| İmam İskender Ali Mihr | : | Fakat kendini müstağni gören (bir şeye muhtaç olmadığını sanan) kimse. |
| Diyanet İşleri | : | Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; |
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Fakat ihtiyacı olmayana gelince. |
| Adem Uğur | : | Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, |
| Ahmed Hulusi | : | Kendini mustağni görene gelince. . . |
| Ahmet Tekin | : | Ama sen, güçleri, imkânları ve kabiliyetleriyle yeterli donanıma sahip olduklarını, vahyin, Kur’ân’ın rehberliğine ihtiyaçlarının olmadığını ileri sürenlerin üstüne düşüyorsun. |
| Ahmet Varol | : | Fakat kendini ihtiyaçtan uzak görene gelince, |
| Ali Bulaç | : | Fakat kendini müstağni gören (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise, |
| Ali Fikri Yavuz | : | Amma (malı ile Allah’a) ihtiyaç göstermiyene gelince; |
| Bekir Sadak | : | (5-6) Ama sen, kendisini ogutten mustagni goren kimseyi karsina alip ilgileniyorsun. |
| Celal Yıldırım | : | (5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun. |
| Diyanet İşleri (eski) | : | (5-6) Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. |
| Diyanet Vakfi | : | (5-7) Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin. |
| Edip Yüksel | : | Kendisini zengin görüp önemsemeyene gelince; |
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Amma istiğnâ edene gelince |
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ama ihtiyaç duymayana gelince, |
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince, |
| Fizilal-il Kuran | : | Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince. |
| Gültekin Onan | : | Fakat kendini müstağni gören ise, |
| Hasan Basri Çantay | : | Amma (zengin olduğu için) kendisini müstağnî gören adam (yok mu)? |
| Hayrat Neşriyat | : | (5-6) (Servetinin gurûruyla) kendisini (îmâna) muhtaç görmeyen kimseye gelince, işte sen (îmâna gelir de İslâma kuvvet verir mi diye) ona yöneliyorsun! |
| İbni Kesir | : | Ama kendisini müstağni gören. |
| Muhammed Esed | : | Ama kendini her şeye yeterli görene gelince, |
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | (5-6) Amma istiğnada bulunan kimseye gelince. İmdi sen ona teveccüh ediyorsun. |
| Ömer Öngüt | : | Kendini sana muhtaç görmeyene gelince, |
| Şaban Piriş | : | Ama, kendisini ihtiyaçsız görene.. |
| Suat Yıldırım | : | (5-6) Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun. |
| Süleyman Ateş | : | Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince; |
| Tefhim-ul Kuran | : | Fakat kendini müstağni (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan) gören ise, |
| Ümit Şimşek | : | Öğüte ihtiyaç duymayan kimseye gelince: |
| Yaşar Nuri Öztürk | : | O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince, |