DUHÂN-13

Anasayfa » DUHÂN Suresi » DUHÂN-13
share on facebook  tweet  share on google  print  

DUHÂN-13

"DUHÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<44/DUHÂN-13>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَنَّى لَهُمُ الذِّكْرَى وَقَدْ جَاءهُمْ رَسُولٌ مُّبِينٌ

Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).

Onlara (herşeyi) açıklayan bir resûl gelmişti. (Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar. 
1. ennâ : nasıl
2. lehum : onlar, onlar için
3. ez zikrâ : zikir, öğüt, ibret
4. ve kad : ve olmuştu
5. câe-hum : onlara geldi
6. resûlun : bir resûl
7. mubînun : apaçık, açıklayan

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Onlara Kur'ân'ı açıklayan bir resûl gelmişti. Buna rağmen, resûlün söylediklerinden ibret almadılar. Resûl, onlara İslâm'ın 7 safhasının farz olduğunu söylemişti. Resûl, onlara bütün sahâbenin bu 7 safhayı yaşadığını söylemişti. Ve onları Allah'a ulaşmaya davet etmişti. "Allah'a ulaşmayı dilemezseniz, kurtuluşunuz mümkün değil." demişti ama bu sözler onlara hiç tesir etmedi, ibret almadılar.

(Buradaki Resûl, 1997 yılında Ceviz Kabuğu Programı'nda Allah'ın apaçık bir şekilde bütün Türk halkına gösterdiği Resûl'dür. Allah'a ruhunuzu ulaştırmayı dileyin yoksa cehennemden kurtulamazsınız diye 3 defa açıklama yapmıştır ama O'nun etrafındakilerin dışında kimse ibret almamıştır ve hiç kimse o sözlerden etkilenmemiştir.)

44/DUHÂN-13

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onlara (herşeyi) açıklayan bir resûl gelmişti. (Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar.
Diyanet İşleri : Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti.
Abdulbaki Gölpınarlı : Siz neredesiniz, öğüt alma nerede ve andolsun ki onlara, her şeyi açıklayan bir Peygamber geldi de.
Adem Uğur : Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
Ahmed Hulusi : Onlar nerede bu durumda, düşünüp ders almak nerede? Hâlbuki onlara apaçık bir Rasûl de gelmişti. . .
Ahmet Tekin : Onlar için ibret almak, bellemek ne kadar uzak bir mesele. Azâbın kaldırılmasından önce daha büyük ikazlar görmüşler, iman etmemişlerdi. Üstelik kendilerine hak dini, şeriatı açıklayan bir de Rasul gelmişti.
Ahmet Varol : Onlar için öğüt almak nerede? Oysa kendilerine açıklayıcı bir peygamber gelmişti.
Ali Bulaç : Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
Ali Fikri Yavuz : Onlar için düşünmek, ibret almak nerede? Doğrusu kendilerine apaçık anlatan bir Peygamber geldi de,
Bekir Sadak : (13-14) Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi aciklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, «Belletilmis bir deli» demislerdi.
Celal Yıldırım : (13-14) Onların düşünüp ibret alması nerede ? Gerçekten kendilerine (Hakk'ı) açıklayan bir peygamber geldiği halde onlar O'ndan yüzçevirdiler de «öğretilmiş bir deli» dediler.
Diyanet İşleri (eski) : (13-14) Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, 'Belletilmiş bir deli' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
Edip Yüksel : Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlara düşünmek, ıbret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir Resul geldi de
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir peygamber geldi de,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir de peygamber gelmişti.
Fizilal-il Kuran : Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar? Öğüt alma zamanı geçti. Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
Gültekin Onan : Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
Hasan Basri Çantay : Onlar için düşünüb ibret almak nerede? Kendilerine (hakıykatleri) açıklayan bir peygamber geldiği halde.
Hayrat Neşriyat : Nerede onlarda ibret almak? Hâlbuki kendilerine gerçekten apaçık beyân eden bir peygamber gelmişti.
İbni Kesir : Nerede onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti.
Muhammed Esed : (Ama) bu hatırlama (Son Saat'te) onlara ne fayda sağlar ki? Çünkü onlara daha önce hakikati apaçık ortaya koyan bir elçi gelmişti,
Ömer Nasuhi Bilmen : (13-14) Onlar için öğüt almak nerede! Halbuki, muhakkak onlara apaçık bildiren bir peygamber geldi. Sonra ondan yüz çevirdiler ve «Öğretilmiş bir mecnûndur,» dediler.
Ömer Öngüt : Nerede onlarda düşünüp öğüt almak? Oysa onlara apaçık bir peygamber gelmişti.
Şaban Piriş : -Onlar nereden öğüt alacaklar? Kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Suat Yıldırım : (13-14) Onlar nerede, iman nerede! Onlar ibret alan, hisse kapan insanlar değil. Böyle olmadıkları için, gerçekleri apaçık anlatan Peygamber geldiği halde ona sırtlarını döndüler de: "Bu, başkaları tarafından bir şeyler belletilmiş delinin teki!" dediler.
Süleyman Ateş : Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar (öğüt alma zamanı geçti)? Oysa kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Tefhim-ul Kuran : Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir peygamber gelmişti.
Ümit Şimşek : Onlar nerede, öğüt almak nerede? Halbuki onlara herşeyi açıkça bildiren bir peygamber gelmişti.
Yaşar Nuri Öztürk : Nerede onlarda öğüt almak? Yemin olsun, delillerle açıklayan bir resul gelmişti onlara.

 

 

 

 

Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 5859

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
24.463