HİCR-12

Anasayfa » HİCR Suresi » HİCR-12
share on facebook  tweet  share on google  print  

HİCR-12

"HİCR Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<15/HİCR-12>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

كَذَلِكَ نَسْلُكُهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ

Kezâlike neslukuhu fî kulûbil mucrimîn(mucrimîne).

İşte böylece onu (alay etmeyi), mücrimlerin kalplerine sokarız. 
1. kezâlike : işte böyle, böylece, onun gibi
2. nesluku-hu : onu sokarız
3. fî kulûbi : kalplerin içine
4. el mucrimîne : mücrimler, suçlular, günahkârlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, Allah'ın yoluna girmeyerek hidayet ehli olmayıp, dalâlette kalmayı tercih edenlerin kalplerine, resûllerle alay etme cüretini sokmaktadır. Onlar ve şeytan, böylece daha büyük cezalara muhatap olmaktadırlar. Bugün dünyadaki bütün milletlerin içinde kendi dilleriyle, Allah'ın söylediklerini ve Bizim sizlere anlattıklarımızı onlara anlatan resûller hayattadır. Bu resûller, toplumun büyük kısmı tarafından reddedilmekte ve kendileriyle alay edilmektedirler. Ne var ki; doğruyu sadece onlar söylemektedir:

14/İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah'a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz'dir, Hikmet Sahibi'dir.

 

15/HİCR-12

Bismillâhirrahmânirrahîm

 

İmam İskender Ali Mihr : İşte böylece onu (alay etmeyi), mücrimlerin kalplerine sokarız.
Diyanet İşleri : Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz böylece, Kur'ân'ı, yüreklerine kadar sokarız da.
Adem Uğur : İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız.
Ahmed Hulusi : İşte Onu suçluların kalplerinde böylece ilerletiriz.
Ahmet Tekin : Alayı, inkârı, yalanlamayı, hidayeti, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, günahkârların akıllarına, kalplerine soktuğumuz gibi onun, Kur’ân’ın günahkârların kafalarında, kalplerinde yankı bulmadan geçip gitmesine de biz yol açarız.
Ahmet Varol : İşte onu suçluların kalplerine böyle sokarız.
Ali Bulaç : Böylece biz onu (alayı), suçlu günahkarların kalblerine sokarız.
Ali Fikri Yavuz : Biz, o küfrü (istihzâyı) mücrimlerin kalblerine işte böyle geçiririz.
Bekir Sadak : (12-13) Ayni sekilde biz de Kitap'i suclularin kalblerine sokariz, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden oncekilerin ugradiklari meydandadir.
Celal Yıldırım : Bunun gibi onu (sapıklık, inkâr, alay ve şirki) suçlu günahkârların kalblerine sokarız (öncekilerin kalblerine soktuğumuz gibi).
Diyanet İşleri (eski) : (12-13) Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır.
Diyanet Vakfi : İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız.
Edip Yüksel : İşte suçluların kalbine böyle (bir tavrı) sokarız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz ona mücrimlerin kalblerinde böyle bir sülûk veririz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz böylece suçluların kalplerine sokarız onu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz o küfrü suçluların kalbine işte böyle sokarız.
Fizilal-il Kuran : Biz böylece peygamberleri alaya alma huyunu günahkârların kalplerine aşılarız.
Gültekin Onan : Böylece biz onu (alayı), suçlu günahkarların kalplerine sokarız.
Hasan Basri Çantay : Biz böylece o (istihzâyi) günahkârların kalblerine sokarız.
Hayrat Neşriyat : İşte böylece onu (o alayı, bir azâb olarak) günahkârların kalblerine sokarız.
İbni Kesir : Biz, böylece onu suçluların kalbine sokarız.
Muhammed Esed : Biz (mesajımızdan yana) bu (alaycı tutumu), işte böylece, o günaha gömülüp gitmiş kimselerin yüreklerine sokarız,
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte böylece onu (o istihzâyı) günahkâr olanların kalplerine sokarız.
Ömer Öngüt : İşte böylece biz onu (inkârı) suçluların kalplerine sokarız.
Şaban Piriş : İşte biz onu suçluların kalplerine sokarız.
Suat Yıldırım : (12-13) Biz böylece o inkâr ve alayı suçluların kalplerine sokarız. Geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketler ibret teşkil ettiği halde yine de onlar iman etmezler.
Süleyman Ateş : İşte biz o(Tanrı Zikri)ni suçluların kalblerine böyle sokarız.
Tefhim-ul Kuran : Böylece biz onu (alayı), suçlu günahkârların kalblerine sokarız.
Ümit Şimşek : Alaycılığı o mücrimlerin kalplerine Biz böyle yerleştiririz.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz ona, günaha batmışların gönüllerinde böyle bir yol veririz.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 9899

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
43.107