MU'MİN-11

Anasayfa » MU'MİN Suresi » MU'MİN-11
share on facebook  tweet  share on google  print  

MU'MİN-11

"MU'MİN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<40/MU'MİN-11>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالُوا رَبَّنَا أَمَتَّنَا اثْنَتَيْنِ وَأَحْيَيْتَنَا اثْنَتَيْنِ فَاعْتَرَفْنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلْ إِلَى خُرُوجٍ مِّن سَبِيلٍ

Kâlû rabbenâ emettenâsneteyni ve ahyeytenâsneteyni fa’terafnâ bi zunûbinâ fe hel ilâ hurûcin min sebîl(sebîlin).

(Kâfirler) dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin, böylece günahlarımızı itiraf ettik. Artık (buradan) çıkmaya bir yol var mı?" 
1. kâlû : dediler
2. rabbe-nâ : Rabbimiz
3. emette-nâ : bizi öldürdün
4. isneteyni : iki kere
5. ve : ve
6. ahyeyte-nâ : bizi dirilttin
7. isneteyni : iki kere
8. fa'terefnâ (fe ı'terefnâ) : böylece itiraf ettik
9. bi zunûbi-nâ : günahlarımızı
10. fe : böylece, artık
11. hel : var mı
12. ilâ hurûcin : çıkışa, çıkış için, çıkmaya
13. min : den
14. sebîlin : bir yol

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İki defa ölüm, iki defa dirilme... Herkes normal standartlarda eceli geldiği zaman ölür, ölüm melekleri gelirler ve o kişinin ruhunu kabzederler. Evvelâ mitekondrilerin elektrik üretimini durdururlar, kontağı kapatırlar. Elektrik enerjisi üretilmeyince, beyinden başlayan bir ölüm bütün vücuda yayılır, kişi ölür. Ruhu ve nefsi bünyesinde tutamaz. Artık o vücut, ruhun ve nefsin o vücudun içine girmesine müsait bir mekân olma vasfını kaybetmiştir. Sadece ruha da nefse de mekân olamayacak bir görüntü haline gelmiştir. Bu sebeple nefs de ruh da vücudu terkederler. Bu terkin sonunda ruh, Azrail (A.S) veya onun yardımcıları olan ölüm melekleri tarafından 7 gök katının kapıları açılarak Sidretül Münteha'ya kadar yolculuk eder. Ve Sidretül Münteha'dan sonra melekler yukarı çıkamazlar; ruhun kendisi Allah'a ulaşır. Bu ulaşma ölümden sonra ruhun Allah'a ulaşmasıdır. Ölüm olayında ruh, vücuttan ayrılır. Bu, dünya üzerindeki birinci ölümdür.

Kıyâmet günü ise bütün âlemlerde yaşamakta olan insanlar sur'a birinci defa üfürüldüğünde ölürler. Kıyâmetten evvel yaşayıp ölenler zaten ölmüşlerdir. Kıyâmet günü yaşayanlar da o gün ölürler. Âdem (A.S)'a kadar herkes, zaman geriye doğru giderken dirilir (birinci ölüm ve birinci dirilme). Zaman geriye doğru hareket eder ve başa, sıfır noktasına dönünceye kadar yaşamakta olan, vaktiyle yaşamış olan bütün insanlar, zaman kendilerine ulaştığında tekrar hayata geri dönerler; çünkü o zaman onlar zaten hayattaydılar. Sonra bulundukları noktada yerçekimi kuvveti olmadığı için, mahşer meydanı'na doğru yerden yükselirler, oraya ulaşırlar.

Sur'a ikinci defa üfürüldüğünde dirilmiş olan kişilerin hepsi yeniden ölür. Bu, Mahşer Meydanı'nda olur.

Sur'a üçüncü defa üfürüldüğünde insanların hepsi aynı yaşta olmak üzere, cennet ve cehennem hayatını yaşayacak olan enerji bedenlerle yeniden yaratılırlar. Cinler ve şeytanlar enerji bedenle yaratılmışlardır ama insan, topraktan yaratılmıştır. Kişiler ikinci defa diriltilmişlerdir. İki defa ölmüşler ve iki defa diriltilmişlerdir. Sonra nefsler fizik vücutlara girerler.

Ondan sonra İndi İlâhi'ye ulaşılır, herkes amel defterini görür. Kazandıkları derecelere göre kitaplar insanlara sağlarından veya sollarından verilir. Herkes önce cehenneme gider sonra, cennete gidecekler oradan ayrılarak cennete ulaşırlar.

40/MU'MİN-11

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : (Kâfirler) dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin, böylece günahlarımızı itiraf ettik. Artık (buradan) çıkmaya bir yol var mı?"
Diyanet İşleri : Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin. Günahlarımızı kabulleniyoruz. Şimdi (bu ateşten) bir çıkış yolu var mı?”
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlarsa Rabbimiz derler, iki kere öldürdün bizi ve iki kere dirilttin, artık suçlarımızı da söyledik, buradan çıkmamıza bir yol yok mu?
Adem Uğur : Onlar: Rabbimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün (bedenden ayrılma ile yaşanan ve mahşerde benliksizlik yaşamı {ferd olarak gelirler âyetindeki olay}) ve iki kere(sinde) de dirilttin (yeni bir benlikle bâ's ettin) de kendimizdeki eksiklikleri itiraf ettik! (Bu durumdan) bir çıkış yolu var mı?"
Ahmet Tekin : Onlar:
'Ey Rabbimiz, bizi iki defa ölü halde bulundurdun, başlangıçta ruhsuz, bilinçsiz, ölü varlıklar, biyolojik hücreler halinde tuttun, dünya hayatının sonunda ecellerimiz gelince de ölümümüzü gerçekleştirdin. Biri ana rahminde hücrelerimize ruh yaydığın, diğeri mahşerde topladığın gün iki defa da hayat verdin. Bunları görüp kudretini anladıktan sonra biz, günahlarımızı itiraf ettik. Buradan, cehennem azâbından kurtulmanın bir yolu var mı?' derler.
Ahmet Varol : Derler ki: 'Rabbimiz! Bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin. Artık günâhlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin; biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?"
Ali Fikri Yavuz : (Cehennemde olan kâfirler) şöyle diyecekler: “- Ey Rabbimiz! Bizi (biri dünya hayatının sonunda, diğeri kabirde dirildikten sonra olmak üzere) iki defa öldürdün, iki defa da dirilttin. Şimdi günahlarımızı anladık; fakat var mı (dönüb dünyaya) çıkmağa bir yol?”
Bekir Sadak : Onlar: «Rabbimiz! Bizi iki defa oldurdun, iki defa dirilttin. Biz de suclarimizi itiraf ettik, bir daha cikmaga yol var midir?» derler.
Celal Yıldırım : Derler ki: Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin ve biz de günahlarımızı bir bir açıklayıp kabul ettik; artık çıkış için bir yol var mıdır?
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de suçlarımızı itiraf ettik, bir daha çıkmağa yol var mıdır?' derler.
Diyanet Vakfi : Onlar: Rabbimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.
Edip Yüksel : Diyecekler ki, 'Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?'
Elmalılı Hamdi Yazır : Diyecekler ki ya rab! Bizi iki öldürdün iki de dirilttin şimdi günahlarımızı anladık fakat var mı çıkmaya bir yol?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Diyecekler ki: «Ey Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün, iki kere de dirilttin, şimdi günahlarımızı anladık; acaba çıkmanın bir yolu var mı?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kâfirler diyecekler ki: «Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Şimdi günahlarımızı anladık. Fakat çıkmaya bir yol var mı?»
Fizilal-il Kuran : Dediler ki: «Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi şu ateşten çıkmak için bize bir yol var mı?»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin; biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?"
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Ey Rabbimiz, bizi iki (defa) öldürdün. İki (defa) da diriltdin. İşte günâhlarımızı (bilib) i'tiraaf etdik. Fakat (şöyle) bir çıkmıya bir yol var mı»?
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Rabbimiz! Bizi iki def'a öldürdün ve iki def'a dirilttin; şimdi günahlarımızı i'tirâf ettik; acabâ (bizim için buradan) çıkmaya artık bir yol var mıdır?' derler.
İbni Kesir : Onlar da: Rabbımız; bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de suçlarımızı itiraf ettik. Bir daha çıkmaya yol var mı? derler.
Muhammed Esed : (Bunun üzerine) "Ey Rabbimiz!" diye feryad edecekler: "Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin! Peki, günahlarımızı itiraf ettiğimiz şu anda (bu ikinci ölümden) bir kurtuluş yolu yok mudur?"
Ömer Nasuhi Bilmen : Diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün ve bizi iki defa dirilttin. Artık günahlarımızı itirafta bulunduk, imdi çıkmak için bir yol var mıdır?»
Ömer Öngüt : Onlar: "Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır?" derler.
Şaban Piriş : -Rabbimiz, dediler. Bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin. Günahlarımızı itiraf ediyoruz. Çıkmak için bir yol var mı?
Suat Yıldırım : Onlar ise: "Ya Rabbenâ, derler, Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. İşte günahlarımızı itiraf ettik.Şimdi, telafi etme için buradan çıkmaya bir yol yok mudur?"
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Günâhlarımızı itiraf ettik. Şimdi (şu ateşten) çıkmak için (bize) bir yol var mı (acaba)?"
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere de dirilttin; biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?»
Ümit Şimşek : Onlar ise 'Rabbimiz,' derler. 'Bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ediyoruz. Bize bir çıkış yolu yok mu?'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?"
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 8485

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
33.066