TEVBE-55

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-55
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-55

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-55>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَلاَ تُعْجِبْكَ أَمْوَالُهُمْ وَلاَ أَوْلاَدُهُمْ إِنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ لِيُعَذِّبَهُم بِهَا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَافِرُونَ

Fe lâ tu’cibke emvâluhum ve lâ evlâduhum, innemâ yurîdullâhu li yuazzibehum bihâ fîl hayâtid dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Artık onların malları ve evlâtları (da) senin hoşuna gitmesin. Allah dünya hayatında onları, onunla (onlarla) azaplandırmayı ve onların nefslerinin (canlarının), kâfir olarak çıkmasını ister.  
1. fe lâ tu'cib-ke : artık senin hoşuna gitmesin, imrendirmesin
2. emvâlu-hum : onların malları
3. ve lâ evlâdu-hum : ve onların evlâtları ... olmasın
4. innemâ : ancak, sadece, yalnız
5. yurîdu allâhu : Allah ister
6. li yuazzibe-hum : onları azaplandırmayı
7. bi-hâ : onunla
8. fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
9. ve tezheka : ve çıkar
10. enfusu-hum : onların nefsleri, canları
11. ve hum : ve onlar
12. kâfirûne : kâfirler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e görünüşte tâbî olan, ancak sahâbenin içinde bozgunculuk eden birtakım insanlar vardı. Bunlar, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî olmadan önce, sahâbeye kötü davrandıkları için, İslâm'ın da kendilerine kötü davranabileceğini, rahatsızlık vereceğini zannetmekte ve cizye adlı bir vergiyi ödemekten kaçınmakta idiler. Bunun için sahâbe gibi görünme gayreti içinde olan bu insanlar, münafıklardır.

Sahâbe, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i hayattayken görenler değildir. Söz konusu olan münafıklar da Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i görmüşler, hatta onun da ötesine geçerek, görünüşte tâbî olmuşlardır. Ve O'nun her yaptığına karşı çıkmışlar, hakkında dedikodular yapmışlardır. Ve Peygamber Efendimiz (S.A.V), onların münafık olduğunu bilmektedir.

Dünya hayatında onların evlâtlarıyla, mallarıyla ve dünyaya dönük olan hususlarla cezalandırılmaları söz konusudur. Daha ötesi, neticede onların canlarının kâfir olarak çıkması da uygundur. Kendilerine gelip, kendilerini toplayabilirlerse bütün fırsatlar hazırdır ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e gerçek anlamda bir tövbeyle hayata dönmeleri söz konusudur. Ama böyle bir dizaynda onlar, acaba münafıklıktan vazgeçerler mi?

Allahû Tealâ, Kur'ân-ı Kerim'e açık açık bunları indirmiştir. Ve münafıklar da bütün bu âyetleri, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den hemen öğrenmişlerdir. Ama münafık olmaktan vazgeçmemişlerdir.

9/TEVBE-55

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Artık onların malları ve evlâtları (da) senin hoşuna gitmesin. Allah dünya hayatında onları, onunla (onlarla) azaplandırmayı ve onların nefslerinin (canlarının), kâfir olarak çıkmasını ister.
Diyanet İşleri : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah, bununla ancak onlara dünya hayatında azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık onların malları ve evlâtları, seni şaşırtıp imrendirmesin. Şüphe yok ki Allah, onları o malla, o evlâtla dünya hayâtında azaplandırmayı diler ve kâfir olarak da güçlükle can vermelerini murâd eder.
Adem Uğur : (Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Ahmed Hulusi : Onların ne zenginlikleri ve ne de evlatları seni imrendirmesin. . . Allâh bunlarla ancak dünya hayatında onlara azap etmeyi (bunlara yönelmenin getirisi olan Allâh'tan uzak düşmenin oluşturacağı azabı) ve hakikat bilgisini inkâr edenler olarak canlarının çıkmasını irade ediyor (mekr yoluyla).
Ahmet Tekin : Onların paraları, malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah bunlarla, sadece dünya hayatında onları cezalandırmak istiyor. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkâr edenlerin canlarının çıkmasını murâd ediyor.
Ahmet Varol : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azab etmeyi ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını diliyor.
Ali Bulaç : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının inkâr içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, sakın onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin. Allah, ancak onlar kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını ve dünya hayatında bunlar sebebiyle kendilerine (münafıklara) azap etmesini diliyor.
Bekir Sadak : Artik onlarin mallari ve cocuklari seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dunya hayatinda azabetmek ve canlarinin inkarci olarak cikmasini ister.
Celal Yıldırım : Onların mallarının ve çocuklarının (bolluğu) seni imrendirmesin. Allah bunlarla dünya hayatında onlara azâb etmek ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını istiyor.
Diyanet İşleri (eski) : Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azabetmek ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını ister.
Diyanet Vakfi : (Ey Muhammed!) Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatında onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Edip Yüksel : Onların paraları ve çocukları seni etkilemesin. ALLAH bunlarla, onları dünya hayatında cezalandırmayı ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını istiyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sakın onların ne malları ne evlâdları seni imrendirmesin, o hiç bir şey değil ancak Allah onları Dünya hayatta bunlarla ta'zib etmesini ve canlarının kâfir oldukları halde çıkmasını murad ediyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın onların malları da çocukları da seni imrendirmesin! Allah yalnızca dünya hayatında onlara bunlarla azap etmeyi ve canlarının kafir olarak çıkmasını istiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların malları da, evlatları da sakın seni imrendirmesin. Bu olsa olsa, Allah'ın onları dünya hayatında bu gibi şeylerle azaba uğratmasından ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murat etmiş olmasından başka birşey değildir.
Fizilal-il Kuran : Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azâp etmek ve canlarının kâfir olarak çıkmasını ister.
Gültekin Onan : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Tanrı bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının küfür içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Hasan Basri Çantay : Artık (Habîbim) onların ne malları, ne evlâdları seni imrendirmesin. Allah bunlar sebebiyle ancak kendilerini dünyâ hayâtında azaba çarpdırmayı ve canlarının, kendileri kâfir olarak, güçlükle çıkmasını irâde eder.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin! Allah bunlarla ancak, onlara dünya hayâtında azâb etmeyi ve onların kâfir kimseler olarak canlarının çıkmasını istiyor.
İbni Kesir : Artık onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Doğrusu Allah, ancak bununla onlara dünya hayatında azab etmeyi ve kafirler olarak canlarının çıkmasını ister.
Muhammed Esed : Öyleyse, onların geçici servetleri yahut çocukları(nın çokluğundan duydukları doyum) sakın seni imrendirmesin: Allah bütün bunlarla dünya hayatında onlara sadece azap vermek ve canlarının hakkı (hala) inkar edip dururlarken çıkmasını istemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık seni taaccübe düşürmesin, onların ne malları ve ne de evlatları. Allah Teâlâ ancak diler ki, onları bununla dünya hayatında muazzep kılsın ve onların kâfir oldukları halde canları çıkıversin.
Ömer Öngüt : Onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla dünya hayatında onların azaplarını artırmayı ve canlarının kâfirler olarak güçlükle çıkmasını istiyor.
Şaban Piriş : Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin, Allah bunlarla onları dünya hayatında cezalandırmak istiyor. Ve onların canları kafir olarak çıkar.
Suat Yıldırım : Onların ne mallarının ne de çocuklarının çokluğu seni imrendirmesin. O hiç de önemli değil! Çünkü Allah bunlar sebebiyle dünya hayatında onlara sıkıntı çektirmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını dilemektedir.
Süleyman Ateş : Onların ne malları, ne de evlâdları seni imrendirmesin. Allâh bunlarla onlara dünyâ hayâtında azâbetmeyi ve kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Tefhim-ul Kuran : Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının onlar küfür içindeyken zorlukla çıkmasını ister.
Ümit Şimşek : Onların ne malları seni imrendirsin, ne de evlâtları. Allah onlara daha dünyada iken bunlarla sıkıntı vermeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların malları da evlatları da seni imrendirmesin. İş sadece şudur: Allah onlara şu iğreti hayatta azap etmeyi ve canlarının küfre sapmış bir halde çıkmasını istiyor.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.712