ANKEBÛT-36

Anasayfa » ANKEBÛT Suresi » ANKEBÛT-36
share on facebook  tweet  share on google  print  

ANKEBÛT-36

"ANKEBÛT Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<29/ANKEBÛT-36>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِلَى مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَارْجُوا الْيَوْمَ الْآخِرَ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْأَرْضِ مُفْسِدِينَ

Ve ilâ medyene ehâhum şuayben fe kâle yâ kavmi’budûllâhe vercûl yevmel âhıra ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Ve Medyen (halkına), onların kardeşi Şuayb’ı (gönderdik). O zaman onlara: "Ey kavmim! Allah’a kul olun ve ahiret gününü (Allah’a ulaşma gününü) dileyin. Yeryüzünde fesat çıkaranlar olarak azgınlık etmeyin (Allah’a ulaşmaya mani olmayın)." dedi. 
1. ve ilâ medyene : ve Medyen'e
2. ehâ-hum : onların kardeşi
3. şuayben : Şuayb
4. fe : o zaman
5. kâle : dedi
6. : ey
7. kavmi : kavmim
8. a'budûllâhe (a'budû allâhe) : Allah'a kul olun
9. vercû (ve ircû) : ve dileyin
10. el yevme el âhıre : ahiret günü (Allah'a ulaşma günü)
11. ve lâ ta'sev : ve azgınlık etmeyin
12. fî el ardı : yeryüzünde
13. mufsidîne : fesat çıkaranlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ diyor ki:

51/ZÂRİYÂT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).

Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.



Allah'a kul olmak, Allah'a ulaşmayı dilemekle başlayan bir vetiredir. Kişi Allah'a ulaşmayı dilediği an taguta kul olmaktan kurtulur, Allah'a kul olur:

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).

Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

Sahâbe, Allah'a ulaşmayı dileyerek şeytana kul olmaktan kurtulmuş, Allah'a kul olmuştur. Ve Allah'a ulaşmayı diledikleri zaman hem cennet hem de dünya müjdesini kazanmışlar. Bu 1. kulluktur, âmenûlar kulluğu. Allah'ın İlâhî İradesi artık o kişi üzerinde hükümrandır. O kişinin ruhunu Allah mutlaka Kendisine ulaştıracaktır. Bunun için gerekli olan herşeyi Allah gerçekleştirecektir.

Kişi Allah'tan aldığı 12 ihsanla mürşidine ulaşacaktır, tâbiiyetini gerçekleştirecektir, 2. kulluğa yani kişiyi kul yapan tâbiiyet kulluğuna ulaşacaktır. Nefs tezkiyesi başlayacaktır, ruhu Allah'a doğru yola çıkacaktır ve ruhu 21 ve 22. basamaklarda Allah'a ulaşacak, Allah'ın Zat'ında yok olacaktır. 3. kulluk, evvablar kulluğudur ve kişi Allah'ın Zat'ına ruhunu gönderip sevap alacaktır. Sonra fizik vücudunu Allah'a teslim edecektir, muhsinler kulluğu. Sonra nefsini Allah'a teslim edecektir ve nefsinin kalbi halis olacaktır ulûl'elbab kulluğu, ardından irşad olunca irşad kulluğunu yaşayacaktır. Daha sonra ise iradesini de Allah'a teslim edip irşad makamına tayin edilecektir. Başkalarını irşad etmekle görevlendirilecektir. Bir evvelki kademeye kadar kendisi irşad edilen, irşad olan kişi, 28. basamağın 5. kademesinden itibaren başkalarını irşad etmeye başlayacaktır.

Allah'a kul olmak, böylece 7 safhadan oluşan bir müessesedir.

Müfsid, kendisi Allah'a ulaşmayı dilemediği gibi başka insanların da Allah'a ulaşmasına mani olanların genel ismidir. Fesat iki şekilde söz konusudur.

  1. İnsanların Allah'a ulaşmayı dilemelerine mani olmak ve neticede Allah'a ulaşmalarına mani olmak.
  2. Yeryüzünde kargaşalık çıkarmak, lüzûmsuz yere kan dökülmesine sebebiyet vermek, inananların ayrı ayrı gruplar olarak birbirine saldırması. İnananların inanmalarına rağmen birbirlerine düşman olup, kan dökmesi de fesattır. Ama Allah'a göre fesadın muhtevası Rad-25'te buyrulduğu gibidir:

    13/RA'D-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).
    Onlar, misaklerinden sonra (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim edeceklerine dair ezelde Allah'a misak verdikten sonra) Allah'ın ahdini bozarlar (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim etmezler). Ve Allah'ın, O'na (Allah'a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler (ruhlarını Allah'a ulaştırmazlar). Ve yeryüzünde fesat çıkarırlar (başka insanların da Sıratı Mustakîm'e ulaşmalarına mani oldukları için fesat çıkarırlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.

 

29/ANKEBÛT-36

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Medyen (halkına), onların kardeşi Şuayb'ı (gönderdik). O zaman onlara: "Ey kavmim! Allah'a kul olun ve ahiret gününü (Allah'a ulaşma gününü) dileyin. Yeryüzünde fesat çıkaranlar olarak azgınlık etmeyin (Allah'a ulaşmaya mani olmayın)." dedi.
Diyanet İşleri : Medyen’e de kardeşleri Şu’ayb’ı peygamber olarak gönderdik. Şu’ayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Ahiret gününe ümit besleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i göndermiştik de ey kavmim demişti, kulluk edin Allah'a ve umun âhiret gününü ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışmayın.
Adem Uğur : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi.
Ahmed Hulusi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı. . . Dedi ki: "Ey yurttaşlarım. . . Allâh'a ibadet edin, sonsuz geleceğe iman edin ve bozguncular olarak yeryüzünde taşkınlık yapmayın. "
Ahmet Tekin : Medyen’e de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, kardeşleri Şuayb’ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb:
'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Âhiret gününe, ilâhî himayeye mazhar olma ümidiyle hazırlık yapın. Ülkede, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmakta, küfürde ileri gitmeyin.' dedi.
Ahmet Varol : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a kulluk edin ve ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.'
Ali Bulaç : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
Ali Fikri Yavuz : Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i peygamber olarak gönderdik de şöyle dedi: “- Ey kavmim! Allah’a ibadet edin ve ahiret gününe ümid besleyin (sevabını umduğunuz işleri yapın). Yeryüzünde fesadçılar olarak isyan etmeyin.”
Bekir Sadak : Medyen halkina kardesleri suayb'i gonderdek. O, «Ey milletim! Allah'a kulluk edin, ahiret gunune umut besleyin. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin» dedi.
Celal Yıldırım : Medyen'e de kardeşleri Şuâyb'ı (uyarıcı peygamber) gönderdik ; «ey kavmim» dedi, «Allah'a tapın, Âhiret gününe (oradaki mutluluğa) umut bağlayın ve sakın yeryüzünde fesâd çıkararak ortalığı karıştırmayın.»
Diyanet İşleri (eski) : Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O, 'Ey milletim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut besleyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın' dedi.
Diyanet Vakfi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi.
Edip Yüksel : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... 'Halkım, ALLAH'a kulluk edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın,'demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Medyene de kardeşleri Şuayb'ı, vardı dedi ki: ey kavmim, Allaha ıbadet edin de son güne ümid besleyin; müfsidlikle yeryüzünü berbad etmeyin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'ı (gönderdik); vardı dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a ibadet edin de son güne ümit besleyin; bozgunculukla yeryüzünü berbat etmeyin!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb, «Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!» dedi.
Fizilal-il Kuran : Medyenliler'e de kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb dedi ki; «Ey soydaşlarım, Allah'a kulluk sununuz, ahiret gününü hiç aklınızdan çıkarmayınız, yeryüzünde kargaşa çıkarıp dirliği bozmayınız.»
Gültekin Onan : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Tanrı'ya kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
Hasan Basri Çantay : «Medyen» e de biraderleri Şuaybı (gönderdik) de dedi ki: «Ey kavmim, Allaha ibâdet edin. Âhiret gününe umud bağlayın. Yer yüzünde fesadcılar olarak bozgunculuk yapmayın».
Hayrat Neşriyat : Medyen (halkın)a da kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Böylece (onlara): 'Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; âhiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde fesad çıkaran kimseler olarak bozgunculuk yapmayın!' dedi.
İbni Kesir : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı: Ey kavmim; Allah'a ibadet edin, ahiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayım, dedi.
Muhammed Esed : Medyen (halkına) da kardeşleri Şuayb(ı gönderdik). O, "Ey halkım!" diye seslendi, "(Yalnız) Allah'a kulluk edin, Ahiret Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: «Ey kavmim! Allah'a ibadet ediniz, son güne ümitvar olunuz. Ve yeryüzünde müfsitler olarak fesat çıkarmayınız.»
Ömer Öngüt : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: “Ey Kavmim! Allah'a kulluk edin. Ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. ”
Şaban Piriş : Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i gönderdik: -Ey kavmim, dedi. Allah’a kulluk edin ve ahiret gününü bekleyin, Yeryüzünde bozgunculuk yapıp, kargaşa çıkarmayın!
Suat Yıldırım : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik, onlara dedi ki: "Ey benim halkım! Yalnız Allah’a ibadet edin, âhiret gününü bekleyin ve ülkede fesatçılık yaparak düzeni bozmayın!"
Süleyman Ateş : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kuluk edin, âhiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!"
Tefhim-ul Kuran : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.»
Ümit Şimşek : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdiğimizde, 'Ey kavmim, Allah'a kulluk edin,' dedi. 'Âhiret gününü bekleyin; fesat çıkarıp da memleketi birbirine katmayın.'
Yaşar Nuri Öztürk : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum, Allah'a kulluk/ibadet edin. Âhiret gününe umut bağlayın. Bozgunculuk yaparak ülkenin huzurunu kaçırmayın."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 6.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 6869

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
26.406