| İmam İskender Ali Mihr | : | O ki, onları açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
| Diyanet İşleri | : | (1-4) Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin. |
| Abdulbaki Gölpınarlı | : | Öyle Rab ki doyurdu da kurtardı sizi açlıktan ve emîn etti sizi korkudan. |
| Adem Uğur | : | Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı. |
| Ahmed Hulusi | : | O ki, onları açlıktan doyurdu ve korkudan emin etti. |
| Ahmet Tekin | : | Kendilerini açlıktan kurtararak doyuran, korkudan kurtararak emniyete kavuşturan Allah’a kulluk ve ibadet etsinler. |
| Ahmet Varol | : | Ki o kendilerini açlıktan doyurmuş ve onları korkudan güvene kavuşturmuştur. |
| Ali Bulaç | : | Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
| Ali Fikri Yavuz | : | O Rab ki, onları açlıktan doyurdu ve kendilerini (Ashab-ı Fîl’in saldığı) korkudan emin kıldı... |
| Bekir Sadak | : | (3-4) Oyleyse kendilerini acken doyuran ve korku icindeyken guven veren bu Kabe'nin Rabbine kulluk etsinler. * |
| Celal Yıldırım | : | O Rab ki, onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
| Diyanet İşleri (eski) | : | (3-4) Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Ev'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler. |
| Diyanet Vakfi | : | (1-4) Kureyş'e kolaylaştırıldığı, evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için onlar, kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kılan şu evin Rabbine kulluk etsinler. |
| Edip Yüksel | : | O ki onları açlıktan kurtarıp doyurdu ve korkudan güvene kavuşturdu. |
| Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ki onları açlıktan doyurdu ve korkudan emîn buyurdu. |
| Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir. |
| Fizilal-il Kuran | : | O Rabb ki kendilerini açlıktan doyurmuş ve korkudan güvenliğe eriştirmiştir. |
| Gültekin Onan | : | Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır (amenehüm). |
| Hasan Basri Çantay | : | (O Rab ki) onları açlıkdan (kurtarıb) doyuran, kendilerine korkudan emînlik verendir O. |
| Hayrat Neşriyat | : | O (Beyt’in Rabbi) ki, onları açlıktan doyurdu ve kendilerini korkudan emîn kıldı. |
| İbni Kesir | : | Ki o, kendilerini açlıktan kurtarmış ve korkudan emin kılmıştır. |
| Muhammed Esed | : | O ki, aç kalmasınlar diye onları beslemiş ve tehlikelerden emin kılmıştır. |
| Ömer Nasuhi Bilmen | : | Onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
| Ömer Öngüt | : | O ki, kendilerini açken doyurmuş, korku içindeyken her türlü korkudan emin kılmıştır. |
| Şaban Piriş | : | Onları açlıktan doyuran ve korkularından emin kılana.. |
| Suat Yıldırım | : | Kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran, korkudan emin kılan Rab’lerine kulluk etsinler! |
| Süleyman Ateş | : | O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
| Tefhim-ul Kuran | : | Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve onları korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
| Ümit Şimşek | : | Öyle bir Rab ki, onları açlıktan kurtarıp doyurmuş ve korkudan emin kılmıştır. |
| Yaşar Nuri Öztürk | : | O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan. |