A'RÂF-109

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-109
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-109

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-109>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالَ الْمَلأُ مِن قَوْمِ فِرْعَوْنَ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ

Kâlel meleu min kavmi fir’avne inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun).

Firavun kavminden ileri gelenler: “Bu gerçekten âlim (çok iyi bilen) bir sihirbazdır.” dediler.  
1. kâle : dediler
2. el meleu : eşraf, ileri gelenler
3. min kavmi fir'avne : firavunun kavminden
4. inne : muhakkak ki
5. hâzâ : bu
6. le sâhırun : gerçekten bir sihirbazdır (sihir yapandır)
7. alîmun : çok iyi bilen, bilgin

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

O devirde hep mucizeler söz konusudur ve Allahû Tealâ, resûlünü mucizelerle göndermiştir. İki mucizeden biri, Hz. Musa'nın asasını atarak bir ejderha oluşturması, ikincisi abasının altında bembeyaz ışık saçan bir el görünmesidir. İkisi de fiziğin ötesinde iki tane olaydır. Ama bütün devirlerde olduğu gibi o devirde de devrin ileri gelenleri: “Bu olayların ikisi de apaçık. Bu da çok iyi sihir yapmasını bilen bir âlimdir. Hepsi o kadar. Yoksa Allah ile bir ilişkisi yok.” demişlerdir. Zaten firavun: “Ben Allah'ım. Benden başka Allah yok.” demektedir.

Firavun öldüğü zaman, Allah kalp gözünü açıp, hakikati gösterince derhal secdeye kapanmıştır. Ve: “Yarabbi beni dünyaya geri döndür. Sana ne kadar itaat eden bir kul olduğumu ispat edeyim.” demiştir. Allahû Tealâ da: “Ölüm anında gönül gözünü açtıktan sonra insanları bir defa daha dünyaya geri göndermeyiz. Sana ölümün hakikatini gösterdik ve artık hakikatin ne olduğunu biliyorsun o sebeple mümkün değil. Ama seni, şu içinde bulunduğun secde vaziyetinde, gelecek nesillere ibret olmak üzere kıyâmete kadar muhafaza edeceğim.” buyurmuştur.

Ve firavunun binlerce sene evveline ait olan vücudu hiçbir noktasında, hiçbir çürüme olmadan Allahû Tealâ tarafından muhafaza edilmiştir. Bugün bu ceset, Londra British Museum'dadır.

7/A'RÂF-109

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Firavun kavminden ileri gelenler: “Bu gerçekten âlim (çok iyi bilen) bir sihirbazdır.” dediler.
Diyanet İşleri : Firavun’un kavminden ileri gelenler, dediler ki: “Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'un kavminden ileri gelenlerin bir kısmı, gerçekten de dediler, bu, bilgili bir büyücü.
Adem Uğur : Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır.
Ahmed Hulusi : Firavun'un halkınının ileri gelenleri (rahipler): "Muhakkak ki bu çok şey bilen bir sihirbaz" dediler. . .
Ahmet Tekin : Firavun’un kavminden ileri gelen kodamanlar:
'Bu kesinlikle bilge bir sihirbazdır' dediler.
Ahmet Varol : Firavun'un toplumundan ileri gelenler dediler ki: 'Bu bilgin bir büyücüdür.
Ali Bulaç : Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür.";
Ali Fikri Yavuz : Firavun’un kavminden başta gelenler dedi ki: “- Muhakkak bu, çok bilgiç bir sihirbazdır.
Bekir Sadak : (109-11) 0 Firavun milletinin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun: ne buyurursunuz?» dedi.
Celal Yıldırım : Fir'avn'ın kavminden ileri gelenler, (bu mu'cizeyi inkâr edip), bu çok bilgili bir sihirbazdır;
Diyanet İşleri (eski) : (109-110) Firavun milletinin ileri gelenleri, 'Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor' dediler. Firavun: 'Ne buyurursunuz?' dedi.
Diyanet Vakfi : (109-110) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır. Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Edip Yüksel : Firavun'un halkından ileri gelenler, durumu tartıştılar ve 'Bu, uzman bir sihirbazdır,' dediler,
Elmalılı Hamdi Yazır : Fir'avnın kavminden o cemiyyet, bu, dedi: şüphesiz çok bilgiç bir sihirbaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun'un kavminden ileri gelenler: «Şüphesiz bu çok bilgili bir sihirbaz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun'un kavminden ileri gelenler, «Muhakkak bu çok bilgili bir sihirbazdır.» dediler.
Fizilal-il Kuran : Firavun'un ileri gelen soydaşları dediler ki, Bu adam bilgili bir büyücüdür.»
Gültekin Onan : Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür."
Hasan Basri Çantay : (109-110) Fir'avnın kavminden ileri gelenler dedi ki: «Bu sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyen bilgin bir büyücüdür muhakkak». (Fir'avn sordu:) «O halde ne buyurursunuz»?
Hayrat Neşriyat : Fir'avun’un kavminden ileri gelenler dedi ki: 'Hakikaten bu, gayet bilgin bir sihirbazdır!'
İbni Kesir : Firavun'un kavminden ileri gelenler: Doğrusu bu, bilgin bir sihirbazdır, dediler.
Muhammed Esed : Firavunun uyrukları arasında ileri gelenler "Doğrusu, çok şey bilen usta bir sihirbazmış bu" dediler,
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir'avun'un kavminden ileri gelenler, «Şüphe yok ki, bu çok bilen bir sâhirdir» dedi.
Ömer Öngüt : Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Bu gerçekten çok bilgili bir sihirbazdır!”
Şaban Piriş : Firavun kavminden ileri gelenler: - Bu, bilgin bir sihirbaz, dediler.
Suat Yıldırım : Firavun’un ileri gelen yetkilileri: "Anlaşıldı, bu usta bir sihirbaz!" dediler.
Süleyman Ateş : Fir'avn kavminden ileri gelen bir topluluk dediler ki: "Bu, çok bilgili bir büyücüdür!"
Tefhim-ul Kuran : Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: «Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür»;
Ümit Şimşek : Firavun kavminin ileri gelenleri 'Bu çok bilgili bir büyücü,' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun toplumunun kodamanları şöyle konuştular: "Bu adam gerçekten çok bilgili bir büyücü."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 2.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.595