İSRÂ-96

Anasayfa » İSRÂ Suresi » İSRÂ-96
share on facebook  tweet  share on google  print  

İSRÂ-96

"İSRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<17/İSRÂ-96>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا

Kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum, innehu kâne bi ıbâdihî habîren basîrâ(basîren).

De ki: “Benimle sizin aranızda, Allah şahit olarak yeter.” Muhakkak ki O, kullarından haberdar olandır, (onları) görendir.  
1. kul : de
2. kefâ : yeter, kâfi oldu
3. bi allâhi : Allah
4. şehîden : şahit olarak
5. beynî : benim
6. ve beyne-kum : ve sizin aranızda
7. inne-hu : muhakkak o
8. kâne : olandır
9. bi ıbâdi-hi : kulları için
10. habîren : haberdar olan
11. basîren : gören

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, insanların bütün söylediklerini görür ve işitir. Gören ve haberdar olan Allah, mutlaka olayların da gerçek şahididir.

Kıyâmet günü herkesin hayat filmi, doğumundan ölümüne kadar geçen süre için çok hızlı bir şekilde, oradaki zaman dilimine göre oynayacaktır. Oradaki 1 gün, dünyadaki 1000 yıla eşittir. Yani 100 yıl yaşayan bir insanın bütün hayatı, oradaki sa atle yaklaşık 2,5 saatte bitmiş olacaktır.

Allahû Tealâ'nın "Allah şahit olarak yeter" ifadesi açık ve kesindir. İnsanların, Allah'ın resûlüne tâbî olmak gibi bir niyetleri yoktur ve böyle olunca da Allahû Tealâ'nın şahitliği söz konusudur. Resûlün de yapabileceği bir şey yoktur. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e her zaman: "Senin görevin tebliğdir. hesap Biz'e aittir. Seni kimsenin üzerinde bekçi tayin etmedik." demektedir.

33/AHZÂB-39: Ellezîne yubelligûne risâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevne ehaden illallâh(illallâhe), ve kefâ billâhi hasîbâ(hasîban).

Onlar (nebîler, peygamberler), Allah'ın risaletini tebliğ ederler ve O'na huşû duyarlar ve Allah'tan başka hiç kimseden korkmazlar. Ve Allah, hesap görücü olarak kâfidir.

Resûl, tebliğ görevini yapar. İnsanlar bu tebliğe tâbî olurlar ya da olmazlar. Bu onların problemidir. Allah ile aralarındaki hesabı görecek olan, Allah'tır.

 

17/İSRÂ-96

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : De ki: “Benimle sizin aranızda, Allah şahit olarak yeter.” Muhakkak ki O, kullarından haberdar olandır, (onları) görendir.
Diyanet İşleri : De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Adem Uğur : De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak, Esmâ'sıyla hakikatim olan Allâh yeterlidir! Muhakkak ki O, kullarıyla Habiyr'dir, Basıyr'dir. "
Ahmet Tekin : 'Benimle sizin aranızdaki konularda, benim hak peygamber olduğum konusunda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. O, kullarının gizli-açık bütün davranışlarından haberdardır ve onları bilmekte, görmektedir.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O kullarından haberdar olan, onları görendir.'
Ali Bulaç : De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.
Bekir Sadak : De ki: «Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Dogrusu O, kullarini gorur, haberdardir.»
Celal Yıldırım : De ki: Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir ve (onların her hâlini) görendir.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır.'
Diyanet Vakfi : De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Edip Yüksel : De ki: 'Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür.'
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Allah sizinle benim aramda şâhid yeter, her halde o, kullarına habîr basîr bulunuyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Gerçekten O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir.»
Fizilal-il Kuran : De ki; «Benimle sizin aranızda Allah'ın şahitliği yeterlidir. O kullarının yaptıkları her işten haberdardır ve her şeyi görür.»
Gültekin Onan : De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Tanrı yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Hasan Basri Çantay : De ki: «Benimle sizin aranızda hakıykî şâhid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdârdır, kemâliyle görendir».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter! Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdardır, (onları) hakkıyla görendir.'
İbni Kesir : De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.
Muhammed Esed : De ki: "Benimle sizin aranızda Allah'tan başkası tanıklık edemez; kullarından (onların kalplerinde olanı bütün açıklığıyla) görerek haberdar olan O'dur".
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»
Ömer Öngüt : De ki: “Benimle sizin aranızda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. ”
Şaban Piriş : De ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O kullarından haberdardır.
Suat Yıldırım : De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir."
Süleyman Ateş : De ki: "Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allâh yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah kâfidir. Çünkü O kullarından haberdardır ve onları görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
52.728