KEHF-13

Anasayfa » KEHF Suresi » KEHF-13
share on facebook  tweet  share on google  print  

KEHF-13

"KEHF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<18/KEHF-13>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).

Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.  
1. nahnu : biz
2. nakussu : anlatıyoruz
3. aleyke : sana
4. nebe'e-hum : onların haberlerini
5. bi el hakkı : hak ile, gerçek olarak
6. inne-hum : muhakkak onlar
7. fityetun : gençler
8. âmenû : âmenû oldular, inandılar
9. bi rabbi-him : Rab'lerine
10. ve zidnâ-hum : ve onlara artırdık
11. huden : hidayet

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Burada önemli bir faktör vardır: Allahû Tealâ "Bunlar Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi." demektedir. Yani onların hepsi en az Allah'a ulaşmayı dilemişlerdi.

Allahû Tealâ, onların istedikleri irşad makamını onların içinden vazifeli kıldı ve tâbî olmayanların tâbiiyetlerini gerçekleştirdi. Sonra da onlar ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ettiler.

1. hidayet, Allah'a ulaşmayı dilemektir.

2. hidayet, mürşide tâbî olmaktır.

3. hidayet, ruhun Allah'a ulaşması ve teslimidir (normal standartlarda 7-8 ayda gerçekleşir.)

4. hidayet fizik vücudun teslimidir.

5. hidayet nefsin teslimidir.

6. hidayet irşad (muhlis) olmaktır.

7. hidayet iradenin Allah'a teslimidir. Allahû Tealâ açıkça, "Onlara hidayeti artırdık. Bir hidayetle bırakmadık. Sadece ruhlarını Allah'a teslim etmelerini temin edip de bırakmadık." demektedir.

İnsanlar hidayete "doğru yol" dedikleri zaman uyuyan gençlerin nasıl hidayete erdikleri konusunda hiçbir fikrin sahibi olamazlar.

18/KEHF-13

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.
Diyanet İşleri : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların ahvâlini gerçek olarak sana haber veriyor, hikâye ediyoruz. Şüphe yok ki onlar, Rablerine inanmışlardı ve biz de hidâyetlerini arttırmıştık onların.
Adem Uğur : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Ahmed Hulusi : (Rasûlüm) Onların haberlerini Hak olarak sana hikâye ediyoruz. . . Muhakkak ki onlar Rablerine (Bi-Rabbihim = hakikatleri olan şuurlarında olarak) iman etmiş delikanlılardı. . . Biz de onların hakikatlerini yaşamalarını kuvvetlendirdik.
Ahmet Tekin : Biz sana, onların başından geçenleri, doğru ve hikmete dayalı olarak, kıssalarıyla anlatıyoruz. Hakikaten onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de, onların, imanda, hak yolda, hayırlı yolda sebat edenlerin şevklerini artırdık.
Ahmet Varol : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rabblerine iman etmiş gençlerdi. Biz de hidayetlerini artırmıştık.
Ali Bulaç : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ali Fikri Yavuz : Biz, sana, onların haberlerini doğru olarak anlatalım: Gerçekten bunlar, Rablerine iman eden birkaç gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini (sebatlarını) artırmıştık.
Bekir Sadak : (13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»
Celal Yıldırım : Biz sana onların başından geçen olayı anlatıyoruz; onlar Rablerine imân eden bir grup genç idi; biz de onların doğru yolu bulup (Rablarına daha çok) bağlanmalarını artırdık.
Diyanet İşleri (eski) : (13-15) Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış ve kalblerini pekiştirmiştik. Durup, şöyle demişlerdi: 'Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir, O'nu bırakıp başka bir tanrıya yalvarmayız, yoksa and olsun ki, batıl söz söylemiş oluruz. Şu bizim milletimiz, Allah'ı bırakıp O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların gerçek olduğuna apaçık delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?'
Diyanet Vakfi : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.
Edip Yüksel : Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rab'lerine inanmış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: hakıkat bunlar, bir kaç genç yiğit rablarına iyman ettiler, biz de hidayetlerini artırdık ve kalblerine rabıta verdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakikaten bunlar, Rablerine iman eden birkaç genç yiğitti; Biz de hidayetlerini artırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.
Fizilal-il Kuran : Biz sana onların hikâyelerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar Râbb'lerine inanmış, bir grup gençti; onların hidayet bilincini arttırmıştık.
Gültekin Onan : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar rablerine inanmış gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Hasan Basri Çantay : (Şimdi) sana onların kıssasını, hakıykatı vech ile, anlatalım: Doğrusu onlar Rablerine îman eden gene yeğitlerdi. Biz de onların hidâyetini artırmışdık.
Hayrat Neşriyat : Biz sana onların haberini hakkıyla anlatıyoruz. Şübhesiz ki onlar, Rablerine îmân etmiş gençlerdi; ve (biz) onların hidâyetlerini artırdık.
İbni Kesir : Sana; onların kıssalarını gerçek olarak anlatalım: Doğrusu onlar; Rabblarına inanmış, genç yiğitlerdi. Biz de onların hidayetini artırmıştık.
Muhammed Esed : (Şimdi) onların kıssasını bütün gerçeğiyle sana anlatacağız. Onlar gerçekten de Rablerine yürekten inanan gençlerdi; ve biz de kendilerini doğru yolda derin bir bilinç ve duyarlıkla güçlendirmiş,
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz sana onların haberlerini doğru olarak hikaye ediyoruz. Onlar genç bir zümre idiler. Rablerine imân etmişlerdi ve Biz de onların hidâyetini arttırmış idik.
Ömer Öngüt : Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rablerine inanmış gençlerdi, biz de onların hidayetlerini artırdık.
Şaban Piriş : Biz sana onların haberlerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar, Rab’lerine iman etmiş gençlerdi. Biz onların hidayetini artırmıştık.
Suat Yıldırım : Başlarından geçen olayı Biz sana doğru olarak anlatıyoruz. Gerçekten onlar Rab’lerine tam iman etmiş gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini ve yakinlerini artırdık.
Süleyman Ateş : Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini artırmıştık.
Tefhim-ul Kuran : Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarmaktayız. Gerçekten onlar, Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Ümit Şimşek : Onların haberlerini Biz sana hak ile bildiriyoruz. Onlar Rablerine iman etmiş gençler idi; Biz de onların hidayetini arttırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş bir yiğitler grubuydu. Ve biz de onların hidayetini artırdık.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109110

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
44.759