HÛD-44

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-44
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-44

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-44>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَقِيلَ يَا أَرْضُ ابْلَعِي مَاءكِ وَيَا سَمَاء أَقْلِعِي وَغِيضَ الْمَاء وَقُضِيَ الأَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِيِّ وَقِيلَ بُعْداً لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

Ve kîle yâ ardubleî mâeki ve yâ semâu akliî ve gîdal mâu ve kudıyel emru vestevet alal cûdiyyi ve kîle bu'den lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Ve: “Ey arz (yeryüzü), suyunu yut! Ey sema (suyunu) tut!” denildi. Ve su çekildi ve emir yerine getirildi. Ve (gemi), Cudi (dağı)nın üzerine yerleşti. Ve zalim kavme: “Uzak olsunlar.” denildi.  

 

1. ve kîle : ve denildi ki
2. yâ ardu : ey arz (yeryüzü)
3. ıbleî : yut
4. mâe-ki : (senin) suyunu
5. ve : ve
6. yâ semâu : ey sema
7. akliî : (suyu) tut, yağmuru kes, vazgeç
8. ve gîda : ve çekildi
9. el mâu : su
10. ve kudıye : ve yerine getirildi
11. el emru : emir
12. vestevet (ve istevet) : yerleşti, durdu
13. alâ el cûdiyyi : Cudi dağı üstünde
14. ve kîle : ve denildi
15. bu'den : uzak olsunlar
16. lil kavmi ez zâlimîne : zalimler kavmi

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, Hz. Âdem'e herbiri farklı bir sonuca yol açan Allah'ın 99 Esmaül Hüsnası'nı öğretmiştir. Melekler ise Allah'ın 99 esmasını bilmedikleri için Hz. Âdem'den geridirler. Bu sebeple Allahû Tealâ meleklere: "Siz onun bildiğini bilmezsiniz." demiştir ve ona secde emrini vermiştir. Allahû Tealâ, Hz. Süleyman'a da rüzgârın hızını, üç ayrı hız ve sonsuz hızı vermiştir. Hz. Süleyman, fizik vücut tayyi mekânı yapmıştır. Hz. Süleyman'ın zamanında Hz. Hızır da sonsuz hızla hareket edebilmekte, üstelik beraberinde bir şeyler de getirebilmekteydi.

Allahû Tealâ, Hz. Nuh'a da gemiyi harekete geçirecek olan bir sır vermiştir.

Hz. Nuh'un dillere destan gemisi öyle bir gemidir ki; onu harekete geçiren ve durduran, Allah'ın adıdır. Her ne kadar fizik standartlarda bir şeyler kaynasa da Allah'ın kuvvetlerinden bir kuvvet de tennuru kaynatarak bu gemiyi harekete geçirmektedir. Allahû Tealâ'nın gemiye, dünya fiziğinin ötesinden bir şeyler sağladığı neticesine ulaşılmaktadır. Buradaki dizaynda geminin hareket kaabiliyeti, teknik seviyenin, atom devrinin standartlarında bile yeterli bir hüviyeti ifade etmez. (O zamanki teknikte makine yapılabilecek olan madenlerin ergitilmesi, şekle bağlanması belki daha bilinmemekteydi.) Bu bir atom gemisini hatırlatmaktadır.

Bütün dünya dağların tepesine kadar sularla kaplıyken, Hz. Nuh'un yaşadığı yerden uzaklaşarak âmenû olanlarla beraber kurtulan hayvanlar, azgın dalgaların üzerinde bir süre yolculuk etmişlerdir. Sonra Allah'ın emriyle gökler, suyu tutmuş ve yağmur kesilmiştir. Yerler, suyu yutmuş ve bütün dağların üzerini örten sular çekilmeye başlamıştır. Ve gemi, Cudi dağının üzerine oturmuştur.

11/HÛD-44

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve: “Ey arz (yeryüzü), suyunu yut! Ey sema (suyunu) tut!” denildi. Ve su çekildi ve emir yerine getirildi. Ve (gemi), Cudi (dağı)nın üzerine yerleşti. Ve zalim kavme: “Uzak olsunlar.” denildi.
Diyanet İşleri : “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dendi ki: Ey yeryüzü, em suyunu ve ey gök kes yağmurunu ve su emildi ve iş yapıldı bitti ve oturdu Cûdi'ye gemi ve uzaklık denildi, zulmeden topluluğa.
Adem Uğur : (Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı cehenneme!" denildi.
Ahmed Hulusi : "Ey yeryüzü, suyunu yut! Ey semâ, (yağmurunu) kes" denildi. . . Su çekildi. . . Hüküm yerine geldi. . . (Gemi) Cudi'de (yüksek bir dağda) yerini aldı. . . "Zâlimler kavmine uzaklık olsun" denildi.
Ahmet Tekin : Nihayet:
'Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.' denildi. Sular çekildi. Plan icra edildi. Gemiler Cûdî dağına oturdu.
'İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, suikastler tertip eden zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canı Cehennem’e' denildi.
Ahmet Varol : 'Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de tut!' denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: 'Zalimler topluluğu yok olsun' denildi.
Ali Bulaç : Denildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın emri olarak: “Ey arz, suyunu yut ve ey gök! Yağmuru tut.” denildi. Su çekildi ve iş bitirildi. Gemide CÛDİ dağı üzerinde kararlaştı ve : “-Zâlimler helâk olsun.” denildi.
Bekir Sadak : Yere, «Suyunu cek!", goge, «Ey gok sen de tut!» denildi. Su cekildi, is de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. «Haksizlik yapan millet Allah'in rahmetinden uzak olsun» denildi.
Celal Yıldırım : Ey yeryüzü ! Suyunu yut; ey gök ! Sen de (suyunu) tut, denildi. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi CÛDÎ üzerinde yöntemli şekilde durdu. O zâlimler topluluğuna da «rahmetten uzak olun !» denildi.
Diyanet İşleri (eski) : Yere, 'Suyunu çek!', göğe, 'Ey gök sen de tut!' denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. 'Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun' denildi.
Diyanet Vakfi : (Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.
Edip Yüksel : Ve denildi ki: 'Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut.' Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve 'Zalimler uzak olsunlar!,' dendi.
Elmalılı Hamdi Yazır : bir de denildi: ey Arz! Yut suyunu ve ey Semâ! Açıl, su çekildi iş bitirildi ve gemi, Cudî üzerinde durdu, o zalim kavme def'olun denilmişti
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sende açıl!» denildi ; su çekildi, iş bitirildi, gemi Cudi üzerinde durdu ve bu zalim topluluğa: «Defolun!» denilmişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah tarafından denildi ki: «Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de suyunu kes!» Ve sular çekildi. Emir yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine oturdu. O zalim kavme böylece dünyadan uzak olun denildi.
Fizilal-il Kuran : Bir süre sonra yere «Ey yer, suyunu yut» ve göğe «Ey gök, yağmurunu tut» dendi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada «Kahrolsun zalimler güruhu» diyen bir ses duyuldu.
Gültekin Onan : Denildi ki: "Ey yer, suyunu tut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, buyruk yerine getirildi / bitirildi, (gemi de) Cudi (dağı) üstüne durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.
Hasan Basri Çantay : (Taraf-ı ilâhîden) denildi ki: «Ey arz suyunu yut, ey gök sen de tut». Su kesildi, iş olub bitirildi, (gemi de) Cûdî (dağının) üzerinde durdu. O zaalimler güruhuna «Uzak olsunlar» denildi.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (vakti geldiğinde): 'Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu) tut!' denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu ve: '(Allah’ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!' denildi.
İbni Kesir : Denildi ki: Ey yer suyunu çek, Ey gök, sen de tut, su çekildi, iş de bitti. Gemi Cudi'ye oturdu. Zalimler güruhu Allah'ın rahmetinden uzak olsun, denildi.
Muhammed Esed : Ve derken, "Ey yer, suyunu yut!" denildi; "Ey gök, (yağmurunu) durdur!" Ve böylece sular çekildi, (Allah'ın) hükmü yerine geldi, gemi Cudi Dağı'na oturdu. Ve böylece, zulmeden bu halk için "uzak olsunlar!" sözü söylenmiş oldu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi.
Ömer Öngüt : “Ey yer! Suyunu yut! Ey gök! Sen de tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cûdî'ye oturdu ve “Zâlimler topluluğu yok olsun!” denildi.
Şaban Piriş : -Ey yeryüzü suyunu yut, ey gök tut denildi. Su çekildi, emir gerçekleşti, gemi Cudi’ye oturdu. Ve şöyle denildi: -Kahrolsun zalim toplum!
Suat Yıldırım : Kâfirler boğulduktan sonra yerle göğe: "Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu tut!" diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve "Kahrolsun o zalimler!" denildi.
Süleyman Ateş : "Ey yer, suyunu yut ve ey gök tut!" denildi. Su azaldı, iş bitirildi. (Gemi) Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan kavim yok olsun!" denildi.
Tefhim-ul Kuran : Denildi ki: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.» Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: «Uzak olsunlar» denildi.
Ümit Şimşek : Ve denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut; ey gök, suyunu tut.' Su çekildi, iş bitirildi, gemi Cûdî'ye oturdu. Ve 'Zalimler güruhu yok olsun' denildi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekidi. İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
55.454