MU'MİN-40

Anasayfa » MU'MİN Suresi » MU'MİN-40
share on facebook  tweet  share on google  print  

MU'MİN-40

"MU'MİN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<40/MU'MİN-40>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

مَنْ عَمِلَ سَيِّئَةً فَلَا يُجْزَى إِلَّا مِثْلَهَا وَمَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُوْلَئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ يُرْزَقُونَ فِيهَا بِغَيْرِ حِسَابٍ

Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).

Kim seyyiat (şer, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü’minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır. 
1. men : kim
2. amile : yaptı, işledi
3. seyyieten : seyyie, günah, kötülük
4. fe : böylece, artık
5. lâ yuczâ : cezalandırılmaz
6. illâ : ancak, den başka, sadece
7. misle-hâ : onun misli, onun kadar
8. ve : ve
9. men amile : kim yapar, kim işler
10. sâlihan : nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi
11. min : den
12. zekerin : erkek
13. ev : ya da
14. unsâ : kadın
15. ve huve : ve o
16. mû'minun : mü'minler
17. fe ulâike : ve işte onlar
18. yedhulûne : girerler, konulurlar
19. el cennete : cennet
20. yurzekûne : rızıklandırılırlar
21. fîhâ : orada
22. bi gayri : olmaksızın
23. hisâbin : hesap

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Burada Allahû Tealâ, başlangıç seviyesindeki bir insanın durumunu anlatıyor.

Kim bir suç veya derecat kaybettiren bir amel işlerse onun misli kadar cezalandırılır. 100 derece kaybettiren bir amelse sadece 100 derece kaybeder. Seyyiat yerine hasenat işleseydi, Allah'a ulaşmayı dilemeyen bir kişi, 10 katını alır. Kişi eğer Allah'a ulaşmayı diler de Allah onun üzerine Rahîm esmasıyla tecelli ettikten sonra mürşidine tâbî olursa Allahû Tealâ ona 10 kat verirken, 100 katını vermeye başlar. Seyyiat, gene aynıdır: 1'e 1 yani 1 derece kaybı 1 derece yazılır ama hasenat, kişi Allah'a ulaşmayı dilese de dilemese de 1'e 10'dur. Bu 1'e 10 kazanmak da amel defterine yazılır ama kişi Allah'a ulaşmayı dilemeden ölürse amel defterindeki hiçbir derece bir değer ifade etmez.

Salih amel, nefsi ıslâh edici amel demektir. Salih amel aynı zamanda kalıcı amel demektir. Allah'a ulaşmayı dileyenlerin amelleri kalıcıdır. İradeleriyle yaptıklarından derecat kazanırlar. Daha Allah'a ulaşmayı diledikleri anda bütün günahları örtülecek kadar derecat kazanırlar. Burada nefs tezkiyesi yoktur ama bu kişiler kendilerini cennete koyacak olan amel işlemişlerdir. Yani Allah'a ulaşmayı dileyip takva sahibi olmuşlardır.

Bu amel onları cennete götürebildiğine göre, Allahû Tealâ'ya ulaşmayı diledikten sonra devreye giren bir amel türü söz konusudur. Allah'a ulaşmayı dileyen herkes, Allah'a ulaşmayı diledikleri andan itibaren mü'mindirler. Salih amel, nefsi ıslâh edici ameldir. Kişi Allah'a ulaşmayı diledikten sonra 14. basamakta mürşidine ulaşıp tâbî olunca günahları sevaba çevrilir ve nefs tezkiyesine başlar. Kalbine ÎMÂN yazıldığı için îmânı artan mü'min olur.

25/FURKÂN-70: İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).

Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü'min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur'dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir).

 

40/MU'MİN-40

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Kim seyyiat (şerr, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü'minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır.
Diyanet İşleri : “Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim bir kötülükte bulunursa ancak onun misli olan bir cezâ ile cezâlanır ve erkek olsun, kadın olsun, inanarak iyi bir işte bulunansa işte o çeşit kişilerdir ki cennete girerler, orada sayısız rızıklanırlar.
Adem Uğur : Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür. Kim de kadın veya erkek, mümin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, cennete girecekler, orada onlara hesapsız rızık verilecektir.
Ahmed Hulusi : "Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun misli ile cezalanır! Erkek veya kadın, imanlı olarak kim imanın gereğini uygularsa, işte onlar cennete dâhil olurlar. . . O yaşamda, türlü sınırsız yaşam gıdasıyla beslenirler!"
Ahmet Tekin : 'Kim bir kötülük işlerse, ona, yaptığı kötülüğe denk bir ceza verilir. Kim de, erkek veya kadın mü’min olarak gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirir, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olur, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlerse, işte onlar Cennet’e girecekler. Orada onlara hesapsız nimet ve rızık verilecektir.'
Ahmet Varol : Kim bir kötülük işlerse sadece onun benzeriyle cezalandırılır. Erkek olsun, kadın olsun kim de mü'min olarak bir salih amel işlerse işte onlar cennete girerler; orada hesapsızca rızıklandırılırlar.
Ali Bulaç : "Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."
Ali Fikri Yavuz : Kim bir kötülük işlerse, ancak onun misli ile cezalandırılır. Erkek ve kadından her kim de mümin olarak iyi bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler. Orada hesabsız olarak rızıklandırılırlar.
Bekir Sadak : «im bir kotuluk islerse ancak onun kadar ceza gorur. Kadin veya erkek, kim, inananarak yararli is islerse, iste onlar cennete girerler; orada hesapsiz sekilde riziklanirlar.
Celal Yıldırım : Kim bir kötülük işlerse, ancak misliyle ceza görür. Erkek ve kadından mü'min olduğu halde kim iyi-yararlı amelde bulunursa, işte onlar Cennet'e girerler ve orada hesapsız rızıklanırlar.
Diyanet İşleri (eski) : 'Kim bir kötülük işlerse ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, inanarak yararlı iş işlerse, işte onlar cennete girerler; orada hesapsız şekilde rızıklanırlar.'
Diyanet Vakfi : Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür. Kim de kadın veya erkek, mümin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, cennete girecekler, orada onlara hesapsız rızık verilecektir.
Edip Yüksel : Kim kötülük işlerse kendisine ancak onun kadar bir ceza verilir. Erkek veya kadın kim inançlı olarak erdemli işler yaparsa onlar cennete girerler ve orada hesapsız olarak nimetlenirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her kim bir kötülük yaparsa ona onun gibi kötülükten başka karşılık olmaz, gerek erkekten, gerek dişi her kim de mü'min olarak iyi bir iş işlerse işte onlar Cennete girerler, orada hisabsız merzuk olurlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim bir kötülük yaparsa, ona onun gibi kötülükten başka karşılık olmaz. Gerek erkek gerek dişi her kim de mü'min olarak iyi bir iş işlerse, işte onlar cennete girerler, orada kendilerine hesapsız rızık verilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Erkek veya kadın, her kim de mümin olarak iyi bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler. Orada kendilerine hesapsız rızık verilir.»
Fizilal-il Kuran : Kim bir kötülük işlerse onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, inanarak yararlı iş yaparsa, cennete girerler ve orada kendilerine hesapsız rızıklar verilir.
Gültekin Onan : "Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- Bir inançlı olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."
Hasan Basri Çantay : «Kim bir kötülük işlerse onun bunun benzerinden başkasıyle karşılık yapılmaz. Kim de — erkek olsun, kadın olsun, (fakat) o mü'min olarak — iyi amel (ve hareket) de bulunursa işte onlar, kinde hesabsız rızıklara kavuşdurulmak üzere, cenete girerler».
Hayrat Neşriyat : 'Kim bir kötülük yaparsa, bu yüzden ancak onun misliyle cezâlandırılır. Erkek veya kadın, kim de bir mü’min olarak sâlih bir amel işlerse, işte onlar Cennete girerler; orada hesabsız olarak rızıklandırılırlar.'
İbni Kesir : Kim, bir kötülük işlerse; ancak onun benzerleriyle ceza görür. Kadın veya erkek her kim de inanarak salih amel işlerse; işte onlar, cennete girerler ve orada hesapsız şekilde rızıklanırlar.
Muhammed Esed : (Orada,) kim bir kötülük yapmışsa sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılacaktır; kim de, ister erkek ister kadın olsun, iman edip doğru ve yararlı işler yapmışsa cennete girecek ve orada kendisine hesapsız nimetler verilecektir!
Ömer Nasuhi Bilmen : «Her kim bir kötülük yaparsa mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve her kim erkek olsun kadın olsun imân sahibi olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, işte onlar cennete giriverirler, orada hesapsız derecede merzûk olurlar.»
Ömer Öngüt : Kim bir kötülük işlerse, ancak onun misliyle cezalandırılır. Erkek olsun kadın olsun, kim de inanmış bir mümin olarak amel-i sâlih işlerse, işte onlar cennete girerler ve orada hesapsız olarak rızıklandırılırlar.
Şaban Piriş : Kötülük yapan kimse onun benzerinden başkasıyla cezalandırılmaz. Erkek olsun, kadın olsun kim mü’min olarak iyilik yaparsa, işte onlar da cennete girerler ve orada hesapsız olarak rızıklandırılırlar.
Suat Yıldırım : "Kim bir kötülük işlerse, sadece o kadar cezalandırılır. Ama, mümin olarak, ister erkek ister kadın, kim makbul ve güzel bir iş yaparsa, işte onlar cennete girer ve orada hesapsız nimetlere nail olurlar."
Süleyman Ateş : "Kim bir kötülük yaparsa sadece onun (yaptığı kötülük) kadar cezâlanır, ama erkek ve kadından her kim inanarak faydalı bir iş yaparsa onlar cennete girerler ve orada kendilerine hesapsız rızık verilir."
Tefhim-ul Kuran : «Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkalarıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- kendisi bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler.»
Ümit Şimşek : 'Kim bir kötülük işlerse, ancak onun misliyle karşılık görür. Herhangi bir erkek veya kadın, inanmış olarak güzel bir iş yaparsa, işte onlar Cennete girerler ve orada hesapsız şekilde nimetlenirler.
Yaşar Nuri Öztürk : "Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır. Erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 8485

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
32.992