DUHÂN-10

Anasayfa » DUHÂN Suresi » DUHÂN-10
share on facebook  tweet  share on google  print  

DUHÂN-10

"DUHÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<44/DUHÂN-10>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَاء بِدُخَانٍ مُّبِينٍ

Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).

Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle. 
1. fe : artık, öyleyse, o halde
2. irtekib : gözle, bekle
3. yevme : gün
4. te'tî : getirir
5. es semâu : sema, gök
6. bi duhânin : duhanı, dumanı
7. mubînin : apaçık

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bütün dünyayı bir fitne kaplamış durumdadır. Önce yahudiler arasında oluşan ve onların büyük kısmının dînlerini unutmalarına sebebiyet veren fitne, daha sonra hristiyan âlemini sarmış, onların da dînlerini unutmalarına sebebiyet vermiştir. Sonunda İslâm âlemini de sarmış, İslâm âleminin de dînlerini unutmalarına sebep olmuştur.

Bugün, Hz. İbrâhîm ve ondan evvelki bütün peygamberler zamanında yaşanan tek bir dînin üç sonucu vardır: Musevîlik, hristiyanlık ve İslâm. Üçü de Hz. İbrâhîm'in hanif dinidir. Allahû Tealâ, hanif dîninin esaslarını 7 safhada veriyor Kur'ân-ı Kerim'de:

  1. Allah'a ulaşmayı dilemek,
  2. Mürşide tâbî olmak,
  3. Ruhu Allah'a ulaştırıp teslim etmek,
  4. Fizik vücudu Allah'a teslim etmek,
  5. Nefsi Allah'a teslim etmek,
  6. İrşad olmak,
  7. İradeyi Allah'a teslim etmek.

7 safhanın 7'si de farz ve bütün sahâbe bu 7 safhanın 7'sini de yaşamışlar. Kur'ân-ı Kerim bunları bütün boyutlarıyla apaçık koyuyor ortaya. Tevrat'ta da hem 7 safha var. Hz. Musa'yla O'na tâbî olanlar 7 safhayı da yaşamışlar. 7 safhanın 7'si de farz. İncil'de de 7 safhanın 7'sinin de farziyeti ve 7 safhanın 7'sini de Hz. İsa ile beraber havarileri tarafından yaşandığı yer almış.

Dîn, aslında tek bir dîndir. Dünya üzerinde mevcut olan 3 kitaplı dînin aslı sadece tek bir dîndir ve o da Hz. İbrâhîm'in hanif dînidir. Kur'ân-ı Kerim'de zaten Allahû Tealâ, Hz. İbrâhîm'in hanif dîninin Peygamber Efendimiz (SAV)'in de dîni olduğunu söylüyor:

30/RÛM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah'ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.

Ezelden ebede kadar ulaşan dîn, sadece bu dîndir. Tek bir dîn mevcut olmuştur ve bütün insanlar bu bir tek dîni yaşayabilecek olan özellikle yaratılmışlardır.

Öyleyse birbirinden ayrı olan dînler yoktur. Bugün dînler arasında bir düşmanlık söz konusuysa, fitnelerin en büyüğü budur. İşte bugün yahudi âlemini, daha sonra hristiyan âlemini, en sonda da İslâm âlemini pençesine geçiren iblis, bütün insanları Allah'ın yolundan saptırmak üzere harekete geçmiş ve bunu büyük ölçüde başarmıştır. ve Hz. İbrâhîm devrinde de Hz. Musa devrinde de Hz. İsa devrinde de Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında da bütün insanları sarsan ve de büyük kısmını Allah'tan uzaklaştıran iblisin gayretleri hep netice vermiştir. ve yahudi âleminin, hristiyan âleminin dejenerasyonundan sonra İslâm âlemi de aynı noktaya ulaşmıştır.

İşte o günlerde ortalığı kaplayan bir duhanın, bir dumanın mevcudiyetinden bahsediyor Allahû Tealâ: Fitne.

Bütün insanların Allah'ın Kur'ân'da emrettiği 7 safhayı tamamen unuttuğu ve artık onları tatbik etmedikleri ve Kur'ân'da bunların hepsinin farz olduğu ve sahâbe tarafından hepsinin gerçekleştirildiği yazılı olmasına rağmen insanların artık Kur'ân'ı terkettiği ve göğün apaçık bir fitneyle, dumanla dünyayı tesir altına aldığı bir devreden bahsediliyor. Yani bugünlerden bahsediliyor.

 

44/DUHÂN-10

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle.
Diyanet İşleri : Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık gözetle gökyüzünden apaçık, gözle görünür bir dumanın geleceği günü.
Adem Uğur : Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle.
Ahmed Hulusi : Semânın apaçık bir duhân (duman) olarak geleceği (insanî hakikatin fark edileceği) süreci gözetle!
Ahmet Tekin : Şimdi sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle.
Ahmet Varol : Artık sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle.
Ali Bulaç : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Fizilal-il Kuran : Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
Gültekin Onan : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Hasan Basri Çantay : O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
Hayrat Neşriyat : (10-11) O hâlde, göğün insanları bürüyecek apaçık bir duhân (bir duman) getireceği günü gözetle! Bu (pek) elemli bir azabdır.
İbni Kesir : Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
Muhammed Esed : Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle,
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
Ömer Öngüt : Resulüm! O halde sen göğün apaçık bir duman getireceği günü bekle.
Şaban Piriş : Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle.
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ümit Şimşek : Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.

 

 

 

 

Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 5859

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
24.038