A'RÂF-60

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-60
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-60

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-60>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالَ الْمَلأُ مِن قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ

Kâlel meleu min kavmihî innâ le nerâke fî dalâlin mubîn(mubînin).

Kavminin ileri gelenleri: “Muhakkak ki; biz seni apaçık bir dalâlet içinde görüyoruz.” dediler.  
1. kâle : dedi (dediler)
2. el meleu : ileri gelenler
3. min kavmi-hî : kavminden
4. in-nâ : muhakkak ki biz
5. le nerâ-ke : gerçekten seni görüyoruz
6. fî dalâlin : dalâletin
7. mubînin : apaçık

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlık tarihi boyunca bütün kavimler, bütün peygamberlerini, bütün resûllerini inkâr etmişlerdir (Mu'minûn-44).

Hz. Nuh, bir peygamberdir. Bütün peygamberlere denilenleri kavminin ileri gelenleri, Hz. Nuh'a da demişlerdir: “Biz seni apaçık bir dalâlet içinde görüyoruz.”

Oysa ki dalâlette olan kişi;

  • Allah'ın yoluna girememiş kişidir.
  • Ruhu Allah'a doğru yola çıkamamış kişidir.
  • Mü'min olamamış kişidir.
  • Mürşidine tâbî olamamış kişidir.
  • Allah'a ulaşmayı dilememiş kişidir.

    Bütün zamanlarda vücuda gelen olaylar, zamanımızda da tahakkuk etmektedir. Bugün de bütün kavimlerdeki insanların çoğu, Allah'ın bütün resûllerini, saf dışı etmek gayreti içindedirler.

    23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
    Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

     

    7/A'RÂF-60

    Bismillâhirrahmânirrahîm

    İmam İskender Ali Mihr : Kavminin ileri gelenleri: “Muhakkak ki; biz seni apaçık bir dalâlet içinde görüyoruz.” dediler.
    Diyanet İşleri : Kavminin ileri gelenleri, “Biz seni açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
    Abdulbaki Gölpınarlı : Kavminden ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni apaçık bir sapıklık içine dalmış görmedeyiz.
    Adem Uğur : Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!
    Ahmed Hulusi : Halkından geleneksel görüşün ileri gelenleri dedi ki: "Doğrusu biz seni apaçık sapıklık içinde görüyoruz. "
    Ahmet Tekin : Kavminin ileri gelenleri ise:
    'Biz de seni, kesinkes apaçık bir cehalet ve yanılgı içinde görüyoruz' dediler.
    Ahmet Varol : Kavminin ileri gelenleri: 'Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz' dediler.
    Ali Bulaç : Kavmimin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler.
    Ali Fikri Yavuz : Kavminin büyükleri, ona şöyle cevap verdiler: “- Biz, seni cidden apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
    Bekir Sadak : Milletinin ileri gelenleri: «Biz senin apacik sapiklikta oldugunu goruyoruz» dediler.
    Celal Yıldırım : Kavminden ileri gelenler Ona : Doğrusu biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz, dediler.
    Diyanet İşleri (eski) : Milletinin ileri gelenleri: 'Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz' dediler.
    Diyanet Vakfi : Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!
    Edip Yüksel : Halkının ileri gelenleri, 'Seni apaçık bir sapıklık içinde gürüyoruz,' dediler.
    Elmalılı Hamdi Yazır : Kavminden cumhur cemaat her halde biz, dediler: Seni açık bir dalâl içinde görüyoruz.
    Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kavminden cumhur cemaat =ileri gelenler: «Şüphesiz ki, biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz.» dediler.
    Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kavminden ileri gelenler dediler ki: «Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz».
    Fizilal-il Kuran : Soydaşlarının ileri gelenleri ona 'senin açık bir sapıklık içinde olduğunu görüyoruz' dediler.
    Gültekin Onan : Kavminin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler.
    Hasan Basri Çantay : Kavminden ileri gelenler de şöyle dedi: «Biz seni hiç şübhesiz apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz».
    Hayrat Neşriyat : Kavminden ileri gelenler: 'Doğrusu biz, gerçekten seni apaçık bir dalâlet içindegörüyoruz' dedi(ler).
    İbni Kesir : Kavminden ileri gelenler de dedi ki: Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.
    Muhammed Esed : Kavmi içinden önde gelenler: "Doğrusu, biz senin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu görüyoruz!" diye karşılık verdiler.
    Ömer Nasuhi Bilmen : Kavminden ileri gelen bir cemaat dedi ki: «Şüphe yok biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.»
    Ömer Öngüt : Kavminin ileri gelenleri dediler ki: “Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz. ”
    Şaban Piriş : Kavminin ileri gelenleri: -Biz, seni açıkça bir dalalet içinde görüyoruz, dediler.
    Suat Yıldırım : Halkının söz sahibi yetkilileri: "Biz seni besbelli bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
    Süleyman Ateş : Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz!"
    Tefhim-ul Kuran : Kavminin önde gelenleri: «Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görmekteyiz» dediler.
    Ümit Şimşek : Kavminin ileri gelenleri 'Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz' dediler.
    Yaşar Nuri Öztürk : Toplumunun kodamanları dediler ki: "Vallahi biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
94.572