YÛNUS-57

Anasayfa » YÛNUS Suresi » YÛNUS-57
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛNUS-57

"YÛNUS Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<10/YÛNUS-57>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ

Yâ eyyuhen nâsu kad câetkum mev'ızatun min rabbikum ve şifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu'minîn(mu'minîne).

Ey insanlar! Size, Rabbinizden öğüt (vaaz) ve göğsünüzde olana (nefsinizin kalbindeki hastalıklara) şifa ve mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir.  

 

1. yâ eyyuhâ en nâsu : ey insanlar
2. kad : olmuştur
3. câet-kum : size geldi
4. mev'ızatun : öğüt
5. min rabbi-kum : Rabbinizden
6. ve şifâun : ve şifa
7. limâ fî es sudûri : sinelerde olana
8. ve huden : ve hidayet
9. ve rahmetun : ve rahmet
10. li el mu'minîne : mü'minler için

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, Kur'ân-ı Kerim'le ve Kur'ân-ı Kerim'i anlatan Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile bir açıklama yapıyor. Kur'ân-ı Kerim ve vasıflarını birer birer veriyor. Kur'ân-ı Kerim;

  1. Öğüttür.
  2. Şifadır.
  3. Hidayettir.
  4. Rahmettir.

Başlangıçta kalbin içinde idraki önleyen bir engel (ekinnet) vardır.

Kalpler mühürlüdür.

Kalp %100 kapkaranlıktır.

Kalbin içi %100 afetlerle doludur. Bütün bunlar göğsün içindeki kalpte bulunan hastalıklardır. Kalp bu sebeple kasiyet bağlamış, kararmış, sertleşmiştir. Allahû Tealâ, bu sertleşmenin ve kararmanın üst seviye olduğu noktada kişinin kalbine "hasta" diyor. Allah'a ulaşmayı dilemekle Allahû Tealâ, 12 tane ihsanda bulunur. Böylece kalpteki hastalıklar şifaya kavuşur.

Allahû Tealâ, ekinneti alarak yerine ihbatı koyar.

Allah kalbe ulaşır (ve kalbe hidayeti ulaştırır).

Kalbin nur kapısı şeytana dönükken onu, Allah'a döndürür.

Allah'ın nurları, kalbe şifa olmak üzere gelebilsin diye göğüsten kalbe yol açar.

Mürşide 12 tane ihsanla ulaşıp tâbî olunca Allah kalbin içine îmânı yazar.

Bundan sonra zikre başlayınca Allah'ın katından gelen fazıllar, nefsin kalbindeki îmân kelimesinin etrafında toplanmaya başlarlar ve işgal ettikleri alanda olan afetleri, karanlıkları, zulmeti, hevayı kapı dışarı ederler. Kur'ân-ı Kerim'de Allahû Tealâ'nın önerdiği şeyler, hanif dîninin standartlarıdır ve mutlaka kişilere şifadır. Allahû Tealâ, afetlerin hepsini adım adım yok etmek için Allah'ın zikriyle bir savaşı öğütlemektedir.

"Allah yolunda nefsinizle cihad edin."

Allah ve öğüt, şartları olgunlaştırmaktadır. Kişinin yaptığı zikirle, Allah'ın nurları nefsin kalbinde toplanıp, kalbe şifa olur.

Ve sonuçta:

Ruh, Allah'a ulaşarak, hidayete kavuşur.

Fizik vücut, Allah'a teslim olarak, hidayete kavuşur.

Nefs, Allah'a teslim olarak, hidayete kavuşur.

Kur'ân-ı Kerim; bu safhaları içeren bir öğüdü, şifayı, hidayeti ve rahmeti ifade eder. Bütün bunlar "rahmet" adlı nurların kalbe taşıdığı fazıllarla gerçekleşmektedir. Ayrıca Allah'ın Rahîm esmasıyla tecellisine bağlıdır. Bu âyet-i ke-rime, bu açıdan önemli bir hüküm ifade etmektedir.

Ve Allahû Tealâ, rahmet kelimesini kullanmıştır. Ama genelde şifa, öğüt ve hidayetle birlikte nur'u kullanmaktadır. "Kur'ân-ı Kerim bir nurdur." demektedir. Yani muhtevasında rahmet nuru, salâvât nuru ve fazl nuru vardır. Allahû Tealâ, burada hem Tevrat için hem Zebur için hem İncil için hem de Kur'ân-ı Kerim için "nur" kelimesi yerine "rahmet" kelimesini kullanmıştır. Allahû Tealâ, Kur'ân'da hidayet olduğunu, şifa olduğunu, nur olduğunu ifade etmektedir.

 

10/YÛNUS-57

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ey insanlar! Size, Rabbinizden öğüt (vaaz) ve göğsünüzde olana (nefsinizin kalbindeki hastalıklara) şifa ve mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir.
Diyanet İşleri : Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerdeki dertlere şifâ, inananlara hidâyet ve rahmet geldi.
Adem Uğur : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Ahmed Hulusi : Ey insanlar! Size, Rabbinizden bir öğüt, içinizde olan (şuur) için bir şifa (sağlıklı düşünme ilacı), iman edenler için bir hüda (hakikatlerine erdirici rehber) ve rahmet gelmiştir.
Ahmet Tekin : Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, gönüllere bir uyarı, ruhlara bir şifa, mü’minlere bir hidayet rehberi ve rahmet, Kur’ân gelmiştir.
Ahmet Varol : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olanlar için bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Ali Bulaç : Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Ali Fikri Yavuz : Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, kalblerdeki şüphelere bir şifa ve müminler için bir hidayet ve rahmet olan Kur’an geldi.
Bekir Sadak : Ey insanlar! Rabbinizden size bir ogut ve kalblerde olana sifa, inananlara dogruyu gosteren bir rahber ve rahmet gelmistir.
Celal Yıldırım : Ey insanlar! Size gerçekten Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki (manevî hastalıklara) bir şifâ ve mü'minlere doğru yolu gösteren (bir belge) ve rahmet gelmiştir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalblerde olana şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir.
Diyanet Vakfi : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Edip Yüksel : Ey halk, Rabbinizden size bir öğüt, gönülleri sıkan her şeye karşı bir şifa, inananlara bir yol gösterici ve bir rahmet gelmiş bulunuyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey insanlar işte size rabbınızdan bir mev'ıza ve gönüller derdine bir şifa, ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey insanlar, işte size Rabbinzden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi.
Fizilal-il Kuran : Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Gültekin Onan : Ey insanlar, rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve inançlılar için bir hidayet ve rahmet geldi.
Hasan Basri Çantay : Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüd, gönüllerde olan (derd) lere bir şifâ, mü'minler için bir hidâyet ve rahmet gelmişdir.
Hayrat Neşriyat : Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir nasîhat, gönüllerde olana bir şifâve mü’minler için bir hidâyet ve bir rahmet (olan Kur’ân) gelmiştir.
İbni Kesir : Ey insanlar; size Rabbınızdan bir öğüt, gçğüslerde olana bir şifa, mü'minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Muhammed Esed : Ey insanlar! İşte Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olabilecek her türlü (darlık ve hastalık) için bir şifa ve (O'na) inanan herkes için hidayet ve rahmet gelmiş bulunuyor.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey insanlar! Muhakkak ki, size Rabbinizden bir öğüt ve gönüllerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidâyet ve bir rahmet gelmiştir.
Ömer Öngüt : Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, hastalanmış gönüllere bir şifâ ve müminler için hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir.
Şaban Piriş : -Ey İnsanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olana bir şifa, kılavuz ve müminler için bir rahmet gelmiştir.
Suat Yıldırım : Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi.
Süleyman Ateş : Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde olan(sıkıntılar)a şifa ve inananlara bir yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Tefhim-ul Kuran : Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Ümit Şimşek : Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerin derdine devâ, mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108109

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
51.068