RÛM-32

Anasayfa » RÛM Suresi » RÛM-32
share on facebook  tweet  share on google  print  

RÛM-32

"RÛM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<30/RÛM-32>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

مِنَ الَّذِينَ فَرَّقُوا دِينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًا كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ

 

Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.  
1. min ellezîne : o kimselerden, onlardan
2. ferrakû : fırkalara ayrıldılar
3. dîne-hum : onların dîni
4. ve kânû : ve oldular
5. şiyean : grup, fırka
6. kullu : bütün, hepsi
7. hızbin : hizip, grup
8. bimâ : şeyi
9. ledeyhim : onların yanında
10. ferihûne : sevinirler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'a yönelenler tek bir fırkayı, mü'minleri oluştururlar. Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerse, dînde fırkalara ayrılanlardır ve onlar geriye kalan bütün inanç gruplarını oluştururlar. Allah'a ulaşmayı dilemezlerse, takva sahibi olmazlarsa onlar müşriklerden olacaklardır. Şirkte oldukları için gidecekleri yer cehennemdir.

Bugün Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin 72 tane fırkasından bahsedilmektedir. Ama aynı fırkaların içinde Allah'a ulaşmayı dileyen küçük birer azınlık hepsinin içinde mevcuttur. Onlar fırkalara ayrılmayan, takva sahipleridir. Allahû Tealâ sadece iki grup insanın olduğunu ifade etmektedir:

  1. Allah'a ulaşmayı dileyenler, takva sahibi olanlar.
  2. Allah'a ulaşmayı dilemeyenler, takva sahibi olmayanlar.
Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dileyip de tek bir fırkada olanları, müşriklerden olmayanları Sebe Suresinde mü'minler olarak anlatmaktadır:

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

Şura-13 Allah'a yönelmenin Allah'a ulaşmayı dilemek olduğunu ispat etmektedir.

42/ŞÛRÂ-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

<<<<<30/RÛM-32>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : (O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.
Diyanet İşleri : (31-32) Allah’a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.
Abdulbaki Gölpınarlı : O şirk koşanlardan ki, dinlerinde aykırılığa düşmüşler de bölük bölük olmuşlardır ve her zümre, kendisinde bulunana râzı olup gitmiştir.
Adem Uğur : Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.
Ahmed Hulusi : Din anlayışları parça parça olup ve cemaatlere bölünenlerden olmayın. . . Her cemaat kendindeki (din anlayışı) ile sevinip mutlu olmakta!
Ahmet Tekin : Dinlerinden ayrılanlar, dinlerini, düzenlerini, kültürlerini, medeniyetlerini, birliklerini parçalayanlar, tefrika içinde etkisiz, itibarsız yaşayanlar gibi olmayın. Hizipleşerek, gruplaşarak, ayrılık davası güderek, birbirlerine düşmanca davranan, dinî ve insanî ilişkilerini kesen bölünmüş, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan kapalı cemaatler, toplumlar haline gelmeyin. Bütün müslümanlar, İslâm’a, Kur’ân’a, sünnete, müşterek ilkelere sarılarak Allah’ın lütfunu bekleyecekleri yerde, her hizip Kur’ân’dan, müşterek ilkelerden ayrılarak, kendi düşünceleri ve anlayışlarıyla, sahip oldukları geçici menfaatlerle avunurlar, sevinirler.
Ahmet Varol : O dinlerini parça parça eden ve kendileri de değişik gruplara ayrılanlardan (olmayın). Her grup kendi yanında olanla sevinmektedir.
Ali Bulaç : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Ali Fikri Yavuz : O müşriklerden ki, (emredildikleri) dinlerini (terk edib ihtilâfa düştüler ve onu) parçalara ayırdılar; böylece öbek öbek olmuşlardır. Her din sahibi (grup), kendindeki dine güvenmektedir.
Bekir Sadak : (31-32) Allah'a yonelerek O'na karsi gelmekten sakininiiz, namaz kiliniz, dinlerinde ayriliga dusup firka firka olan, her firkasinin da kendisinde bulunanla sevindigi musriklerden olmayiniz.
Celal Yıldırım : Onlar ki, dinlerini parçalayıp gruplara ayrıldılar ve her grup benimsediği şeyle sevinmektedir.
Diyanet İşleri (eski) : (31-32) Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız.
Diyanet Vakfi : Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.
Edip Yüksel : Onlar ki dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her parti kendine ait (imam ve kitap) larla sevinip övünmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlardan ki dinlerini ayırıb öbek öbek olmuşlardır, her hizib kendilerindekine güvenmektedir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlardan (olmayın) ki, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O müşriklerden (olmayın ki) onlar, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.
Fizilal-il Kuran : Müşrikler dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Bunlardan her fırka kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.
Gültekin Onan : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Hasan Basri Çantay : (O müşriklerden) ki onlar dînlerini darma dağınık etmişler, fırka fırka olmuşlardır. (Bunlardan) her zümre, nezdlerinde olanla böbürlenicidirler.
Hayrat Neşriyat : O (müşrik) kimselerden ki, dinlerini parçalayıp kısım kısım oldular. (Ve üstelik onlardan) her tâife, kendi yanlarında olan (din) ile sevinen kimselerdir.
İbni Kesir : Onlar ki; dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olmuşlardır. Her zümre kendi yanında olanla sevinir durur.
Muhammed Esed : (yahut) inançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun yalnız kendi sahip olduğu (ilkelerle) övündüğü kimselerden olma!
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimselerden ki, dinlerini parçaladılar ve fırka fırka oldular. (Onlardan) Her tâife, kendi yanlarında olan ile sevinicidirler.
Ömer Öngüt : Onlar ki dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka oldular. Her fırka kendi tuttuğu yoldan memnudur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.
Şaban Piriş : Dinlerini parçalayan ve kendileri de grup grup olanlardan. Her parti kendi yanında olanlarla sevinir.
Suat Yıldırım : (31-32) Başka her şeyden geçerek O’na tam gönül verin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı hakkıyla ifa edin! Ve asla dinlerini parça parça edip kendileri de öbek öbek olan o müşriklerden olmayın! Öyle ki her hizip, kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.
Süleyman Ateş : (O ortak koşanlardan olmayın ki onlar) Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her parti kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir.
Tefhim-ul Kuran : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayıran ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Ümit Şimşek : O müşrikler ki, dinlerini parçalayıp bölük pörçük olmuşlardır; her topluluk kendisininkiyle övünür, durur.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 5960

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
26.326