KEHF-10

Anasayfa » KEHF Suresi » KEHF-10
share on facebook  tweet  share on google  print  

KEHF-10

"KEHF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<18/KEHF-10>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا

İz evel fityetu ilel kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ reşedâ(reşeden).

Gençler mağaraya sığındıkları zaman şöyle dediler: “Rabbimiz, bize Senin katından bir rahmet ver. Ve bize emrimizden (bizim içimizden, senin emirlerinden bize ait olan rahmet ve salâvâtı ulaştıracak kişiyi) mürşidi tayin et.”  
1. iz evâ : sığındıkları zaman
2. el fityetu : gençler
3. ilel kehfi (ilâ el kehfi) : mağaraya
4. fe kâlû : o zaman dediler
5. rabbe-nâ : Rabbimiz
6. âti-nâ : bize ver
7. min ledun-ke : senin katından
8. rahmeten : bir rahmet
9. ve heyyi' : ve bağışla, lütfet
10. lenâ : bize
11. min emri-nâ : emrimizden, içimizden
12. reşeden : irşad edecek

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Emir, Allah'ın katından insana gelen herşeydir.

Burada "min emrinâ" (bizim emrimizden) diyen Allahû Tealâ: "Bizim yeryüzüne gönderdiğimiz, vazife görüp tekrar bize dönecek olan herşey, emirdir." demek istemektedir.

Allahû Tealâ buyuruyor:

34/SEBE-2: Ya’lemu mâ yelicu fîl ardı ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilu mines semâi ve mâ yarucu fîhâ, ve huver rahîmul gafûr(gafûru).

(O, Allah) yere gireni ve ondan çıkanı, semadan ineni ve oraya yükseleni bilir. Ve O; Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir), Gafûr'dur (mağfiret eden, günahları sevaba çeviren).

Bunlar nötrinolardır. Bütün elektronlara gelen nötrinolar, elektronlara ulaştıkları zaman dönüş hızlarını elektrona aktarıp tekrar Allah'ın katına dönerler. Allah'ın katından gelip tekrar Allah'ın katına döndükleri için Allah'ın emridirler.

Ne zaman bir insan Allah'a ulaşmayı dileyerek 12 tane ihsanla mürşidine ulaşırsa, bundan sonra yaptığı zikir karşılığında Allah'tan gelen salâvât ve rahmet, salâvât ve fazl (4 muhtevada ikişer ikişer inen) Allah'ın emirleridir. Gelirler, bir görev yaparlar. Fazılların büyük kısmı nefsin kalbinde kalır. Geriye kalanlar da Allah'ın katına dönerler.

Ruh da Allah'ın bir emridir. İnsanlara emaneten verilir. İnsanlar ölmeden önce ruhlarını Allah'a döndürmek, iade etmek mecburiyetindedirler. Ölümden sonra ruh zaten tekrar Allah'a dönecektir.

"Min emrinâ" (emrimizden) karmaşık bir ifade gibi görünmektedir. Allahû Tealâ'dan salâvât ve rahmetin, salâvât ve fazlın gelebilmesi için kişinin mutlaka irşad makamına tâbî olması gerekmektedir.

Mağaradaki gençlerin, "Allah'tan gelecek salâvât rahmet ve salâvât fazldan, bize ait olanı, bize ulaştıracak olan mürşidi tayin et." tarzında bir talepleri var.

Allahû Tealâ "reşedâ" kelimesini, irşad makamını ifade etmek üzere kullanmıştır.

 

18/KEHF-10

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Gençler mağaraya sığındıkları zaman şöyle dediler: “Rabbimiz, bize Senin katından bir rahmet ver. Ve bize emrimizden (bizim içimizden, senin emirlerinden bize ait olan rahmet ve salâvâtı ulaştıracak kişiyi) mürşidi tayin et.”
Diyanet İşleri : Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani o zaman o yiğitler, mağaraya sığınmışlardı da Rabbimiz demişlerdi, katından bir rahmet ihsân et bize ve işimizin başarıyla doğruluğa ulaşması için sebepler hazırla bize.
Adem Uğur : O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.
Ahmed Hulusi : Hani o delikanlılar, o mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz (hakikatimiz olan Esmâ bileşimimiz) bize ledünnünden (aslın olan mutlak El Esmâ mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile) bir rahmet (lütfunla oluşacak bir nimet) ver ve bize (bu) işte bir kemâl hâli oluştur" demişlerdi.
Ahmet Tekin : Hani, o yiğit gençler mağaraya sığındıklarında:
'Rabbimiz, bize tarafından rahmet ve merhamet ihsan eyle. Bizim şu içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmamız için, kurtuluş planımızı kolaylaştır.' demişlerdi.
Ahmet Varol : O gençler mağaraya sığınmış ve şöyle demişlerdi: 'Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver ve bize işimizde bir başarı hazırla.'
Ali Bulaç : O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)."
Ali Fikri Yavuz : Hatırla ki, o vakit, o genç yiğitler mağaraya sığındılar da şöyle dediler: “-Ey Rabbimiz! Bize, tarafından bir rahmet ihsan buyur ve işimizden bize bir başarı hazırla.”
Bekir Sadak : Birkac genc magaraya siginmis: «Rabbimiz! Katindan bize rahmet ver ve isimizde dogruyu goster, bizi basarili kil» demislerdi.
Celal Yıldırım : Hani bir grup genç, mağaraya çekilmişler ve : «Ey Rabbimiz ! Bize kendi katından bir rahmet ver; işimizde doğruyu göster de bizi başarılı kıl» demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Birkaç genç mağaraya sığınmış: 'Rabbimiz! Katından bize rahmet ver ve işimizde doğruyu göster, bizi başarılı kıl' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.
Edip Yüksel : Gençler mağaraya sığındıklarında, 'Rabbimiz bize merhametini yağdır ve bu durumdan bize bir kurtuluş yolu göster,' demişlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : O vakıt ki o genç yiğitler kehfe çekildiler de şöyle dediler: ya rabbenâ! Bizlere ledünnünden bir rahmet ihsan eyle ve bizim için işimizden bir muvaffakıyyet hazırla
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O vakit o genç yiğitler mağaraya çekildiler ve şöyle dediler: « Ey Rabbimiz, bizlere tarafından bir rahmet ihsan et ve bizim için işimizden bir muvaffakiyet hazırla!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O gençler mağaraya sığınınca şöyle dediler: «Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve bizim için şu işimizden bir kurtuluş yolu hazırla.»
Fizilal-il Kuran : Hani birkaç genç o mağaraya sığınmışlar ve «Ey Rabb'imiz, bize katından rahmet bağışla ve şu işimizde bize çıkış yolu göster» dediler.
Gültekin Onan : O gençler, mağaraya sığındıkları zaman demişlerdi ki: "Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve buyruğumuzdan / buyrultumuzdan (isteğimizden, istediklerimizden) bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)."
Hasan Basri Çantay : O zaman o gene yeğitler mağaraya sığınmış (lar) dı da: «Ey Rabbimiz, bize tarafından bir rahmet ver ve işimizden bizim için bir muvaffakıyyet hazırla» demişlerdi.
Hayrat Neşriyat : Hani o gençler, Kehf’e (mağaraya) sığınmışdı da: 'Rabbimiz! Bize, tarafından bir rahmet ver ve bize şu işimizden bir kurtuluş yolu hazırla!' demişlerdi.
İbni Kesir : Hani o yiğitler; mağaraya sığınmışlardı da: Rabbımız; bize katından rahmet ver, işlerimizde başarılı kıl, demişlerdi.
Muhammed Esed : Hani, o gençler mağaraya sığındıkları zaman, "Ey Rabbimiz!" demişlerdi, "Bize katından bir rahmet bahşet; ve içinde bulunduğumuz (harici) şartlar ne olursa olsun bizi doğruluk bilinciyle donat!"
Ömer Nasuhi Bilmen : O vakit ki, o gençler mağaraya sığındılar da dediler ki: «Ey Rabbimiz! Bize kendi indinde bir rahmet ver ve bizim için işimizden dolayı bir muvaffakiyet hazırla.»
Ömer Öngüt : Hani o gençler mağaraya sığınmışlar ve: “Ey Rabbimiz! Bize kendi katından rahmet ver ve işimizde doğruyu göster, bizi başarılı kıl. ” demişlerdi.
Şaban Piriş : Hani birkaç genç mağaraya sığınmıştı ve şöyle demişlerdi: -Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve işimizde doğruyu başarmayı bize nasip et!
Suat Yıldırım : Vakta ki o genç yiğitler mağaraya çekildiler. Şöyle niyaz ettiler: "Ulu Rabbimiz! Katından bir rahmet ver ve şu dâvamızda doğruluk ve muvaffakiyet ihsan eyle bize!"
Süleyman Ateş : O gençler mağaraya sığındılar: "Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve bize şu işimizden bir çıkış yolu hazırla!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: «Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl).»
Ümit Şimşek : O gençler mağaraya sığındıklarında, 'Ey Rabbimiz,' demişlerdi. 'Bize yüce katından bir rahmet bağışla ve işimizde doğruluk nasip et.'
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, o yiğit gençler o mağaraya sığındılar da şöyle dediler: "Ey Rabbimiz, katından bir rahmet ver bize ve bizim için bir çıkış yolu lütfet işimize."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109110

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
44.762