NAHL-92

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-92
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-92

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-92>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّتِي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِن بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَاثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرْبَى مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ اللّهُ بِهِ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

Ve lâ tekûnû kelletî nekadat gazlehâ min ba’di kuvvetin enkâsâ(enkâsen), tettehızûne eymânekum dehalen beynekum en tekûne ummetun hiye erbâ min ummeh(ummetin), innemâ yeblûkumullâhu bih(bihî), ve le yubeyyinenne lekum yevmel kıyâmeti mâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

İpini kuvvetle büktükten sonra çözüp açan kadın gibi (hidayete erdikten sonra dalâlete düşen kişi gibi) olmayın. (Yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yok sayan) bir ümmetin sayısının (yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yerine getiren) diğer bir ümmetten daha çok olmasına dayanarak, yeminlerinizi aranızda hile (konusu) ediniyorsunuz. Oysa Allah, sizi onunla (yeminlerinizi yerine getirme konusunda) imtihan ediyor. Ve kıyâmet günü, hakkında ihtilâf etmiş olduğunuz şeyi (hidayete ermeyi) mutlaka size açıklayacak (beyan edecek).  
1. ve lâ tekûnû : ve siz olmayın
2. kelletî (ke elletî) : o kimse (kadın) gibi
3. nekadat : çözdü, açtı
4. gazle-hâ : eğrilmiş ipini
5. min ba'di : sonradan
6. kuvvetin : kuvvetli, kuvvetle
7. enkâsen : bükülmüş ipin tekrar çözülüp açılması
8. tettehızûne : ediniyorsunuz
9. eymâne-kum : sizin yeminleriniz
10. dehalen : hile, tuzak, aldatma
11. beyne-kum : aranızda
12. en tekûne : olması
13. ummetun : bir ümmet
14. hiye : o
15. erbâ
(rabâ)
: daha çok artması, daha çok olması
: (arttı, ziyade oldu)
16. min ummetin : bir ümmetten
17. innemâ : ancak, oysa
18. yeblû-kum allâhu : Allah sizi imtihan eder
19. bi-hi : onunla
20. ve le yubeyyinenne : ve muhakkak açıklayacak
21. lekum : size
22. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
23. mâ kuntum : olduğunuz şeyi
24. fî-hi : onun hakkında, o konuda
25. tahtelifûne : siz ihtilâfa düşüyorsunuz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hidayet, insanlık tarihi boyunca insanların arasında hep anlaşmazlık konusu olmuştur. Bugün de aynı şey hâlâ devam etmektedir. Dînlerini Kur'ân-ı Kerim'den değil de emaniyye ki-taplardan öğrenmiş olanlar, Allah'a ulaşmayı dilemeyi ve insan ruhunun dünya hayatında Allah'a ulaşmasını, Allahû Tealâ 12 defa farz kılmasına rağmen reddetmektedirler. Allah'ı erişilmez zanneden bir zihniyet, şeytanın tesiri altında "Allah'a ulaşılmaz, insan ruhunun Allah'a dönmesi diye bir şey yoktur. Allah, insanı yaratmıştır ama insana hayat veren ruhtur." iddiasında bulunmaktadırlar. Ve bütün sözleri, Allah'ın sözlerine ters düşmektedir. Bugün İslâm'ın çok büyük bir kısmında, diğer dînlerin de hepsinde insan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşması, nefsin tezkiyesi inkâr edilmektedir. Allah'ın söylediklerini bilenlerle bilmeyenler arasında, Kur'ân'dan ve Allah'tan öğrenilenlerle, emaniyye kitaplardan öğrenilenler arasında hep ihtilâflar varolmuştur ve devam etmektedir.

16/NAHL-92

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : İpini kuvvetle büktükten sonra çözüp açan kadın gibi (hidayete erdikten sonra dalâlete düşen kişi gibi) olmayın. (Yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yok sayan) bir ümmetin sayısının (yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yerine getiren) diğer bir ümmetten daha çok olmasına dayanarak, yeminlerinizi aranızda hile (konusu) ediniyorsunuz. Oysa Allah, sizi onunla (yeminlerinizi yerine getirme konusunda) imtihan ediyor. Ve kıyâmet günü, hakkında ihtilâf etmiş olduğunuz şeyi (hidayete ermeyi) mutlaka size açıklayacak (beyan edecek).
Diyanet İşleri : Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah, bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı : İpliğini iyice büktükten sonra onu söken kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bir düzen haline koymayın; Allah sizi bununla sınar ancak ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi de kıyâmet günü, size açıklar, bildirir.
Adem Uğur : Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.
Ahmed Hulusi : İpliğini kuvvetle büktükten sonra söküp çözen (kadın) gibi olmayın. . . Bir toplum diğerinden daha kalabalık diye, yeminlerinizi aldatma vasıtası ediniyorsunuz. . . Allâh o yeminlerinizle sizi yalnızca imtihan eder (ki ne olduğunuz ortaya çıksın da, yarın itiraz edemeyesiniz). . . Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi kıyamet sürecinde size açıklayacaktır.
Ahmet Tekin : İpliğini, dokumasını, örgüsünü sapasağlam büktükten, dokuduktan, ördükten sonra, bükülmüş ipliği, dokumayı, örgüyü çözüp sökerek bozan yarım akıllı kadın gibi olmayın. Bir millet diğerine göre askeri ve ekonomik üstünlüğe sahip diye, taahhütlerinizi, antlaşmalarınızı, yeminler ederek verdiğiniz sözleri, aranızda hileye, aldatmaya, fesada alet etmeyin. Allah bununla sizi imtihan etmektedir. Kıyamet günü, ihtilâf çıkarmış olduğunuz konuları Allah bir bir açıklayarak sizi hesaba çekecektir.
Ahmet Varol : Bir topluluğun diğer bir topluluktan daha çok olmasından dolayı yeminlerinizi aldatma aracı yaparak ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan kadın gibi olmayın. Şüphesiz Allah onunla sizi imtihan eder. Üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size muhakkak açıklayacaktır.
Ali Bulaç : Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır.
Ali Fikri Yavuz : Bir ümmet diğer bir ümmet’den daha ziyadedir, diye (kafîrlerin çokluğuna bakıp) yeminlerinizi aranızda hile edinerek, o ipliğini sağlamca eğirdikten sonra bozan kadın gibi olmayın. Gerçekten Allah, sizi bununla (ahde vefa ile) imtihan eder; ve dünyada ayrılığa düştüğünüz şeyi, kıyamet gününde muhakkak size açıklayacaktır.
Bekir Sadak : Bir ummetin digerinden daha cok olmasindan oturu, aranizdaki yeminleri bozarak, ipligini iyice egirip katladiktan sonra bozan kadin gibi olmayin. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, sorumlu tutulacaksiniz.
Celal Yıldırım : İpliğini iyice büküp sağlamlaştırdıktan sonra onu bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmet diğer bir ümmetten daha çoktur, diye aranızdaki yeminleri bozup .dolaylı, hileli hareket etmeyin). Allah bununla sizi ancak denemektedir ve Kıyamet günü de mutlaka ihtilâfa düştüğünüz şeyi size bir bir açıklayacaktır.
Diyanet İşleri (eski) : Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size kıyamet günü açıklar.
Diyanet Vakfi : Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.
Edip Yüksel : İpliğini sağlamca eğirdikten sonra çözen kadın gibi olmayın. Bir topluluğun diğer bir topluluktan güçlü olmasından yararlanarak yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın. ALLAH sizi böylece dener. Anlaşmazlığa düştüğünüz konuları diriliş günü size açıklayacak.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bir ümmet diğer bir ümmetten daha nemalı olduğu için yeminlerinizi aranızda bir hud'a ittihaz ederek o, ipliğini kat kat kuvvetle büktükten sonra sökmeye çalışan karı gibi olmayın, her halde Allah sizi onunla imtihan eder ve elbette o ıhtilâf etmekte olduğunuz şeyleri Kıyamet günü size muhakkak beyan edecektir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve bir ümmet diğer ümmetten daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir hile aracı edinerek, o ipliğini kat kat kuvvetlice büktükten sonra sökmeye çalışan karı gibi olmayın! Herhalde Allah, sizi onunla imtihan eder ve O, kesinlikle hakkında ihtilaf etmekte olduğunuz şeyleri, kıyamet günü size açıklayacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir ümmet, diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda aldatma vasıtası yaparak, ipliğini sağlamca eğirdikten sonra onu söküp bozmaya çalışan kadın gibi olmayın. Allah sizi bununla imtihan eder ve şüphesiz hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri kıyamet günü size mutlaka açıklayacaktır.
Fizilal-il Kuran : Taraflardan biri diğerinden daha kalabalık, daha güçlüdür diye yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı olarak kullanmayınız, böylece eğirdiği yünü sağlam iplik haline getirdikten sonra tekrar tel tel çözen kadın gibi olmayınız. Çünkü Allah sizi bu yolla sınavdan geçirir. Kıyamet günü aranızdaki anlaşmazlık konularını size açıklayacaktır.
Gültekin Onan : Bir ümmet diğer bir ümmetten [sayıca ve malca] daha gelişkindir diye yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz, Tanrı sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır.
Hasan Basri Çantay : İpliğini sağlamca bükdükden sonra söküb bozan (kadın) gibi olmayın. «Bir ümmet diğer bir ümmetden (malca ve sayıca) daha çokdur» diye yeminlerinizi aranızda bir hıyle ve fesâd (mevzuu) edinir misiniz? Her halde Allah sizi bununla imtihan eder. Hakkında ihtilâfa düşmekde olduğunuz şey'i ise O, kıyamet gününde elbette size açıklayacakdır.
Hayrat Neşriyat : Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak)bir hîle ediniyorsunuz! Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır.
İbni Kesir : İpliğini iyice eğirip katladıktan sonra, söküp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü yeminlerinizi aranızda aldatma vasıtası yapıyorsunuz. Allah, onunla sizi imtihan eder. Kıyamet günü ihtilaf ettiğiniz şeyleri elbette size beyan edecektir.
Muhammed Esed : Ve sakın yeminlerinizi, sırf içinizden bir grubun diğerinden daha güçlü olmasına dayanarak aranızda bir aldatma aracı olarak ele alıp da ipliğini iyice büküp berkittikten sonra onu çözüp koparan kadın gibi olmayın. Allah bütün bunlarla sizi sadece sınavdan geçiriyor ki, üzerinde çekişip durduğunuz her şeyi Kıyamet Günü'nde bütün açıklığıyla karşınıza koysun.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ipliğini sağlamca büküp yaptıktan sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğer bir ümmetten daha ziyâde (servet, kuvvet sahibi) olduğu için yeminlerinizi aranızda bir fesada âlet ittihaz edersiniz. Şüphesiz ki, Allah Teâlâ sizi bununla imtihan eder ve elbette kendisinden ihtilâf eder olduğunuz şeyi size Kıyamet gününde açıkça beyan edecektir.
Ömer Öngüt : İpliği sağlamca büktükten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir topluluk diğer bir topluluktan sayıca daha çok olmasına bakarak, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yapmayın. Allah bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.
Şaban Piriş : İpliğini iyice eğirip sağlamlaştırdıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Bir toplum, diğer bir toplumdan daha çok diye yeminlerinizi bozuyorsunuz. Ancak, Allah sizi onunla imtihan ediyor, kıyamet günü hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyi açıklayacaktır.
Suat Yıldırım : Bir topluluk, diğer bir topluluktan sayıca, nüfuzca veya malca daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılıp da ipliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin. Gerçekten Allah sizi bununla (sözünüzü yerine getirmekle veya nüfuz ve servet çokluğu ile) imtihan eder. Kıyamet günü de hakkında ihtilafa düşmüş olduğunuz şeyleri size açıklayacaktır.
Süleyman Ateş : Bir topluluk, diğer bir topluluktan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yaparak, ipliğini kuvvetli büktükten sonra çözen kadın gibi olmayın! Çünkü Allâh, sizi bununla dener. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyâmet günü size açıklayacaktır.
Tefhim-ul Kuran : Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır.
Ümit Şimşek : İpliğini sağlamca eğirdikten sonra tekrar bozan kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha kalabalık diye, yeminlerinizi aranızda bir fesat aracı yapmayın. Aslında Allah sizi bununla sınıyor; anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi ise kıyamet gününde size açıklayacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.084