HİCR-24

Anasayfa » HİCR Suresi » HİCR-24
share on facebook  tweet  share on google  print  

HİCR-24

"HİCR Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<15/HİCR-24>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنكُمْ وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَأْخِرِينَ

Ve lekad alimnâl mustakdimîne minkum ve lekad alimnâl muste’hırîn(muste’hırîne).

Andolsun ki; sizden evvelkileri biliyoruz. Ve andolsun ki; sonrakileri de biliyoruz. 
1. ve lekad : ve andolsun
2. alimnâ : biz bildik (biliyorduk, biliyoruz)
3. el mustakdimîne : evvelkiler (kadim olanlar, öncekiler)
4. min-kum : sizden
5. ve lekad : ve andolsun
6. alimnâ : biz bildik (biliyorduk, biliyoruz)
7. el muste'hırîne : sonrakiler (tehir olanlar)

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hicr Suresinin 24. âyet-i kerimesi zaman ile Allah arasındaki ilişkiyi en güzel şekilde açıklayan âyetlerden biridir. Allah için geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman yoktur. Allah, zamanı sıfırlayabilen sonsuz hızın sahibidir. Allah, zamanı sıfırlayabilen sonsuz hızı sebebiyle zamandan münezzehtir. Böyle bir dizaynda Allahû Tealâ'nın vücuda getirdiği şey, zamanın dışında kalmaktır. Zaman, sadece Allah'ın bir yaratığıdır. Bütün mahlûklar için boyutlar söz konusudur. İnsanlar üç boyutlu olarak yaratılmışlardır. İnsanoğlunun, 3 boyutun ötesinde 4. boyutu zaman, 5. boyutu da hızdır. 5. boyut ile 4. boyut arasında ters orantı söz konusudur. Zamanın boyutları 5 tanedir; yükseklik, derinlik, genişlik, zaman ve hız. Konu bir yerden sonra hep zamana tesir etmektedir. Allahû Tealâ sıfır zaman aralığında sonsuz uzaklıklara, kâinatın bir ucundan diğer ucuna gider. Zamanı hiç kullanmaz. Bu yüzden Allah, zamandan münezzehtir. Sıfır zaman aralığında kâinatın her noktasında bulunabilir.

Allahû Tealâ, 1. den 2. ye, 2. den 3. ye ve 99. dan 100. ye gideceği süreç içerisinde zamanı hiç kullanmadığı için zaman geçerli değildir.

Eğer bir insan da zamanı sıfırlayan bir hızın sahibi olsaydı o da mekândan münezzeh olurdu. Ama insan için bu mümkün değildir. Meselâ düşünce hızı sonsuzdur ama insan bu sonsuz hızı kullandığı zaman mutlaka zamandan bir parçayı, meselâ 1 saniyeyi onu düşünebilmek için kullanmak mecburiyetindedir. Zamanı kullandıkları için insanlar zamandan münezzeh değillerdir. Onun için de birer mahlûkturlar. Allah ise zamanın dışındadır. O, bütün zamanların sebebidir. Allahû Tealâ, Kendisi zamanın ötesinde olduğu için kıyâmet daha kopmadığı halde kıyâmetten geçmiş zaman (mazi) kullanarak bahsetmektedir:

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).

Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

 

15/HİCR-24

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Andolsun ki; sizden evvelkileri biliyoruz. Ve andolsun ki; sonrakileri de biliyoruz.
Diyanet İşleri : Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki önce geçip gidenlerinizi de biliriz, sonraya kalanlarınızı da.
Adem Uğur : Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, sizden ileri geçmek isteyenleri de biliriz; andolsun ki, geriye kalanları da biliriz!
Ahmet Tekin : Andolsun ki biz sizin önceki atalarınızı, önceden ölenlerinizi, geçmiş ümmetleri, itaatte ve iyilikte öne geçenlerinizi, ön saflarda savaşanlarınızı, savaşlarda şehit edilenlerinizi, ilk saflarda namaz kılanlarınızı kesinlikle biliriz. Gelecek nesilleri, henüz yaratılmamışları, hayatta olanlarınızı, Muhammed ümmetini, isyanları ve kötülükleri sebebiyle geride kalanlarınızı, savaş sırasında evlerinde oturanları, şehit edilmeyecekleri, arka saflarda namaz kılanları da biliriz.
Ahmet Varol : Andolsun sizden öne geçenleri de biliriz ve andolsun geriye kalanları da biliriz.
Ali Bulaç : Andolsun sizden öne (veya önceden) geçenleri bilmişizdir; ve (yine) andolsun, geride kalanları da bilmişizdir.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun, içinizden İslâmda öne geçmek istiyenleri de biliriz, geri kalmak istiyenleri de biliriz.
Bekir Sadak : And olsun ki, sizden once gecenleri biliriz; and olsun ki, geri kalanlari da biliriz.
Celal Yıldırım : And olsun ki, sizden öne geçmek isteyenleri de bilmişizdir; arkada kalmak isteyenleri de...
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, sizden önce geçenleri biliriz; and olsun ki, geri kalanları da biliriz.
Diyanet Vakfi : Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
Edip Yüksel : İlerleyenlerinizi de biliriz, geride kalanları da biliriz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kasem olsun ki içinizden öne geçmek istiyenler de ma'lûmumuz, geri kalmak istiyenler de ma'lûmumuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki içinizden öne geçmek isteyenleri de geri kalmak isteyenleri de bilmekteyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki biz, içinizden İslâm'da öne geçmek isteyenleri de biliriz, geri kalmak isteyenleri de biliriz.
Fizilal-il Kuran : Biz sizin eskiden gelip geçenlerini de geride kalanlarını da biliriz.
Gültekin Onan : Andolsun sizden öne (veya önceden) geçenleri bilmişizdir; ve (yine) andolsun, geride kalanları da bilmişizdir.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, sizden öne geçenleri de bilmişizdir, geri kalanları da biz bilmişizdir.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, sizden önce gelip geçenleri de biliriz; şübhesiz (kıyâmete kadar) geri kalanları da biliriz.
İbni Kesir : Andolsun ki; sizden öne geçenleri de Biz biliriz, geride kalanları da Biz biliriz.
Muhammed Esed : Muhakkak ki, Biz sizden önce geçip gidenleri de (her halleriyle) biliyoruz, sizden sonra gelecek olanları da elbet biliyoruz;
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, Biz elbette sizden önce geçenleri de, geri kalanları da biliriz.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
Şaban Piriş : Sizden önce geçenleri bildiğimiz gibi, sizden sonra gelecekleri de biliriz.
Suat Yıldırım : Doğrusu sizden, önden gidenleri de, geri kalanları da Biz pek iyi biliriz.
Süleyman Ateş : Andolsun, sizden önce geçenleri de bildik, sonra gelenleri de bildik.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, sizden öne (veya önceden) geçenleri bilmişizdir; ve (yine) andolsun, geride kalanları da bilmişizdir.
Ümit Şimşek : Biz sizin ileride olanlarınızı da biliriz, geride kalanlarınızı da.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, sizin önden gidenlerinizi bilmişizdir; yemin olsun, geriye kalanları da bilmişizdir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 9899

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
43.253