TEVBE-72

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-72
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-72

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-72>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَعَدَ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ أَكْبَرُ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ

Vaadallâhul mu’minîne vel mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adn(adnin), ve rıdvânun minallâhi ekber(ekberu), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara orada ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vaadetti. Adn cennetlerinde güzel meskenler (vardır). Ve (bunların) en büyüğü, Allah'tan bir rızadır (Allah'ın razı olmasıdır). İşte o, fevz-ül azîmdir (en büyük kurtuluştur).  
1. vaadallâhu : Allah vaadetti
2. el mu'minîne : mü'min erkekler
3. ve el mu'minâti : ve mü'min kadınlar
4. cennâtin : cennetler
5. tecrî : akar
6. min tahti-hâ : onun altından
7. el enhâru : nehirler
8. hâlidîne : ebedî, devamlı (kalanlar)
9. fî-hâ : orada
10. ve mesâkine : ve meskenler, evler
11. tayyibeten : helâl, güzel, temiz
12. fî cennâti adnin : adn cennetleri içinde
13. ve rıdvânun : ve bir rıza
14. min allâhi : Allah'tan
15. ekberu : en büyüktür (kebir = büyük)
16. zâlike : işte
17. huve el fevzu el azîmu : o en büyük kurtuluştur

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

En büyük kurtuluş, en büyük rızayı beraberinde getirir. Fevzler giderek üstünleşir, kişiyi daha üstün cennetlere ulaştırır. Bu cennetlerin en üstünü adn cennetleridir.

Kur'ân-ı Kerim'de 7 tane fevz vardır:

      1. fevz, Allah'a ulaşmayı dilemek.

      2. fevz, 12 tane ihsanla mürşide ulaşmak.

      3. fevz, ruhu Allah'a ulaştırıp teslim etmek.

      4. fevz, fizik vücudu Allah'a teslim etmek.

      5. fevz, nefsi Allah'a teslim etmek.

      6. fevz, muhlis olmak.

    7. fevz, iradeyi Allah'a teslim etmek.

Bu noktada, 7 ayrı kademede Allah'ın rızası söz konusudur:

Bir insan, Allah'a ulaşmayı dilediği zaman başlangıçtaki Allah'ın 1. rızasının sahibi olur (âmenûlar rızası, 3. basamak). Allahû Tealâ, Rahmân esmasıyla tecelli eder. Sonra o kişinin gözlerindeki hicab-ı mestureyi, kulaklarındaki vakrayı alır, kalbindeki mührü açar, küfrü alır, kalbindeki ekinneti alır, yerine ihbat koyar. Allahû Tealâ kalbe ulaşır. Kalbin nur kapısını Allah'a çevirir. Göğsünden kalbine nur yolunu açar. Ve kişiyi huşûya ulaştırır:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).

(Allah'tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah'a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).

Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O'na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.

13. basamakta Allah'ın 2. rızasını kazandıktan sonra mürşidini gösterir.

Bundan sonra Allahû Tealâ, kişileri Allah'a teslim yollarına ulaştırır. Ruh, Allah'a doğru yola çıkar:

5/MÂİDE-16: Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm'e hidayet eder (ulaştırır).

Kişi, 14. basamakta mürşidine ulaşır. 12 tane ihsanla, önünde diz çöker, tövbe eder ve ruhu Allah'a doğru yola çıkar.

İlk %7 nur birikimiyle ruh, 1. gök katına ulaşır (Nefs-i Emmare).

2. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Levvame).

3. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Mülhime), kişi Allah'tan ilham almaya başlar.

4. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Mutmainne).

5. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Radiye), kişi Allah'tan razı olur.

6. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Mardiyye), Allah da kişiden razı olur:

89/FECR-28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).

Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!

Bu, 20. basamaktaki 3. rızadır (vuslat rızası).

7. defa %7 nur birikimi (Nefs-i Tezkiye), 21. basamakta ruh Allah'a ulaşır.

İnsanlar her gün, günün yarısından daha fazla zikre başlarlarsa, Allah'a ispat ederler ki; onlar, pozitif zühdün sahipleridir:

12/YÛSUF-20: Ve şerevhu bi semenin bahsin derâhime ma’dûdeh(ma’dûdetin), ve kânû fîhi minez zâhidîn(zâhidîne).

Ve onu (Yusuf'u), az bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar. Çünkü; ona karşı zahidlerden idiler.

Her gün Allah'ı, fizik vücutlarından ve herşeyden önde tutmuşlardır. Günün yarısından daha az zikretmiş olsalardı, kendileri önde olurdu. Ama yarıyı aşınca Allah'ı, zikri önde tuttukları kesinleşmiştir. Burası da zühd kademesine ait olan muhsinler rızasıdır (4. rıza). Allahû Tealâ: “Onlar ki; Allah'ın rızasını kazanmışlardır ve muhsin olmuşlardır.” diyor. Kişi, fizik vücudunu 25. basamakta Allah'a teslim etmiştir. Bu nokta ulûl'elbab rızasıdır (5. rıza).

Kişi, 26. basamakta nefsini Allah'a teslim ederek ulûl'elbab olmuştur. Bu, ulûl'elbab kademesinde ihlâs rızasıdır (6. rıza).

Ve 27. basamakta İhlâs makamında kişi, Tövbe-i Nasuh'a davet edilir. Daha sonra Allah, kişinin velâyete adım attıktan sonraki günahlarını sevaba çevirir (28. basamağın 3. kademesi). O kişiden razı olur. Bu, o kişinin iradesini teslim etmeden evvelki Allah'ın rızasına sahip olduğu noktadır (7.rıza).

Allah'ın rızasına sahip olduğu son noktada kişi, iradesini salâhın 4. mertebesinde Allah'a teslim ederek bihakkın takvanın rızasına ulaşmıştır.

 

9/TEVBE-72

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara orada ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vaadetti. Adn cennetlerinde güzel meskenler (vardır). Ve (bunların) en büyüğü, Allah'tan bir rızadır (Allah'ın razı olmasıdır). İşte o, fevz-ül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
Diyanet İşleri : Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, inanan erkek ve kadınlara, kıyılarından ırmaklar akan cennetler, içlerinde tertemiz zevk ve sefalar edilecek olan ebedî Adn cennetlerinde bulunan meskenler vaadetmiştir. Allah'ın râzılığıysa daha da büyüktür. İşte budur en büyük kurtuluş ve murâda eriş.
Adem Uğur : Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.
Ahmed Hulusi : Allâh, iman etmiş erkeklere de iman etmiş kadınlara da, içinde sonsuza dek yaşamak üzere, altlarından nehirler akan cennetler vadetmiştir. . . (Bir de) Adn cennetlerinde tertemiz yaşam ortamları ve (bu nimetlerin) en muhteşemi olarak Rıdvan'ı! Aziym mutluluk budur işte!
Ahmet Tekin : Allah mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennet konakları va’detti. Orada ebedî yaşarlar. Adn Cennet’inde güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası, rızasına ulaşma mertebesi ise hepsinden daha büyük bir lütuftur. İşte asıl büyük mutluluk da budur.
Ahmet Varol : Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler ve Adn cennetinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'ın hoşnutluğuysa hepsinden daha büyüktür. Büyük kurtuluş işte budur.
Ali Bulaç : Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
Ali Fikri Yavuz : Allah, müminlerin erkeğine ve dişisine, ağaçları altından ırmaklar akar cennetler vaad buyurdu, içlerinde ebedî olarak kalacaklar; hem Adn cennetlerinde güzel meskenler... Allah’ın bir rızası ise daha büyüktür. İşte bu, en büyük saadettir.
Bekir Sadak : Allah mumin erkeklere ve mumin kadinlara, temelli kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hos meskenler vadetmistir. Allah'in hosnut olmasi en buyuk seydir. Iste buyuk kurtulus budur. *
Celal Yıldırım : Allah, mü'min erkeklerle mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennetler va'detmiştir; orada ebedî kalıcılardır ve ayrıca Adn Cennetlerinde güzel, gönül çekici konaklar da va'detmiştir. Allah'ın razı olması ise, (hepsinden) daha büyük. İşte bu büyük bir kurtuluştur.
Diyanet İşleri (eski) : Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vadetmiştir. Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur.
Diyanet Vakfi : Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.
Edip Yüksel : ALLAH, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içinden ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel evler söz vermiştir. ALLAH'ın hoşnud olması ise hepsinden daha büyük bir şeydir. İşte en büyük kurtuluş budur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah, mü'minlerin erkeğine, dişisine altından ırmaklar akar Cennetler va'd buyurdu, içlerinde muhalled kalacaklar hem Adin Cennetlerinde hoş hoş meskenler, Allahın bir rıdvanı ise hepsinden büyük, işte asıl fevzi azîm de budur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah, inanan erkeklere ve dişilere, sonsuza dek kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel güzel meskenler va'detti. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük mutluluk da budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.
Fizilal-il Kuran : Allah, erkek kadın bütün müminleri altlarından nehirler akan ve içlerinde sürekli kalacakları cennetlere, Adn cennetlerinde konforlu konutlara yerleştireceğine söz vermiştir. Allah'ın hoşnutluğu ise, bunlardan daha büyük bir ödüldür. İşte büyük kurtuluş, büyük başarı budur.
Gültekin Onan : Tanrı, inançlı(erkek)lere ve inançlı(kadın)lara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Tanrı'dan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
Hasan Basri Çantay : Allah, mü'min erkeklere de, mü'min kadınlara da — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altından ırmaklar akan Adn cennetlerini ve çok güzel meskenler va'detdi. Allahın bir rıdvaanı (rızaası) ise daha büyükdür. İşte bu, asıl bu, en büyük seadetdir.
Hayrat Neşriyat : Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler va'd etti.Allah’ın rıdvânı (râzı olması) ise daha büyüktür! İşte büyük kurtuluş budur!
İbni Kesir : Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde temelli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetleri vaadetti. Ve Adn cennetlerinde çok güzel meskenler de. Allah tarafından bir hoşnudluk ise daha büyüktür. En büyük kurtuluş işte budur.
Muhammed Esed : İnanan erkeklere ve kadınlara, içinde yerleşip kalacakları, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçeler vaat etmiştir O; ve o esenlik dolu ebedi bahçelerde güzel ve ferah evler: Ve hepsinden daha üstünü de: Allahın hoşnutluğu, hoşça kabulü, işte budur, en büyük/en yüce bahtiyarlık!
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ imân sahibi olan erkeklere ve kadınlara içinde ebedîyen kalıcılar olmak üzere altlarından ırmaklar akar cennetler ve Adn cennetlerinde pâk ikâmetgâhlar vaad buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ tarafından olan bir rıza ise, daha büyüktür. İşte en büyük necât da budur.
Ömer Öngüt : Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedî kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vâdetmiştir. Allah'ın hoşnud olması ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.
Şaban Piriş : Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vaat etmiştir. Allah’ın hoşnutluğu ise en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur.
Suat Yıldırım : Allah mümin erkeklere de, mümin kadınlara da, ebedî kalmak üzere girecekleri, içinden ırmaklar akan cennetler vaad etti. Hem Adn cennetlerinde hoş hoş konaklar!Hepsinden âlâsı ise Allah’ın kendilerinden razı olmasıdır. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur.
Süleyman Ateş : Allâh inanan erkeklere ve inanan kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detmiştir. Allâh'ın (onlardan) râzı olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur.
Tefhim-ul Kuran : Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
Ümit Şimşek : Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içlerinde ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler ile Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyük bir ödüldür. En büyük bahtiyarlık da işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. Sürekli kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o büyük başarı/o büyük kurtuluş.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.678