ŞÛRÂ-46

Anasayfa » ŞÛRÂ Suresi » ŞÛRÂ-46
share on facebook  tweet  share on google  print  

ŞÛRÂ-46

"ŞÛRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<42/ŞÛRÂ-46>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَا كَانَ لَهُم مِّنْ أَوْلِيَاء يَنصُرُونَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن سَبِيلٍ

Ve mâ kâne lehum min evliyâe yensurûnehum min dûnillâh(dûnillâhi). Ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min sebîl(sebîlin).

Ve onların, kendilerine yardım edecek Allah’tan başka dostları yoktur. Ve Allah kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur. 
1. ve mâ kâne : ve olmadı, yoktur
2. lehum : onlar için, onların
3. min evliyâe : (velîlerden, dostlardan) bir dost
4. yensurûne-hum : onlara yardım eder
5. min dûni allâhi : Allah'tan başka
6. ve men : ve kim, kimse
7. yudlili : dalâlette bırakır
8. allâhu : Allah
9. fe : artık
10. mâ lehu : onun için yoktur
11. min sebîlin : bir yol

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlar, Allah onları saptırdığı için dalâlette değillerdir. Bütün insanlar Peygamber dahi olsalar Allah'a ulaşmayı dilemeden önce dalâlettedirler. Dalâlette olanlar, Allah'a ulaşmayı dilemeyenler hiçbir zaman kurtuluşa götüren bir sebîl üzerinde olamazlar. Onlar Sıratı Cehim üzerindedirler. Gidecekleri yer cehennemdir.

Allah'ın yolunda olanlar için 7 tane sebîl vardır:

Allah'a ulaşmayı dileyenler için 3. basamaktan 7. basamağa kadar 1. sebîl

Mürşidlerine ulaşanlar için 7. basamaktan 14. basamağa kadar 2. sebîl

Ruhlarını Allah'a teslim edenler için 14. basamaktan 21. basamağa kadar 3. sebîl

Fizik vücutlarını Allah'a teslim edenler için 22. basamaktan 25. basamağa kadar 4. sebîl

Nefslerini Allah'a teslim edenler için 25. basamaktan 27. basamağa kadar 5. sebîl

İrşad olanlar için 27. basamaktan 28. basamağın 4. kademesine kadar 6. sebîl

İradelerini Allah'a teslim edenler için 28. basamağın 5. kademesine kadar 7. sebîl

Bu sebîllerin üzerinde fizik standartlarda yol alınmaz. Manevî tekâmül söz konusudur.

Dalâlette kalanlar içinse sadece bir tane yol vardır, cehennem yolu. Cehennem yolu Tarîki Cehim'dir. Allah kimi dalâlette bırakmışsa onlar için bir sebîl yoktur, ancak Tarîki Cehim vardır.

42/ŞÛRÂ-46

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onların, kendilerine yardım edecek Allah'tan başka dostları yoktur. Ve Allah kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.
Diyanet İşleri : Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dost da yoktur ve Allah, kimi saptırırsa artık bir yol yok ona.
Adem Uğur : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
Ahmed Hulusi : Onların Allâh'tan başka kendilerine yardım edecek velîleri de yoktur. . . Allâh kimi saptırırsa, onun için artık bir yol yoktur.
Ahmet Tekin : Onların, Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, artık onun için bir çıkar yol da yoktur.
Ahmet Varol : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol yoktur.
Ali Bulaç : Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.
Ali Fikri Yavuz : Onlara, Allah’ın azabından kendilerini kurtaracak yardımcılar yoktur. Kimi de Allah saptırırsa, artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.
Bekir Sadak : Onlarin, Allah'tan baska kendilerine yardim edecek dostlari da yoktur. Allah'in saptirdigi kimsenin cikar yolu olmaz.
Celal Yıldırım : Onlara Allah'tan başka yardım edecek dostlar, sahip de bulun maz. Allah, kimi saptırırsa, onun için bir yol da yoktur.
Diyanet İşleri (eski) : Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar yolu olmaz.
Diyanet Vakfi : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.
Edip Yüksel : Onların, ALLAH'tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları yoktur. ALLAH'ın saptırdığı kimse için bir yol bulunmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onlara Allahın önünden kendilerini kurtaracak veliyler de yoktur, her kimi de Allah saptırırsa artık onun için yol yoktur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onların, Allah'ın önünden kendilerini kurtaracak dostlar da yoktur. Allah kimi de saptırırsa artık onun için (çıkar bir) yol yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yol yoktur.
Fizilal-il Kuran : Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir kurtuluş yolu yoktur.
Gültekin Onan : Onların Tanrı'nın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Tanrı kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.
Hasan Basri Çantay : Onların Allahdan başka kendilerine yardım edecek, hiçbir dostları yokdur. Allah kimi sapıklıkda bırakırsa ona hiçbir yol yokdur.
Hayrat Neşriyat : Hem onların Allah’dan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Çünki Allah, kimi (isyânındaki inadından dolayı) dalâlete atarsa, artık onun (kurtulması) için bir yol yoktur.
İbni Kesir : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri de yoktur. Kimi de Allah saptırırsa; artık onun için bir yol yoktur.
Muhammed Esed : ve Allah'a karşı kendilerine yardım edecek bir koruyucu bulamayacaklar, çünkü Allah'ın saptırdığı için (kurtuluş) yolu yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlar için Allah'ın ötesinde kendilerine yardım edecekler olan dostlardan bir kimse yoktur ve her kimi ki, Allah sapıtırsa artık onun için bir yol da yoktur.
Ömer Öngüt : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için bir yol yoktur.
Şaban Piriş : Onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir velileri yoktur. Allah’ın sapıklıkta bıraktığı kimse için bir yol yoktur.
Suat Yıldırım : Kendilerine, Allah’tan başka yardım edecek dostları da yoktur artık. Allah kimi şaşırtırsa artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.
Süleyman Ateş : Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allâh kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir (kurtuluş) yol(u) yoktur.
Tefhim-ul Kuran : Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.
Ümit Şimşek : Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dostları yoktur. Allah bir kimseyi saptırdı mı, artık onun için hiçbir çıkış yolu bulunmaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah'ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 5253

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
22.509