizden gideremem. Hüküm Allahdan başkasının değildir. Ben ancak Ona güvenib dayandım. Tevekkül edenler de yalınız Ona güvenib dayanmalıdır».
Hayrat Neşriyat : Sonra dedi ki: 'Ey oğullarım! (Mısır’a) tek bir kapıdan girmeyin; ayrı ayrı kapılardan girin (ki nazar değmesin)! Bununla berâber, Allah’dan (gelecek) hiçbir şeyi sizden def' edemem. Hüküm ancak Allah’ındır. O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de ancak O’na güvenip dayansın!'
İbni Kesir : Ve dedi ki: Oğullarım, hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber, Allah katında size bir faydam olmaz. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben, O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O'na tevekkül etsinler.
Muhammed Esed : Ve "Oğullarım!" diye ekledi, "(Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; her biriniz ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber (eğer başınıza yine de bir hal gelirse, bilin ki) Allah'a karşı sizin için elimden bir şey gelmez: çünkü hüküm yalnızca Allah'a aittir. Ben O'na güven duyuyorum. Ve (O'nun varlığına) inananlar da yalnız O'na güvensinler!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve dedi ki: «Oğullarım! Bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Maamafih Allah tarafından mukadder olan hangi bir şeyi sizden def'edemem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben Allah'a tevekkül ettim, ve tevekkül edenler ancak O'na tevekkül etsinler.»
Ömer Öngüt : Sonra şöyle dedi: “Oğullarım! Şehre bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. (Olur ki herhangi bir musibetle karşılaşırsınız. ) Bununla beraber ben, Allah'ın hükmünden hiçbir şeyi sizden gideremem. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben ancak O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de O'na tevekkül etsinler. ”
Şaban Piriş : Babaları: -Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah’ındır, O’na güvendim, güvenenler de O’na güvensinler, dedi.
Suat Yıldırım : Ve "Evlatlarım!" diye ilave etti: "Şehre aynı kapıdan değil de, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah’tan gelecek takdiri önleyemem. Zira hüküm yetkisi, yalnız Allah’ındır. Onun içindir ki ben ancak O’na dayanır, O’na güvenirim. Tevekkül edenler de yalnız O’na dayanıp güvenmelidirler."
Süleyman Ateş : Ve dedi ki: "Oğullarım, (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yalnız Allâh'ındır. (O size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır.) Ben O'na tevekkül ettim, tevekkül edenler de O'na tevekkül etsinler!"
Tefhim-ul Kuran : Ve dedi ki: «Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler.»
Ümit Şimşek : Sonra da şöyle dedi: 'Evlâtlarım, şehre bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan girin. Gerçi Allah'tan size gelecek birşeyi ben önleyemem. Hüküm Allah'ındır; ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da Ona dayansınlar.'
Yaşar Nuri Öztürk : Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, birtek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği birşeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
50.448