İSRÂ-65

Anasayfa » İSRÂ Suresi » İSRÂ-65
share on facebook  tweet  share on google  print  

İSRÂ-65

"İSRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<17/İSRÂ-65>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ وَكَفَى بِرَبِّكَ وَكِيلاً

İnne ibâdî leyse leke aleyhim sultân(sultânûn), ve kefâ bi rabbike vekîlâ(vekîlen).

Muhakkak ki Benim kullarımın üzerinde, senin bir sultanlığın (yaptırım gücün) yoktur. Ve senin Rabbin, vekil olarak kâfidir (yeter).  
1. inne : muhakkak
2. ibâdî : kullarım
3. leyse : değil, yoktur
4. leke : senin
5. aleyhim : onların üzerine
6. sultânûn : sultanlık, yaptırım gücü
7. ve kefâ bi : ve yeterli, kâfi
8. rabbi-ke : senin Rabbin
9. vekîlen : vekil olarak

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanların Rabbi, şeytanın da Rabbidir. İnsanların şeytana değil, Allah'a tevekkül etmesi emrolunmuştur.

Şeytan, insanlara nefsin afetleriyle tesir edebilir. Şeytanın talebiyle (Allah'ın emirlerini yapmamak, yasak ettiği fiilleri işlemek) nefsin afetlerinin talebi aynıdır. İblis de bu talepleri biraz daha süsleyerek, nefsin afetlerini biraz daha azgın hale getirir ve sonuçta insanlar şeytanın talebini gerçekleştirir. Zaten nefsin afetleri şeytan ne istiyorsa onu yapmaya göre programlanmıştır; bu sebeple da bu bir yaptırım gücü değildir.

İblisin, kıyâmet günü cehennemde bütün insanlara, cinlere ve şeytanlara söyledikleri İbrâhîm Suresinin 22. âyet-i kerimesinde anlatılmaktadır:

14/İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”

Dikkat edilmelidir ki; şeytan, insanlara sadece teklif eder. Kendi rızası ve iradesiyle kimsenin adına bir şey yaptıramaz ama insanları, yalan söyleyerek kandırır. İnsanların nefsleri de aynı şeyleri yapmak istediği için, insanların büyük kısmı devamlı günah işler.

 

17/İSRÂ-65

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki Benim kullarımın üzerinde, senin bir sultanlığın (yaptırım gücün) yoktur. Ve senin Rabbin, vekil olarak kâfidir (yeter).
Diyanet İşleri : “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki gerçek kullarımın üstünde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olmaz senin ve Rabbin, koruyucu olarak yeter onlara.
Adem Uğur : Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki Benim kullarım (Hakikatlerine = şuur varlık olduklarına iman etmiş olanlar) üzerinde senin bir sultan (zorlayıcı gücün) yoktur! Rabbin Vekiyl olarak kâfidir. "
Ahmet Tekin : Beni ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bana bağlanan, saygılı kullarımın üzerinde onun nüfuzu, etkili bir gücü yoktur. Ona karşı Rabbin, hâmi ve güvence olarak yeter.
Ahmet Varol : 'Şüphesiz benim (gerçek) kullarımın üzerinde senin bir gücün olamaz.' Vekil olarak Rabbin yeter.
Ali Bulaç : "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu, benim o gerçek kullarım var ya! Senin (ey İblis) onlar üzerine hiç bir hâkimiyetin yoktur. Rabbin ise, vekil olarak yeter.
Bekir Sadak : Dogrusu Benim mumin kullarim uzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter.»
Celal Yıldırım : «Şüphesiz ki benim (gerçek mü'min) kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olamaz. Vekîl olarak Rabbin yeter.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu Benim mümin kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter.'
Diyanet Vakfi : Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.
Edip Yüksel : 'Kullarıma gelince, senin onlar üzerine hiç bir gücün yoktur.' Koruyucu olarak Rabbin yeter.
Elmalılı Hamdi Yazır : Doğrusu o benim kullarım yok mu! Senin onlar üzerine hiç bir saltanatın yoktur, vekîl ise rabbın yeter
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : «Doğrusu o benim kullarım yok mu, senin onlar üzerine hiçbir saltanatın yoktur! Vekil olarak Rabbin yeter!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.
Fizilal-il Kuran : Benim gerçek kullarıma gelince, senin onlar üzerinde hiçbir nüfuzun yoktur. Allah, onlar için yeterli koruyucudur.
Gültekin Onan : "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak rabbin yeter.
Hasan Basri Çantay : «Benim gerçek kullarım (var ya.) Senin onlar üzerinde hiç bir haakimiyyetin yokdur. (Onlara) vekîl olarak Rabbin yeter».
Hayrat Neşriyat : 'Şübhesiz ki kullarımın üzerinde senin için bir hâkimiyet yoktur. (Onlara) Vekîl olarak ise Rabbin yeter!'
İbni Kesir : Muhakkak ki Benim kullarım üzerine senin bir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbın yeter.
Muhammed Esed : (Bununla birlikte yine de) bil ki, (Bana güven bağlayan) kullarım üzerinde senin bir etkin olmayacaktır; çünkü kimse Rabbin kadar güvene layık değildir."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphesiz benim kullarım var ya, senin için onların üzerinde bir hakimiyet yoktur. Vekil olarak da Rabbin kâfidir.»
Ömer Öngüt : “Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter. ”
Şaban Piriş : Şüphesiz kullarımın üzerinde senin bir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.
Suat Yıldırım : "Benim gerçek kullarıma senin asla bir hakimiyetin olamayacaktır. Rabbinin onları koruyucu olması yeter de artar!"
Süleyman Ateş : "Benim (gerçek) kullarım(a gelince) senin onlar(ı kandırmağ)a gücün yetmez!" vekil olarak Rabbin yeter.
Tefhim-ul Kuran : «Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur.» Vekil olarak Rabbin yeter.
Ümit Şimşek : 'Benim kullarım üzerinde ise senin hiçbir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin onlara yeter.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
52.274