ÂLİ İMRÂN-50

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-50
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-50

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-50>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ الَّذِي حُرِّمَ عَلَيْكُمْ وَجِئْتُكُم بِآيَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَاتَّقُواْ اللّهَ وَأَطِيعُونِ

Ve musaddikan limâ beyne yedeyye minet tevrâti ve li uhılle lekum ba’dallezî hurrime aleykum ve ci’tukum bi âyetin min rabbikum fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Ve önümde bulunan Tevrat’tan (olan âyetleri) tasdik edici olarak, ve de size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl kılmak için, Rabbiniz'den size âyet getirdim. Allah’a karşı takva sahibi olunuz. Ve bana itaat ediniz. 
1. ve musaddikan : ve tastik edici olan, tastik eden
2. li-mâ : şeyi, şeyleri
3. beyne yedeyye : ellerim arasında, önümde
4. min et tevrâti : Tevrat'tan
5. ve li uhılle lekum : ve size helâl kılmak için
6. ba'da ellezî : bazı şeyleri ki
7. hurrime : haram kılındı
8. aleykum : sizin üzerinize, size
9. ve ci'tu-kum bi : ve geldim, getirdim
10. âyetin : âyet, mucize, delil
11. min rabbi-kum : Rabbiniz'den
12. fe ittekû allâhe : artık Allah'a karşı takva sahibi olun
13. ve etîû-ni : ve bana itaat ediniz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hz. İsa, Tevrat'ı tasdik etmekle vazifeli kılınmaktadır. Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i de kendisinden evvel inen Tevrat'ı ve İncil'i tasdik etmekle vazifeli kılmıştır. Her peygamber kendisinden evvel gelenlerin doğruluğunu tasdik ederek işe başlamışlardır.

Hz. İsa çamurdan yapılmış kuşa üfürdüğünde gerçekten kuş canlanmıştır. Dikkat edilmelidir ki Hz. İsa her seferinde "Allah'ın izniyle" demektedir. peygamberlerin gerçekleştirdiği fizikötesi olaylara mucize denilir. Her seferinde Allah yapar ama peygamberler yapmış görünür.Peygamber olmayan Allah'ın velîlerinin yaptığı fizikötesi olaylar da keramettir. Kerameti yapanların, insanlar olduğu görülür ama gerçekleştiren gene Allah'tır.

Bilinmelidir ki, kim bir keramette bulunmuşsa; o keramet ona değil, Allah'a aittir. Peygamberlerden de her kim bir mucize oluşturmuşsa bu mucize de ona değil, Allah'a aittir.

Şeytanî yollarda iş yapanlar da bilirler ki fizikötesi olarak vücuda getirdiklerini zannettikleri herşey aslında şeytanın yardımıyla gerçekleşir. Ama şeytan bunu onlara hissettirmemek için herşeyi yapar.

Bütün gücüyle vücuda gelen şeyin kişinin kendine ait olduğunu ona ispat etmeye çalışır. Maksadı onun kendisinde fizikötesi bir şeyler varoldu?unu zannetmesidir.

Şeytanın dostları, şeytan tarafından kandırılanlar, o fizikötesi şeyleri kendilerinin yaptıklarını zannederler. Oysaki herbirini yapan şeytandır. Üstelik onlara da bildirmez. Her seferinde onları aldatır. Kur'ân-ı Kerim'de, şeytanın yaptığı bu fizikötesi olaylara istidrac denmektedir.

Kim Allah'a dost olursa Allah da ona dost olur ama kim şeytana dost olursa şeytan ona dost olmaz. Onlar şeytana dost olurlar. Şeytan, her zaman ihanete hazırdır. Şeytan, sadece bir tek gaye taşır. Elinden gelse insanların hepsini cehenneme götürmek ve bütün insanları mutsuz kılmak.

Allah ise ister ki hepiniz şu dünyada mutlu olun, mutluluğu yaşayın, hepiniz Allah'ın cennetine girin. İşte aradaki küçücük fark. Birisi has düşmanınız, can düşmanınız ölümünüzü ister, huzursuz olmanızı ister. Kötülük adına ne varsa hepsini ister. Sizin bütün o kötülüklere duçar olmanızı, mutsuz olmanızı ve mutlaka kendisiyle beraber cehenneme gitmenizi ister. Ama Allah sizden sadece bu dünyada mutlu olmanızı ve ahirette mutlaka Allah'ın cennetinde olmanızı ister.

Allah'a takva sahibi olun diyor. Yani Allah'a ruhunuzu da vechinizi de nefsinizi de iradenizi de teslim edin. Bunları yapmanız için de bana tâbî olun, diyor.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) ne diyordu? Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tâbî olun ki Allah sizi daha çok sevsin.

Allahû Tealâ ne diyordu? Habibim sana itaat etmek Allah'a itaat etmek demektir.

7/A'RÂF-157: Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli ye’muruhum bil ma’rûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ısrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları ümmî, nebî, resûle tâbî olurlar. Onlara ma'ruf ile (irfanla) emreder, onları münkerden nehyeder ve onlara tayyib olanları (temiz ve güzel olan şeyleri), helâl kılar. Habis olanları (kötü ve pis şeyleri), onlara haram kılar. Ve onların, ağırlıklarını (günahlarını sevaba çevirip, günahlarının ağırlığını) kaldırır. Ve üzerlerindeki zincirleri, (ruhu vücuda bağlayan bağ ve fetih kapısının üzerindeki 7 baklalı altın zincir) kaldırır. Artık onlar, O'na îmân ettiler ve O'na saygı gösterdiler ve O'na yardım ettiler ve O'nunla beraber indirilen Nur'a (Kur'ân-ı Kerim'e) tâbî oldular. İşte onlar, onlar felâha (kurtuluşa, cennet mutluluğuna ve dünya mutluluğuna) erenlerdir.

9/TEVBE-37: İnnemen nesîu ziyâdetun fîl kufri yudallu bihillezîne keferû yuhillûnehu âmen ve yuharrimûnehu âmen li yuvâtiû iddete mâ harremallâhu fe yuhillû mâ harremallâh(harremallâhu), zuyyine lehum sûu a'mâlihim, vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

(Haram ayları) terketmek (ertelemek) ancak küfürde artıştır. Kâfirler onunla saptırılır. Allah'ın haram ettiği şeyin (haram ayların) adedinin (müddetinin) uyması için onu (tehir edilen, ertelenen ayı) bir yıl helâl sayarlar ve onu (tehir edilen, ertelenen ayı) bir yıl haram sayarlar. Böylece Allah'ın haram ettiği şeyi helâl sayarlar. Onların kötü amelleri onlara süslendi (güzel gösterildi). Ve Allah, kâfir kavmi hidayete erdirmez.

Tâbiiyetin dizaynı içerisinde önce tâbî olmak sonra da tâbî olunana itaat etmek söz konusudur. Aslında tâbî olunan sadece bir görüntüdür ve tâbî olan, tâbî olunana değil, Allah'a itaat etmiş olur. Çünkü tâbî olunan sadece Allah'ın emirlerini tebliğ edebilir. Onun ötesinde bir yetkisi mevcut değildir. Allah'ın bütün resûlleri, peygamber olmayan resûlleri ve nebî olan resûlleri emirler vermişlerdir ama o emirlerin hepsi onların emirleri değil, Allah'ın emirleridir. Onlar sadece Allah'tan aldıklarını aksettiren birer aynadır.

 

3/ÂLİ İMRÂN-50

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve önümde bulunan Tevrat'tan (olan âyetleri ) tasdik edici olarak, ve de size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl kılmak için, Rabbiniz'den size âyet getirdim. Allah'a karşı takva sahibi olunuz. Ve bana itaat ediniz.
Diyanet İşleri : “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Tevrat'ın gerçekliğini söylemekte, size haram edilen bâzı şeyleri helâl etmekteyim, Rabbinizden delillerle geldim. Sakının Tanrıdan da bana itaat edin.
Adem Uğur : Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmam için gönderildim. Size Rabbinizden bir mucize getirdim. O halde Allah'tan korkun, bana da itaat edin.
Ahmed Hulusi : "Tevrat'tan (Musa'ya vahyolandan) önümde bulunanı (tahrif olmamış - orijinali) tasdik ediciyim. . . (Saptırılarak) size haram kılınmış bazılarının, helal olduğunu bildirmek için. Rabbinizden bir işaretle - mucize ile geldim. Allâh'tan korunun ve bana itaat edin. "
Ahmet Tekin : 'Önümdeki kitapta Tevrat’a ait olanları doğrulayıcı, tasdik edici olarak, size haram kılınan bazı şeyleri helâl ve meşrû kılmak için geldim. Rabbiniz tarafından, sizi Allah’a kulluğa götüren âyetler, mûcizeler getirdim. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ve bana itaat edin.' dedi.
Ahmet Varol : 'Benden önce gönderilmiş olan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve daha önce size haram kılınmış olanların bazılarını helal kılmak üzere gönderildim. Size Rabbinizden bir mucizeyle geldim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin.'
Ali Bulaç : "Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Allah'tan korkup bana itaat edin."
Ali Fikri Yavuz : Hem önümdekini (Tevrat’ı) tasdik edici olarak, hem de size haram edilen içyağı ve deve eti gibi bazı şeyleri size helâl kılmak için geldim; ve size peygamberliğimi tasdik eden bir mûcize getirdim. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.
Bekir Sadak : (50-51) «enden once gelen Tevrat'i tasdik etmekle beraber size yasak edilenlerin bir kismini helal kilmak uzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah'tan sakinin ve bana itaat edin; cunku Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, bu dogru yoldur".
Celal Yıldırım : Önümdeki Tevrat'ı doğrulayan, size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için geldim ve Rabblniz tarafından size bir mu'cize getirdim. Artık Allah'tan korkun da bana uyun.
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) 'Benden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmekle beraber size yasak edilenlerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin; çünkü Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, bu doğru yoldur'.
Diyanet Vakfi : Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmam için gönderildim. Size Rabbinizden bir mucize getirdim. O halde Allah'tan korkun, bana da itaat edin.
Edip Yüksel : ' 'Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram edilen bazı şeyleri helal etmek için gönderildim. Size Rabbinizden bir kanıt getirdim. ALLAH'ı dinleyin ve beni izleyin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem Tevrattan önümde bulunanı bir tasdıkcı olarak ve hem size haram edilenin ba'zısını halâl kılayım diye ve Rabbınızdan bir âyet ile size geldim, artık, Allahdan korkun da bana itaat edin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ben, hem size, Tevrat'tan önümde bulunanı tasdik edici hem de size haram edilenin bir kısmını helal kılmak için ve Rabbınızdan bir mucize ile size geldim; Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim. Artık Allah'tan korkun da bana uyun».
Fizilal-il Kuran : Benden daha önce inen Tevrat'ı onaylayıcı olarak size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl ilan etmek üzere Rabbiniz tarafından kesin bir kanıtla size geldim. Allah'tan korkunuz ve bana itaat ediniz.
Gültekin Onan : "Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere size rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Tanrı'dan korkup bana itaat edin."
Hasan Basri Çantay : «Önümüzdeki Tevrâtı tasdıyk edici olarak ve aleyhinize haram edilen ba'zı şeyleri fâidenize halâl kılmaklığım için (geldim). Size Rabbinizden (peygamberliğimi isbât eder) âyet (alâmet, mu'cize) getirdim. Artık Allahdan korkun, bana da itaat edin».
Hayrat Neşriyat : 'Hem benden önce gelen Tevrât’ı tasdîk edici olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri size helâl kılayım diye (geldim) ve size Rabbinizden bir delil (bir mu'cize) getirdim; artık Allahdan sakının ve bana itâat edin!'
İbni Kesir : Benden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmek ve size haram kılınanların bir kısmını helal kılmak üzere Rabbınızdan size bir ayet getirdim. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Muhammed Esed : "(Ben), Tevrat'tan günümüze kalanın doğruluğunu tasdik etmek ve (önceden) size yasak edilen şeylerin bazısını helal kılmak için (geldim). Ve size Rabbinizden bir mesaj getirdim; öyleyse Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve bana tabi olun."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve önümde bulunan Tevrat'ı musaddık olarak ve üzerinize haram kılınmış olan şeylerin bazısını helâl kılmak için (geldim) ve sizlere Rabbinizden bir mûcize getirdim. Artık Allah Teâlâ'dan korkunuz ve bana itaat ediniz.»
Ömer Öngüt : “Benden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmekle beraber size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmak üzere gönderildim. Size Rabbinizden bir âyet getirdim. O halde Allah'tan korkun ve bana itaat edin. ”
Şaban Piriş : (50-51) -Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik etmekle beraber size haram edilen şeylerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin! Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’na kulluk edin! doğru yol budur.
Suat Yıldırım : "Keza ben, benden önceki Tevrat’ı tasdik etmek ve size (Mûsâ şerîatinde) haram kılınan bazı şeyleri mübah kılmak için geldim. Doğrusu ben size Rabbiniz tarafından bir mûcize getirdim. Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin."
Süleyman Ateş : "(Ben), Benden önce gelen Tevrât'ı doğrulayıcı olarak ve size harâm kılınan bazı şeyleri size helâl yapayım diye gönderildim. Size Rabbinizden bir mu'cize getirdim, Allah'tan korkun, bana itâ'at edin!"
Tefhim-ul Kuran : «(Ben,) Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim.. Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Ümit Şimşek : Benden önce gönderilen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram edilmiş olan şeylerden bazılarını helâl kılmak üzere, Rabbinizden bir âyetle size geldim. Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Yaşar Nuri Öztürk : "Tevrat'tan önümde bulunanı doğrulayıcıyım. Size haram kılınmış olanın bir kısmını size helal yapacağım. Rabbinizden bir mucize getirdim size. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
101.779