RÛM-16

Anasayfa » RÛM Suresi » RÛM-16
share on facebook  tweet  share on google  print  

RÛM-16

"RÛM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<30/RÛM-16>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَلِقَاء الْآخِرَةِ فَأُوْلَئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ

 

Ve emmellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhıreti fe ulâike fîl azâbi muhdarûn(muhdarûne).

Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah'a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır.  
1. ve : ve
2. emmâ : ama, fakat
3. ellezîne : o kimseler, onlar
4. keferû : inkâr etti
5. ve kezzebû : ve tekzip etti, yalanladı
6. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
7. ve likâi : ve ulaşma
8. el âhıreti : ahir, sonraki, ahiret, Allah'a (ulaşma)
9. fe : artık, böylece, işte
10. ulâike : onlar
11. : içinde
12. el azâbi : azap
13. muhdarûne : hazır bulundurulanlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Burada kâfirlerin genel çerçevesi açık bir şekilde çizilmektedir. Kâfirlerin birinci özellikleri, Allah'ın âyetlerini tekzip (yalanlamaları) etmeleri, ikinci özellikleri ise ahirete ulaşmayı (ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) inkâr etmeleridir.

Herşey Allah'a ulaşmayı dilemenin yalanlanmasından başlar. Kâfirler, Allah'a ulaşmayı dilemeyi, Allah'a ulaşmayı yalanlarlar ve Allah'a ulaşmayı da tabiatıyla dilemezler. Bu yüzden gidecekleri yer cehennemdir. Kıyâmet günü amel defterlerine baktıklarında kaybettiklerinin kazandıklarından fazla olduğunu gördükleri zaman, onlar azap içinde olurlar. Huzursuzluk onları bütün boyutlarıyla kaplar. Kâfirler, cehenneme ulaştıkları zaman ise cennete gireceklerin cehenneme uçarak girdiklerini, kendilerininse kapının kaldırılması suretiyle, burunları yere sürtülerek girdiklerini gördükleri andan itibaren azap onları yakalamaktadır. Cehennemde de ebedî azabın içinde olacaklardır.

<<<<<30/RÛM-16>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onlar ki (kâfirlerdir), âyetlerimizi inkâr ve tekzip ettiler (yalanladılar) ve ahirete ulaşmayı (hayattayken ruhu Allah'a ulaştırmayı tekzip ettiler). İşte onlar, azap içinde hazır bulundurulanlardır.
Diyanet İşleri : İnkâr edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve fakat kâfir olanlara ve delillerimizi ve âhirete kavuşacaklarını yalanlayanlara gelince: Artık onlardır azâp için hazırlananlar.
Adem Uğur : İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler ve varlıklarındaki işaretlerimizi ve sonsuz gelecek yaşama kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar da (o malûm) azabın içinde zorunlu kalırlar!
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, âyetlerimizi ve âhirette, ebedî yurtta hesaba çekilmeyi mükâfat ve cezayı yalanlayanlar, işte onlar da, azaptadırlar, ihzarlı getirilmişlerdir.
Ahmet Varol : İnkar eden, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, işte onlar da azabın içine getirilirler.
Ali Bulaç : Ancak inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ali Fikri Yavuz : Kâfir olup da âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler ise, işte bunlar azap içinde (Cehennem’de) hazır bulundurulurlar.
Bekir Sadak : Inkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavusmayi yalanlayanlara gelince, iste onlar azabla yuzyuze birakilirlar.
Celal Yıldırım : İnkâr edenlere; âyetlerimizi ve Âhiret'te bana kavuşmayı yalanlıyanlara gelince: İşte onlar azâb İçin hazır duruma getirilmişlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edip, ayetlerimizi ve ahirette Bana kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabla yüzyüze bırakılırlar.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Edip Yüksel : İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimize ve Âhıret likasına yalan deyib de küfredenlere gelince işte bunlar o vakıt azâb içinde ihzar olunurlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize ve ahiret buluşmasına yalan deyip de küfredenlere gelince, işte bunlar o zaman azap içinde huzura celbedilirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalan sayıp da küfredenlere gelince, işte onlar o zaman azab içinde hazır bulundurulurlar.
Fizilal-il Kuran : İnkâr edip ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlara gelince; işte onlar azapla yüz yüze bırakılırlar.
Gültekin Onan : Ancak küfredip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise, artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Hasan Basri Çantay : Amma küfr (ve inkâr) edib de âyetlerimizi ve âhiret mülâkaatını yalan sayanlar, onlar da azâbda (kalmak üzere) ihzaar olunmuşlardır.
Hayrat Neşriyat : Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azâb içinde hazır bulundurulacak olan kimselerdir.
İbni Kesir : Küfredip de ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince; işte onlar, azab için hazır bulundurulurlar.
Muhammed Esed : Hakikati reddedip mesajlarımızı inkar edenlere -ve (böylece) öteki dünyanın varlığını yalanlayanlara- gelince, onlar azabın içine atılıvereceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fakat o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Bizim âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan saymışlardır, artık onlar da azap içinde kalmaya hazırlanmış olurlar.
Ömer Öngüt : Kâfir olup âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.
Şaban Piriş : Ya bir de inkar etmiş ve ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlamış olanlar ise; işte onlar da azap içinde hazır tutulurlar.
Suat Yıldırım : İnkâr edip âyetlerimizi ve öldükten sonra dirilmeyi, Allah’ın huzuruna çıkmayı yalan sayanlar ise, azaba atılmak üzere getirilirler.
Süleyman Ateş : Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar da (tutuklanıp) azâbın içine getirilirler.
Tefhim-ul Kuran : Ancak küfre sapıp ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar.
Ümit Şimşek : İnkâr eden ve âyetlerimizi ve âhiret gününe kavuşmayı yalanlayanlar ise azap için getirilmişlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : İnkâr edip ayetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulurlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 15.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 5960

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
26.227