YÛNUS-39

Anasayfa » YÛNUS Suresi » YÛNUS-39
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛNUS-39

"YÛNUS Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<10/YÛNUS-39>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

بَلْ كَذَّبُواْ بِمَا لَمْ يُحِيطُواْ بِعِلْمِهِ وَلَمَّا يَأْتِهِمْ تَأْوِيلُهُ كَذَلِكَ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الظَّالِمِينَ

Bel kezzebû bimâ lem yuhîtû bi ilmihî ve lemmâ ye'tihim te'vîluh(te'vîluhu), kezâlike kezzebellezîne min kablihim fanzur keyfe kâne âkibetuz zâlimîn(zâlimîne).

Hayır onlara tevîl gelmedikçe (gelmediği için) ilmini kavrayamadıkları şeyi yalanladılar. Bunun gibi ondan öncekiler de yalanladılar. Artık bak, zalimlerin akıbeti (sonu) nasıl oldu.  
1. bel : aksine, hayır
2. kezzebû : yalanladılar
3. bi-mâ : şeyi
4. lem yuhîtû : ihata edemediler, kavrayamadılar
5. bi ilmi-hi : onun ilmini
6. ve lemmâ : ve olmadıkça
7. ye'ti-him : onlara geldi
8. te'vîlu-hu : onun yorumu, tevîli
9. kezâlike : böylece, bunun gibi
10. kezzebe : yalanladılar
11. ellezîne min kabli-him : onlardan önceki kimseler
12. fanzur (fe unzur) : artık bak
13. keyfe : nasıl
14. kâne : oldu
15. âkibetu : sonu, akıbeti
16. ez zâlimîne : zalimler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Tarih tekerrürden ibarettir. İnsanlar, Allah'ın güzelliklerini insanlık tarihi boyunca hep yalanlamışlardır. Burada Allahû Tealâ'nın ifadesi şöyledir: "Eğer tevîl onlara gelseydi, o zaman göreceklerdi ki bu Kitap, Allah'tan indirilmiştir."

10/YÛNUS-39

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Hayır onlara tevîl gelmedikçe (gelmediği için) ilmini kavrayamadıkları şeyi yalanladılar. Bunun gibi ondan öncekiler de yalanladılar. Artık bak, zalimlerin akıbeti (sonu) nasıl oldu.
Diyanet İşleri : Hayır öyle değil. Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve kendilerine yorumu gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de (peygamberleri ve onlara indirilen kitapları) böyle yalanlamışlardı. Bak, o zalimlerin sonu nasıl oldu.
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayır, onlar bilgileriyle kavrayamadıkları ve henüz zuhûr etmeyen vaitleri yalanladılar. Tıpkı bunun gibi evvelce gelip geçen ümmetler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Bak da gör, zulmedenlerin sonları neye varmış, nice olmuş.
Adem Uğur : Bilakis, onlar ilmini kavrayamadıkları ve yorumu kendilerine asla gelmemiş olan (Kur'an'ı) yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Şimdi bak, zalimlerin sonu nasıl oldu!
Ahmed Hulusi : Hayır! İlmini ihâta etmedikleri ve ne olduğu hakkındaki bilgisi henüz kendilerine açılmamış bir şeyi yalanladılar. . . Onlardan öncekiler de böyle yalanladılar! Zulmedenlerin sonu nasıl oldu bir bak!
Ahmet Tekin : Aslında onlar, mâhiyetini, içindeki bilgileri, getirdiği ilâhî düzeni kavrayamadıkları, bildirdiği hususlar da o an önlerinde gerçekleşmediği, sonuçlarını hemen görmedikleri için Kur’ân’ı yalanladılar.
Onlardan öncekiler de kutsal kitapları, peygamberleri böyle yalanlamışlardı. Şimdi ibret nazarıyla bak, incele, inkâr ile isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, aleyhte propaganda yapan zâlimlerin sonu nasıl oldu?
Ahmet Varol : Hayır, onlar ilmini kavrayamadıkları ve kendilerine henüz yorumu gelmemiş şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zalimlerin sonlarının nasıl olduğuna bir bak!
Ali Bulaç : Hayır, onlar ilmini kuşatamadıkları ve kendilerine henüz yorumu gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zulmedenlerin nasıl bir sonuca uğradıklarına bir bak.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, o kâfirler, ilmini kavrayamadıkları Kur’an’ı yalanladılar ve kendilerine, hakikat ve inceliği hakkında bir anlayış da gelmedi. Onlardan önce gelen ümmetler de Peygamberlerini, işte böyle yalanlamışlardı. Amma bak, zalimlerin âkibeti nasıl oldu!...
Bekir Sadak : Onlar, ilmini kavrayamadiklari ve henuz yorumu da kendilerine bildirilmemis olan seyi yalanladilar. Onlardan oncekiler de boylece yalanlamislardi. Zalimlerin sonunun nasil olduguna bir bak.
Celal Yıldırım : Hayır, onlar ilmini kavrayamadıkları ve henüz yorumu da kendilerine gelip ulaşmıyan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Bir bak, zâlimlerin sonu ne oldu ?
Diyanet İşleri (eski) : Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve henüz yorumu da kendilerine bildirilmemiş olan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böylece yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
Diyanet Vakfi : Bilakis, onlar hakkıyla bilmedikleri ve bildirdikleri kendilerine (vakıa olarak) gelmemiş Kur’an’ı yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Şimdi bak, zalimlerin sonu nasıl oldu!
Edip Yüksel : Hayır, onlar bilgisini kavramadan ve asıl anlamına ulaşmadan onu yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de böyle yalanladı. Zalimlerin sonuna dikkatle bak.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır onlar, ılmini ihata etmedikleri ve te'vili kendilerine hiç gelmemiş olan bir şey'i tekzib ettiler, bunlardan evvel geçenler de böyle tekzib etmişlerdi amma bak zâlimlerin akıbeti nasıl oldu?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır, onlar anlamını kavrayamadıkları ve yorumu kendilerine hiç gelmemiş olan birşeye yalan dediler; bunlardan önce gelip geçenler de böyle yalanlamışlardı; ancak bak zalimlerin sonu nasıl oldu!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır. Onlar bilgileriyle kavrayamadıkları, te'vili de kendilerine hiç gelmemiş olan bir şeyi yalan saydılar. Bunlardan önce gelip geçenler de yine böyle inkâr etmişlerdi, amma bak zalimlerin akıbeti nasıl oldu.
Fizilal-il Kuran : Tersine onlar bilgisini kavrayamadıkları ve henüz açıklamasına da muhatap olmadıkları bir mesajı yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlanmışlardı. Gör bakalım, o zalimlerin sonu nice oldu?
Gültekin Onan : Hayır, onlar ilmini kuşatamadıkları ve kendilerine henüz tevili gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zulmedenlerin nasıl bir sonuca uğradıklarına bir bak.
Hasan Basri Çantay : Hayır, onlar ilmini kavrayamadıkları şey'i yalan saydılar. Kendilerine te'vîli (hakkında bir idrâk) gelmedi. Onlardan evvelki (ümmetler) de (peygamberlerini) böyle tekzîb etdiler işte. Bak, o zaalimlerin sonucu nice olmuşdur!
Hayrat Neşriyat : Bil'akis (onlar) ilmini kavrayamadıkları ve te’vîli (ma'nâsı) henüz kendilerine gelmemiş olan bir şeyi (Kur’ân’ı daha anlamadan) yalanladılar. Onlardan öncekiler de(peygamberlerini ve kendilerine gönderilen kitabları) böyle yalanlamıştı ama, bak zâlimlerin âkıbeti nasıl oldu!
İbni Kesir : Hayır, onlar bilgisini kavrayamadıkları, yorumu kendilerine gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
Muhammed Esed : Hayır hayır, aslında onlar özünü, hikmetini kavrayamadıkları ve önceden kendilerine açıklanmamış her şeyi yalanlamaya eğilimliler. Onlardan önce gelip geçenler de işte böyle gerçeği yalanlamaya yeltenmişlerdi. (Gerçeği görmek istiyorsan) zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır. Onlar ilmini ihata edemedikleri ve daha te'vili kendilerine gelmemiş olan bir şeyi tekzîp ettiler. Onlardan evvelkiler de böylece tekzîpte bulunmuşlardı. Artık bak ki zalimlerin akibeti nasıl olmuştur.
Ömer Öngüt : Hayır! Onlar ilmini kavrayamadıkları ve henüz te'vili kendilerine gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de aynı şekilde yalanlamışlardı. Bak! Zâlimlerin sonu nasıl oldu?
Şaban Piriş : Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve henüz açıklaması onlara gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!
Suat Yıldırım : Hayır! Onlar, hakkında etraflı bir bilgi edinmeden ve henüz yorumuna tam vakıf olmadan, bu Kur’ân’ı, çarçabuk yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de böyle yalan saymışlardı. Bak ve zalimlerin sonunun nasıl olduğunu anla!
Süleyman Ateş : Hayır, bilgisini kavrayamadıkları, sonucu henüz başlarına gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Bak, o zâlimlerin sonu nice oldu?
Tefhim-ul Kuran : Hayır, onlar ilmini kuşatamadıkları ve kendilerine de henüz yorumu gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Zulme sapanların nasıl bir sonuca uğradıklarına bir bak.
Ümit Şimşek : Aslında onlar, ilmini kavrayamadıkları ve henüz başlarına gelmemiş olan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı; sonra, bak, o zalimlerin sonu ne oldu.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, düşündükleri gibi değil. Onlar, ilmini kuşatamadıkları ve yorumu kendilerine hiç gelmemiş bir şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamıştı. Bak da gör nasıl olmuştur zalimlerin sonu!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108109

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
51.093