MU'MİN-9

Anasayfa » MU'MİN Suresi » MU'MİN-9
share on facebook  tweet  share on google  print  

MU'MİN-9

"MU'MİN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<40/MU'MİN-9>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَقِهِمُ السَّيِّئَاتِ وَمَن تَقِ السَّيِّئَاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ

Ve kıhimus seyyiât(seyyiâti), ve men tekıs seyyiâti yevme izin fe kad rahimtehu ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Onları kötülüklerden koru. Ve Sen, kimi izin günü seyyiatlerden (günahlardan) korursan o zaman onlara rahmet etmiş olursun. Ve işte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur). 
1. vekı-him : onları koru
2. es seyyiâti : kötülükler, kaybedilen dereceler
3. ve men : ve kim
4. tekı : sen korudun
5. es seyyiâti : kötülükler, günahlar, kaybedilen dereceler
6. yevme izin : izin günü
7. fe : öyleyse, artık, o zaman
8. kad : olmuştu
9. rahimte-hu : sen ona rahmet ettin
10. ve zâlike : ve işte bu
11. huve : o
12. el fevzu el azîmu : fevzül azîm, büyük kurtuluş

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

En büyük kurtuluş, irşad makamına tayin edilenlerin kurtuluşudur. Fevzül azîmin sahipleri, adn cennetlerine girecek olan 3 gruptur: İrşad makamına tayin edilenler, kavim resûlleri ve devrin imamlarıdır. Bütün nebîler, otomatik olarak devrin imamıdırlar. Nebîlerin bulunmadığı zamanda, nebî olmayan resûllerden seçilen resûller huzur namazının imamlığına tayin edilmişlerdir.

Fevzül azîm, ecrul azîm, fazl'ıl azîm ve hazzul azîm olmak üzere 4 tane azîm standart geçer Kur'ân-ı Kerim'de. Bunların herbiri salâh makamının 5. kademesine işaret eder. Sahâbe fevzül azîmin, ecrul azîmin, fazl'ıl azîmin sahipleridir.

4 tane azîm müessesesinin 4'ü de salâh makamının 5. kademesine aittir.

40/MU'MİN-9

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onları kötülüklerden koru. Ve Sen, kimi izin günü seyyiatlerden (günahlardan) korursan o zaman onlara rahmet etmiş olursun. Ve işte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
Diyanet İşleri : “Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır."
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve koru onları kötülüklerden ve kimi kötülüklerden korursan o gün, gerçekten de ona acımışsın ve budur işte o pek büyük kurtuluş, murâda eriş.
Adem Uğur : Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.
Ahmed Hulusi : "Onları benlikten - bedensellikten kaynaklanan kötü davranışlardan koru. . . Kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten o süreçte ona rahmet etmişsindir. . . İşte bu büyük kurtuluşun ta kendisidir!"
Ahmet Tekin : 'Onları dünyadaki cezalardan, âhiretteki azaptan koru. O gün, sen kimi ceza ve azaptan korursan, kesinlikle onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük mutluluktur.
Ahmet Varol : Ve onları kötülüklerden koru. O gün, kimi kötülüklerden korursan ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluştur.'
Ali Bulaç : "Ve onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."
Ali Fikri Yavuz : Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır.” İşte bu, en büyük kurtuluştur.
Bekir Sadak : «nlari kotuluklerden koru! O gun kotuluklerden kimi korursan, ona suphesiz rahmet etmis olursun. Bu buyuk kurtulustur."*
Celal Yıldırım : Onları her türlü kötülüklerden de koru. O gün sen, kimi kötülükten korursan, gerçekten onu rahmetine eriştirmiş olursun. İşte bu, büyük kurtuluştur.
Diyanet İşleri (eski) : 'Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.'
Diyanet Vakfi : Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.
Edip Yüksel : 'Onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir. Büyük zafer budur.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onları fenalıklardan koru! Sen, her kimi fenalıklardan korursan, o gün onu gerçekten rahmetinle yarlığamışındır (bağışlamışsındır). İşte asıl büyük kurtuluş da budur!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Onları fenalıklardan koru. Sen her kimi fenalıklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarlığamışsındır. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.»
Fizilal-il Kuran : Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.»
Gültekin Onan : "Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."
Hasan Basri Çantay : «Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir.
Hayrat Neşriyat : 'Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!'
İbni Kesir : Onları kötülüklerden koru. O gün kötülüklerden kimi korursan; şüphesiz ona rahmet etmiş olursun. En büyük kurtuluş işte budur
Muhammed Esed : ve onları kötü fiiller (işlemek)ten koru; o (Hesap) Gün(ü) kötü fiiller(in lekesin)den kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun; bu büyük bir kurtuluştur!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük necât budur.
Ömer Öngüt : "Onları kötülüklerden koru! Sen kimi kötülüklerden korursan, o gün muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. İşte bu en büyük kurtuluştur. "
Şaban Piriş : Onları kötülüklerden koru, kimi kötülüklerden korursan, o gün de ona merhamet etmiş olursun. İşte en büyük kurtuluş budur.
Suat Yıldırım : Hem onları kötülüklerden, günahlardan koru. Sen kimi dünyada kötülüklerden korursan, muhakkak ki ona (ukbada) merhamet edersin. İşte asıl kurtuluş ve büyük mutluluk da budur."
Süleyman Ateş : "Onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korursan ona acımışsındır. İşte o büyük başarı budur!"
Tefhim-ul Kuran : «Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet de etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.»
Ümit Şimşek : 'Onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmişsindir. Asıl büyük bahtiyarlık da işte budur.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Koru onları kötülüklerden! O gün kötülüklerden koruduğuna mutlaka rahmet etmişsindir sen. İşte budur o en büyük kurtuluş ve eriş."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 8485

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
32.375